Olanları hemen Yumasaki'ye anlattım. Normal olarak.
-Ne! Kohana? Ölmüş?
-Evet. Anlattım ya.
-Bu kadar duygusuz davranma Yume!
-Böyle alıştım... Belli etmemek için.
-Düzeni geri getirince herkes normale dönecek.
-Umarım.
Birkaç gün sonra Yuu ile Kohanaların evine gittik.
Bütün aile kahrolmuştu.
Annesi, babası, kuzenleri, teyzesi, amcası...
Yumasaki ile önce üzüntülerini paylaştık. Sonra konuya girdik.
Kohana'nın ağladığını anlattım. İnsanların duygularını keşfedebileceğini...
Herkes kocaman açılmış gözlerle bizi dikkatle dinliyordu. Sonra Kohana'nın annesi Mahiru:
-Bir ara kendini öldürmeye çalışmıştı... Demek bu yüzdendi.
-Evet. Aşk ve Üzüntü duygusu karışınca Acı da ortaya çıkıyor. Çok kötü anlar yaşamış olmalı... Ben yanında olamadım... Üzgünüm...
Yumasaki'nin boynu yere doğru büküldü. Kendini Suçlu hissediyor olmalıydı.
Elimi omzuna koydum. En azından Yalnız hissetmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygusal mı Duygusuz mu?
Ciencia FicciónHerkesin tek duygu ile yöneltildiği bir Dünya... Yumemi kendisinin içinde bulunmadığı bu dengeyi sorgulayınca, içindeki yok etme isteği ateşlenir. Dengeyi yeniden kurmaya çalışırken , tüm duyguların tadına varıyor. Aşk, Cesaret, Güven, Acı, Korku, Ü...