KORKAK

79 15 0
                                    

Telefonumun sesiyle gözlerimi açtım. Bu alarm değildi. Sanırım biri arıyordu. Uyuduğum koltukta doğruldum ve orta sehpanın üzerindeki telefonumu aldım ve kimin aradığına bakmadan açtım.

"Güneş bitanem uyandın mı ?" sesinden kim olduğunu tanıyamadığım bir yabancı bana birtanem demişti. " Sen kimsin be? " dedim yüksek bir ses tonuyla. " Benim bitanem Can." of eşek kafam sen neden kimin aradığına bakmadan telefonu açarsın. " He buyur Can'ım." dedim kendimi affetirmek istercesine bir ses tonuyla. " Güneş'im bu gece saat 24:00 da bizim tepedeki otelde ol." dedi ve telefonu kapattı.

Neydi şimdi bu akşam ona telefonu yüzüme kapatmasının bedelini ağır ödeticektim. Saat daha anca öğlen 12 gibiydi. Kalktım ve mutfağa doğru ilerledim. Buzdolabından vişneli meyve suyu çıkardım ve buzdolabının yanındaki atıştırmalık dolabından kakaolu kek aldım. Mutfak masasına ourdum ve kekimle meyve suyumu içtim. Kalktım ve odama gidip üzerimdekilerden kurtulup banyoya girip duş aldım. Duştan çıkınca kot bilekte biten dar paçalı pantolon ve açık mavi düz bol tişörtümü giydim. Ayakkabı olarakda açık mavi spor ayakkabılarımı giydim ve ıslak olan saçlarımı saç kurutma makinesi ile kuruttum. Daha buluşmamıza çok vardı ama evde durdukça canım sıkılıyordu. Can'ın garajda bulunan yedek arabanın anahtarlarını aldım ve evden çıkıp arabının bulunduğu garaja ilerledim. Siyah porschesine bindim ve yola koyuldum. Nereye gidiceğimi bilmiyordum ama biraz daha aklıma bişey gelmezse kafayı yiyebilirdim. Arabayı sağa çektim ve yan koltukta olan telefonumu elime alıp Mert'i aradım. " Alo Mert nerdesin? " dedim hiç nefes almadan . " Evdeyim Güneş bi sorun mu var? " evet sorun var canım çok sıkılıyor diyemedim tabikide onun yerine sadece " 10 dakikaya hazırlan." dedim ve telefonu kapattım.

Okulda ve normal hayatta annem ve babamdan çok Can ve Mert ile beraberdim. O yüzden ikisinde evi benim kendi evim gibiydi yani ben öyle hissederdim. Aradan tam 10 dakika geçtikten sonra Mertler'in evin önündeydim. Mert dışarı çıkmış beni bekliyordu. Kot pantolonu ve beyaz gömleği ile çok yakışıklı duruyordu. Arabaya biner binmez bana anlamsız gözlerle bakmaya başladı.

- Hey Güneş bi sıkıntı mı var ?

- Evet Mert çok canım sıkılıyor benim.

- Eeee Güneş ben napabilirim?

- Benimle alışverişe geleceksin Mert.

-Kızım Can'la gitsene sen.

- Kapa çeneni Mert.

Mert sinirlenmiş olduğumu anlayacktı ki sustu. Aslında sinirlenmemiştim ama anlık tepkiler diyelim. Arabayı en yakın alışveriş merkezine sürdüm. Ve alışveriş merkezine gelmiştik. Arabayı alışveriş merkezinin aldında ki otoparka park ettik. Kapımı açtım ve indim ama Mert hala içeride oturuyordu. Ne yani kapısını ben mi açıcaktım. Arabanın etrafından dolaştım ve istemsizce Mert'in kapısı açtım. Yüzsüz teşekkür bile etmedi. Yanıma yaklaştı ve elini omzuma attı.

***********

Saat 23.40 şuan ve ben otelin girişinde sadece mal gibi kimler girip çıkıyor diye bakıyordum. Mert ile bugün sadece alışveriş yapmıştık ve Mert'i evine bırakıp buraya geldim. Girişteki görevli bana doğru mu geliyor bana mı öyle geliyordu. Görevli yanıma yaklaştı " Can Bey 213. odada sizi bekliyor Güneş Hanım." demişti ben ise kafamla onayladım ve asansöre doğru ilerledim. Kapı aralıktı içeriye girdiğimde salon kısmında kimse yoktu. Yatak odasına doğru ilerledim.

