Deniz uzun bir bekleyişin ardından güçte olsa çıkış kapısına ulaşmıştı. Dışarısı sıcaktı. Ağustos ayı her zaman sıcak olurdu ama şu İzmir' in nemiyle birleşince nefes aldırmıyordu insana. Gözlerini güneşten korumak için gözlüğünü takarak çay ocağına doğru yürümeye başladı. Bir taraftan kalabalık içerisinde ilerlemeye çalışıyor diğer taraftandan da güneşe karşı elini siper edip abisinin nerede oturduğunu görmeye çalışıyordu.
Çardak altında tam köşedeki masadan abisinin ona el salladığını gördü. Ona doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Masada arkası dönük bir kişi daha oturuyordu. Abisi ayağa kalkıp Deniz' e sarıldı.
"Seni bugün çok üzdüm biliyorum ama inan hiç böyle planlamamıştım. Hem bak bunda da bir hayır varmış. Uzun zamandır görmediğim liseden arkadaşım Mehmet' le karşılaştım seni beklerken ne tesadüf. Sende tanırsın onu gerçi biraz değişmiş ama neyse. Mehmet, bak bu kardeşim Deniz."
Mehmet ayağa kalkıp yüzünü Deniz' den yana döndüğünde her ikisi de,
"Yok artık. Bu kadar tesadüfte olamaz." diye haykırdılar bir ağızdan.
Erkan şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Deniz konuşmaya kaldığı yerden devam etti.
" Seninle konuşmama o salonda son noktayı koymuştum sanırım yoksa sen onu hafızanda virgül olarak canlandırıp yine peşime mi düştün?"
" Hiç de değil. Hem senin peşine düşmemi gerektirecek kadar niye önemsiyorsun ki kendini."
Deniz iyice hiddetlenmişti bu cevaba.
" Bak sen. Beyimiz kızlara sarkıntılık etmekten kalan boş vakitlerinde salata yapma konusunda da deneyim kazanmış pes ama hakkını yemek istemem. Doğrusu iyi laf salatası yapıyorsun."
Konunun daha fazla uzamasından endişe eden Erkan lafa girdi hemen.
" Hey, hey çocuklar yavaş olun biraz. Birisi bana da burada neler döndüğünü anlatacak mı?"
" Elbette abicim büyük bir zevkle sana konuyu özetleyim istersen."
" Dinliyorum. Yalnız ilk önce oturup sakince konuşmayı deneyelim." dedi Erkan.
Deniz sinirle sandalyesini çekiştirip Erkan'ın yanına oturdu. Mehmet de tam karşısında söyleyeceklerini bekler gibi dikkatlice onu izliyordu.
Bölümleri fon müzikleriyle birlikte okuyun lütfen. Bu arada yorumlarınızı da bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğin Bende Kaldı
RomanceAşk... Kendi sesini duyar en çok. Doğru ya da yanlış kimin umurunda. Büyük hatalar yaptıran ve aslında hatalarıyla bile en çok var olan tek duygudur aşk. Kırıp, döküp giden, ardında bir enkaz bırakan tayfunları kim sever? Aşk sever sadece ve yürek...