Yumasaki içindeki Cesaret duygusunu keşfedebilmişti. O zaman diğer duygularını da keşfedebilirdi.
Aşk gibi.
Ondan artık eskisi kadar hoşlanmadığımı düşünüyordum. Yine de hoşlanıyordum. Onun umurunda değildi gerçi. Ama olsun.
Buluşma yerine gittiğimde yanında bir piknik sepeti vardı.
-Bilseydim ben de bir şeyler getirirdim.
-Karpuz sever misin?
-Ne?
-Karpuz.
-Bir şey mi ima etmeye çalışıyorsun?
-Yoo... Ne ima edebilirim ki. Karpuz getirdim ben çok severim. Bir de birkaç şey daha var tabi.
-Hiç. Garip geldi de.
Bir süre konuşmadık. Sonra Yuu beni soru yağmuruna tuttu:
-Sence diğer duygularımı da bulabilir miyim.
-Kayıp değiller ki bulasın. İçindeler zaten. Hissetmen lazım sadece.
Bu, normal sorularından biriydi. Bir de yalan söylememi gerektiren bir sorusu vardı:
-Hiç aşık oldun mu?
Gerçeği söylesem bile benden uzak durmazdı. Aynı samimiyet devam ederdi. Ancak bilmesini istemiyordum.
Şimdiye kadar anlamış olmalıydı aslında. Belki de o yüzden sormuştur.
-Evet.
-Kim?
-Neden soruyorsun?
-Merak ediyorum.
-Daha sonra söylerim. Olur mu? Şimdi piknik yapalım. Canım sıkılmaya başladı.
-Peki. Tamam.
Sorusunun cevabını alamadığı için biraz morali bozulmuştu ama piknik ikimiz için de çok eğlenceliydi.
Her gün onunla buluşmak yapmam gereken bir görev gibi olmuştu.
-Hey! Kurabiye ister misin? Kou ile beraber yaptık.
-Zehirlenmek istemem.
-Hahaha! Yok artık!
-Ver bakalım.
Hayatımda yediğim en sert ve en tatsız kurabiye buydu sanırım.
Ama sevmiştim.
Çünkü Yuu benim için yapmıştı.
Üstünde de "Y" harfi vardı.
2 tane...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygusal mı Duygusuz mu?
Ciencia FicciónHerkesin tek duygu ile yöneltildiği bir Dünya... Yumemi kendisinin içinde bulunmadığı bu dengeyi sorgulayınca, içindeki yok etme isteği ateşlenir. Dengeyi yeniden kurmaya çalışırken , tüm duyguların tadına varıyor. Aşk, Cesaret, Güven, Acı, Korku, Ü...