Gördüklerim gerçek olamazdı dimi. Hayır bu gerçek olamazdı. Can ve bir kız şuan yatakta uyuyordu. Bu sahneyi görmemle çığlık atmam bir olmuştu. Çığlığım üzerine yataktaki kız ve Can ayağa kalktılar.

- Sen Can Tekin benim için bittin şerefsiz herif. Korkaksın sen insan gibi gelip ayrılsaydın ama aldatmasaydın be. Sana acıyorum size acıyorum.

Odadan koşarak çıktım ve asansöre bindim. Çok canım yanıyordu ilk defa kendimi bu kadar güçsüz ve halsiz hissediyordum kendimi. Daha dün gece sarılıp uyuduğum çocuk şimdi başka birine sarılıyordu. Asansörün kapısı açıldı ve koşarak asansörden inip arabama doğru koştum. Arabaya bindim ve nereye gittiğimi bilmeden sürmeye başladım.Çok süre geçmeden dağlık bir alana gelmiştim. Yinede devam edecektim bu yola . Biraz daha gittikten sonra yol uçurumla bitiyordu. Arabayı tam uçurumun kenarında durdurdum ve aşağı indim. Arabanın farlarını açık bırakmıştım her ihtimale karşı. Uçurumdan bakılınca koksoca şehir ayaklarının altında gibi görünüyordu.Uçuruma doğru yürüdüm ve kollarımı açıp sesimin çıktığı kadar "Senden nefret ediyorum Can1 Senden nefret ediyorum." diye bağırdım.

Şuan rüzgar esiyordu ama bu rüzgar benim bugün yaşadıklarımdan sonra bir hiçti. Telefonum çalıyordu ve evet Can arıyordu. Açmadım ve tekrar cebime koydum . Tabi Can dururmu tekrar tekrar arıyor du. En sonunda dayanamadım ve açtım.
- Güneş kızım neden gelmedin b gece?

- Can Tekin yanındaki kızla mutluluklar sana.

- Güneş ne kızı ne mutluluğu?

- Can bilmiyomuş gibi davranmayı kes oğlum ben seni 1 saat önce bi kızla bastım seni.

- Yoo Güneş ben bugün seni görmedim sen kaçıncı numaradaki odaya gittin ?

- 213. Oda Can işte senin odan.

- Güneş bitanem benim odam 214.odaydı.

- Can şakanın sırası değil.

- Güneş sana yemin ederim ben ne o odaya gittim ne de bi kız gördüm bugün.

- Can ama o kimdi o zaman ?

-O benim ikizim gel otele anlatıcam sana herşeyi.

Telefonu kapattım ve otele gitmeye karar verdim. Bu sıralar olaylar çok hızlı gelişiyordu ki ben bile hızına yetişmekte güçlük çekiyorum. Yaklaşık yarım saat araba kullandıktan sonra oteldeydim. Arabamı park ettim ve otele girip asansöre bindim. Asansörden indim ve 214.odaya ilerledim. Kapısı kapalıydı kapıyı tıklattım ve kapıyı açan kişi Can dı. Siyah takım elbisesi ve beyaz gömleği ile çok yakışıklı bir görünüme sahipti.

Kenara çekilmesini bekledim ama çekilmedi onu ittim ve kendim içeri girdim. Sadece salondan oluşan bir otel odasıydı. Yerde gül yapraklarından minik kalpler ve kenarlarında mumlar vardı. Beyaz koltuğa oturdum. " Anlat !" Sesim emredercesine çıkmıştı.

- Güneş aşkım o gördüğün çocuk Cem benim tek yumurta ikizim. Varlığından haberim daha 3 gün önce oldu. Annemler onu küçükken yurtdışında özel bir çocuk evine vermişler. İşte birbirimize çok benziyoruz. Tek farkımız onun kolunda yarasa dövmesi var.

- Sanırım sana inanıyorum yada inanmak istiyorum Can.

- Güneş yemin ederim bitanem sana asla öyle bişey yapmam nolur inan bana.

- Tamam Can inanıyorum ama ben çok korktum Can.

Beni kendine çekti ve sıkı sıkı sarıldı. Ellerinle saçlarımı okşuyordu ve fısıldarcasına " Korkma bitanem ben hep yanındayım" demişti. Onun sarılması karşılık verdim. Ama cidden şu lanet otelde 1 dakika bile durmak istemiyordum. Kısık çıkan sesimle " Can nolur eve gidelim burda durmak istemiyorum." Diyebildim. Can ayağa kalktı ve elimi tutup kalkmam için bana yardım etti.

GÜNEŞ'İMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin