1

328 27 0
                                        

Sabah annemin " Güneş hadi okula geç kalacaksın!" sözüyle yatağımdan kalktım. Çantama defter ve iki üç kalem koydum ,giyindim ve elime gitarımı alıp aşağı indim. Annemin benim için yaptığı sandviçleri de çantama koyup hemen okul için yola koyuldum. Okula giderken en yakın arkadaşım olan Can durakta beni bekliyordu. Yanına doğru gitmeye başladım.

" Günaydın Matmazel."

" Size de günaydın Can bey."

Ikimizde birbirimize bakıp güldük ve yürümeye devam ettik.

" Şey Güneş sen bizim konservatuvar da hangi bölümü seçin ?"

"Müzik öğretmenliğini seçtim noldu bişey mi var ?"

"Yooo kanka ne olabilirki ."

Biz konuşurken okula gelmiştik bile. Can yanağıma bi öpücük kondurdu ve kendi sınıfına doğru gitmeye başladı. Bende kendi sınıfımın olduğu tarafa doğru ilerlemeye başladım. Taa ki akustik odasının yanından geçene kadar . İçeride hiç tanımadığım biri en sevdiğim şarkıyı söylüyordu. Kapıya doğru ilerledim ve kapının yanındaki duvara yaslanıp şarkıyı dinlemeye başladım. Bi an şarkı kesildi ve aniden kapı açıldı;

"Burada ne işin var ?"

"Şey ben özür dilerim bu benim en sevdiğim şarkıda o yüzden dinlemeden yapamadım cidden rahatsız ettiysem özür dilerim ."

"Özür dilemene gerek yok Toygar Işıklı -söz olur benimde en sevdiğim şarkıdır."

"Bu dünyada benim gibi biri daha olduğunu bilmek beni mutlu etti."

"Şey adın ne acaba yani yanlış anlama?"

"Adım Güneş ya senin?"

"Benim adımda Ege tanıştığıma memnun oldum tekrar görüşmek üzere azcık daha çalışmam lazım. "

"Bende baybay."

Tam konuşmamız bitmişti ki zil çaldı . Koşa koşa sınıfıma çıktım. Boş olan tek sıra en arkadaki sıraydı mecburen gittim ve oraya oturdum. Aradan beş dakika bile geçmeden öğretmen sınıfa geldi yanında bir kız vardı. Kız sınıftaki tüm kızlardan farklı bir kızdı. Yüzünde iki ton makyaj vardı yani iki ton makyaj yapma gereği kimse duymaz bence. Yeni gelen kız sınıfta boş sıra olmadığı için öğretmen masasına oturdu. Şu yeni gelen havalı ve garip kız niye hep bana bakıyor. Bakmakla kalmıyor sinsi sinsi gülüyordu. Sonunda teneffüs zamanı geldi.

"Hey sen yeni gelen kız..."

" Benim bi adım var bi kere adımla hitap edersen sevinirim. Aylin diyebilirsin mesela."

"Aylin zorun ne senin niye derste bana bakıp sinsi sinsi gülüyorsun?

" Çünkü ezik ve fakirsin bebeğim."

"Birincisi benim ezik olmam burda senin ve senin gibileri ilgilendirmez ikincisi fakir olduğumu nasıl da anladın ya cidden merak ediyorum üçüncüsü ben senin bebeğin falan değilim. "

"Zaten bebeğim olamazsın."

"Kes ve hareketlerine dikkat et ."

Aylin yine sinsi bakışlarıyla arkasını dönüp gitti . Daha yeni gelen ve tanımadığım birinin benle ne zoru olabilir ya ? O sırada Can geldi bizim sınıfa.

"Güneş eşyalarını topla gidiyoruz. "

"Can nereye gidiyoruz daha okul bitmedi ?"

"Güneş soru sorma az vaktimiz var koş."

Eşyalarımı çantama geri koydum ve gitarımı alıp sınıftan çıktım. Can ile beraber okulun kapısına doğru geldiğimizde Ege oradaydı bana göz kırptı bende ona bi gülücük yolladım.

"Hadi Güneş şimdi gülmenin hiç sırası değil."

" Ya Can artık ne olduğunu söylermisin?"

"Annemi hastaneye kaldırmışlar. Seni ve beni görmek istemiş. "

"Tamam Can taksi durduralım hemen."

"Buradan taksi geçmiyor. "

Tam o sırada Ege geldi ;

"Benim arabamla gidiyoruz beni takip edin."

Biraz gittikten sonra Ege nin arabasına gelmiştik. Ben ön koltuğa bindim Can ise arka koltuğa bindi . Ege arabayı çalıştırdı ve yola çıktık.

"Can hangi hastanede annen?"

"Şu ilerki devlet hastanesine kaldırmışlar. Sen kimsin?"

"Ben Ege ,Güneş'in arkadaşıyım."

"Ege ve Can şimdi tanışmanın zamanı değil."

Hastaneye gittik Can annesin oda numarasını öğrendi ve asansör dolu olduğu için merdivenlerde koşmaya başladı biz de ardından koşuyorduk.
Odanın kapısını Can açtığı zaman karşısında bir doğum günü partisiyle karşılaştı . Annedi babası ve tüm sevdikleri oradaydı. Ege benim isteğim üzerine beni okula götürmek için aşağı indi bende Can'ın doğum gününü kutlayıp aşağıya indim.

GÜNEŞ'İMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin