10. Yaş gününde dilediği dilekteki kişi olduğuma mı şaşırmalıydım,
Yoksa Bunların gerçekleşmiş olmasına mı?
-Yume...
Konuşamıyordum. Çok şaşkındım.
-Geç kaldığım için özür dilerim...
Gözlerimi kocaman açmış, ona doğru, titreyerek, yavaşça dönmüştüm.
-Seni seviyordum. Şimdi ise aşığım. Bir duygumu daha seninle keşfettim. Komik bir dilekti ama isimlerimiz bile uyumlu.Bu dileklerimin hepsi seninle gerçek oldu. Sen benim "Hayalim" 'sin.
Gözlerim dolmuştu.
Bir kez daha kendini bana delicesine aşık etmişti.
Aynı hikayelerdeki gibi.
Kitabın sonunda her zaman birbirlerine aşık olurlardı. Bana sıkıcı gelirdi. Hep aynı şey olurdu çünkü.
Ancak bu kez aynısı hayatımda da olmuştu.
Bundan güzel bir an düşünemiyordum.
Böyle anların gerçekte asla olmayacağını düşünürdüm.
Sonra fark ettim ki yaşadığım her an, doğru kişi ile olduğum her an kitaplar ve filmlerdeki gibiydi.
İnsanlar duygusuz olduğu için kitaplardan ders çıkaramaz, öylesine okurdu.
Kitapları yazanların genelde birden fazla duygusu olduğu için, yazdıkları gibi öldürülürlerdi.
Bizim gibilerin hayatlarından ders çıkarması için.
Şaşkın olduğum için o anda yaşadığım şeylerin dışında saçma şeyler düşündüm.
Bunlar gibi.
Ağlamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygusal mı Duygusuz mu?
Ciencia FicciónHerkesin tek duygu ile yöneltildiği bir Dünya... Yumemi kendisinin içinde bulunmadığı bu dengeyi sorgulayınca, içindeki yok etme isteği ateşlenir. Dengeyi yeniden kurmaya çalışırken , tüm duyguların tadına varıyor. Aşk, Cesaret, Güven, Acı, Korku, Ü...