Kou bu kez bahsettiği arkadaşını getirmişti. Yol boyunca konuştular ben dinledim. Çocukta beni çeken bir şey vardı. Adı Yumasaki idi. Sonra bana dönüp:
-Neden somurtuyorsun? Duygun nedir?
Ne diyeceğimi bilememiştim. Sorduğu sorulara göre Meraklı biriydi diye düşündüm. Kou 'nun en yakın arkadaşı olduğu için şaşılacak bir şey değildi. Şüpheliler ve Meraklılar iyi anlaşırdı. Kou:
-Üzüntü. Ama bazen gülüyor ve rahatsız olduğundan bahsediyor. Garip değil mi?
-C...cidden mi?!
-H..HİÇ DE ÖYLE DEĞİL!
-Bak işte! Tekrar bağırdın.
-Hahaha! Seni sevdim Yumemi!
Gülmüştü. Beni Sevdiğini söylemişti. Merak etmişti. Neler oluyordu böyle? Yumasaki hakkında her şeyi bilme isteği oluşmuştu içimde.
-Ne...
-B..bir şey yok...
Bir şey vardı... Onda da farkı bir şeyler vardı. Öğrenmeliydim. Kesinlikle öğrenmeliydim:
-Bir şey var. Söyle. Hemen.
-Başka zaman...
-HEY! Yuu! Neden başka zamanmış ben de öğrenmek istiyorum!
-Yumemi ve Kou ikinizde çenenizi kapayın sinirlenmeye başlıyorum.
Sinirlendiğini söylemişti. İşte şimdi bayılacaktım. Neler oluyordu böyle!
-Bana Yume diyebilirsin...
-Sen de bana Yuu diyebilirsin. Haha!
Gülmüştü. Gülmüştü. Gülmüştü.
Normal karşılarsam belki bana bunun hakkında bir şeyler anlatırdı. Güven verici olabilirdim. Umarım güven duygusu vardır diye düşündüm.
Somurtarak kafamı Yuu 'ya çevirdim.
Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
Dayanamadım ve tebessüm ettim.
Yuu da bana şaşkın bir bakış atıp benim gibi gülümsedi.
Hayatımdaki en garip ve en güzel gündü.
Hayatımın o güne kadarki en güzel günüydü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygusal mı Duygusuz mu?
Ficção CientíficaHerkesin tek duygu ile yöneltildiği bir Dünya... Yumemi kendisinin içinde bulunmadığı bu dengeyi sorgulayınca, içindeki yok etme isteği ateşlenir. Dengeyi yeniden kurmaya çalışırken , tüm duyguların tadına varıyor. Aşk, Cesaret, Güven, Acı, Korku, Ü...