Medyada ki Kaya
Sabah alarmın sesiyle kalktım. Alarmı avcumun içiyle kavradım ve yere sert bi şekilde attım. Yatağımda doğruldum. Esnedim ve banyoya girdim. Küveti soğuk su ile doldurdum ve içine girdim. Küçüklüğümden beri kendimi ne zaman yanlız hissetsem hep kendimi soğuk suda bulurdum. Küvetteki dolu olan suyu tıpayı kaldırarak boşalmasını sağladım. Üstüme bornozumu aldım. Ve odama ilerledim. Aşağıdan sesler geliyordu aşağı indim. Aşağıda annem ve babam kavga ediyordu. Ne zaman gelmişlerdi?
Yanlarına indim ama beni fark etmediler. Bende bu fırsattan yararlanıp koşarak odama çıktım. Üzerime siyah pantalon siyah swit tsihort giydim. Saçlarımı kurutma makinesi ile kuruttum. Üzerime kot montumu aldım. Makyaj olarak sadece borda ruj sürdüm.
Anne ve babamın geldiğinden anca haberim olmuş gibi aşağı indim. Beni yine fark etmediler. Sahte bir öksürük attım. İkiside bana doğru döndüler. Ikisininde yanına gidip sarıldım. Annem hastaydı onunla kalmam gerekiyordu ama ona bakması için babam evde kalacaktı sanırım." Anne yanında kalmak isterim ama biliyosun Can kayıp ve bende bu olayın içindeyim o yüzden şimdi gitmem gerek.
- Tamam bitanem aklım sende kalmasın bir haber alırsan haber ver bana.
Annemin yanına öpücük kondurdum ve kapıya ilerledim. Kapının yanındaki ayakkabı dolabından lacivert spor ayakkabılarımı aldım giydim ve dışarı çıktım. Kapının önünde bir araba vardı. Bu araba Kaya'nın arabasıydı. Kaya arabanın içinden sürücü koltuğunun yanındaki kapıyı açtı ve eliyle gel işareti yaptı. Arabaya bindim.
- Günaydın Matmazel.
- Matmazel kelimesini artık sevmiyorum Kaya. Ama sanada günaydın.
- Peki.
Dedi ve radyoyu açtı. Olamaz çalan şarkı Toygar Işıklı - söz olur du.- Kaya değiştir şunu!!!!
Kulaklarımı tıkadım ve gözlerimde biriken yaşları bir anda saldım.- Güneş iyimisin noldu?
Cevap vermedim Kaya'da üstüme gelmek yerine yola devam etmeyi seçti. Sahilin kenarından geçerken. Araba durdu. Kaya arabadan indi ve benim kapımı açtı. İndim ve durduğum yerde donakaldım.- Güneş noluyo kızım sana neyin var anlat hadi bana ?
- Bak Kaya sen çok iyi birisin bunu sana daha önce kaç kere söyledim bilmiyorum ama nolur burdan gidelim ve sadece beni okula götür. Ben bütün şehirde bir hatıramın olmasını istemiyorum. Elimdeki insanları kaybedince onlarla yaşadığım anılar aklıma geliyor.
Kaya kafasını anlamışca aşağı yukari salladı. Ve arabaya doğru yürümeye başladı. Ben tam tersine arabaya binmek istemiyordum. Arabaya binmek yerine koştum. Arkamı döndüğümde Kaya arabaya yumruk atıyordu. Kahretsin ağlıyordum. Okula gidemezdim herked Can'ı sorardı o zaman bana. Biraz koştum ilerde bir park vardı. Parka doğru ilerledim. Boş bulduğum bir banka oturdum. Telefonum çaldı arayan Defne idi.
- Güneş kızım nerdesin sen hocalar devamsızlık yüzünden annenle konuşcaklarmış.
- Banane bundan Defne.
- Güneş Can bulundu.
- Defne daha önce neden söylemedin?
- Can öyle istedi.
- Kes şimdi nerde o ?
- Arkanda.
Telefonu kapattım ve arkamı döndüm. Can arkamda kanlar içinde yerde yatıyordu yüz üstü. Yerimden kalktım ve koşarak yanına gittim. Yere oturdum. Kafasını kaldırdım yavaşça ve dizimin üstüne koydum. Babamı aradım.
![](https://img.wattpad.com/cover/52517721-288-k948114.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ'İM
Genç KurguZorluklara karşı mücadele ederken karşına çıkan herhangi bir şey seni o hayattan soğutabilir. Güvendiğimiz insanlarda bıçaklayabilir bizi. Yakınımızdaki insanlari iyi seçmeliyiz.