Bölüm-20 Piknik

154 16 3
                                    

Yumasaki içindeki Cesaret duygusunu keşfedebilmişti. O zaman diğer duygularını da keşfedebilirdi.

Aşk gibi.

Ondan artık eskisi kadar hoşlanmadığımı düşünüyordum. Yine de hoşlanıyordum. Onun umurunda değildi gerçi. Ama olsun. 

Buluşma yerine gittiğimde yanında bir piknik sepeti vardı.

-Bilseydim ben de bir şeyler getirirdim.

-Karpuz sever misin?

-Ne? 

-Karpuz.

-Bir şey mi ima etmeye çalışıyorsun?

-Yoo... Ne ima edebilirim ki. Karpuz getirdim ben çok severim. Bir de birkaç şey daha var tabi.

-Hiç. Garip geldi de.

Bir süre konuşmadık. Sonra Yuu beni soru yağmuruna tuttu:

-Sence diğer duygularımı da bulabilir miyim.

-Kayıp değiller ki bulasın. İçindeler zaten. Hissetmen lazım sadece.

Bu, normal sorularından biriydi. Bir de yalan söylememi gerektiren bir sorusu vardı:

-Hiç aşık oldun mu?

Gerçeği söylesem bile benden uzak durmazdı. Aynı samimiyet devam ederdi. Ancak bilmesini istemiyordum. 

Şimdiye kadar anlamış olmalıydı aslında. Belki de o yüzden sormuştur.

-Evet.

-Kim?

-Neden soruyorsun?

-Merak ediyorum.

-Daha sonra söylerim. Olur mu? Şimdi piknik yapalım. Canım sıkılmaya başladı.

-Peki. Tamam.

Sorusunun cevabını alamadığı için biraz morali bozulmuştu ama piknik ikimiz için de çok eğlenceliydi.

Her gün onunla buluşmak yapmam gereken bir görev gibi olmuştu.

-Hey! Kurabiye ister misin? Kou ile beraber yaptık.

-Zehirlenmek istemem.

-Hahaha! Yok artık!

-Ver bakalım.

Hayatımda yediğim en sert ve en tatsız kurabiye buydu sanırım.

Ama sevmiştim.

Çünkü Yuu benim için yapmıştı.

Üstünde de "Y" harfi vardı.

2 tane...

Duygusal mı Duygusuz mu?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin