AYRILMAYI DÜŞÜNÜYORUM

67 13 0
                                    

Anne ölme. Hayır anne beni bırakma nolur anne. Baba annem ölmesin. Hayır götürmeyin annemi.

Gördüğüm kabusun etkisiyle kalktım. Daha hava aydınlanmamıştı. Annnemi ve babamı çok özledim. Ama mecburduk. Annem ve babam vardı yanımda hep ama şimdi onlarda yoktu. Can vardı yanımda ama oda sanki sadece yanımda gibi görünüyordu.

Yatağımda doğruldum elimi yüzüme götürdüm ve gözlerimi nazikçe ovaladım. Sanırım ağlamıştım gözlerimin altı ıslaktı
Dağılmış olan topuzumu bozdum ve tekrar topladım. Yatağımdan kalktım ve banyoya gidip yüzümü yıkayıp odama geri döndüm.Dolabımdan açık mavi pantolonumu ve gri düz bol tişörtümü alıp giydim. Makyaj masama yöneldim ve siyah kalem çekip dudağıma nemlendirici sürdüm. Elime tarağımı aldım ve topuzumu bozup taradım. Maşamı fişe taktım ve sarı saçlarımın uçlarını maşayla yaptım.

Bugün Azra ile buluşacaktık. Can'a yakalanmadan evden çıkmam gerekiyordu. Kot montumu giydim ve elime gri el çantamı alıp içine telefonumu , kulaklığımı, cüzdanımı ve ehliyetimi alıp kapattım. Gri stilettolarımı giydim. Odamdan çıktım. Hava daha karanlık olduğu için Can uyuyordu. Can'ın yedek arabasının anahtarları bendeydi. Evden çıktım ve arabaya bindim.

Hava hala karanlıktı. Temiz hava almaya ihtiyacım vardı. Arabayı sahile doğru sürmeye başladım. Sahile geldiğimde arabayı kenara çektim ve sahilde bulunan boş banklardan birine oturdum.

Buraya önceden hep annem ve babamla gelirdim. Babam bana pamuk şeker alırdı. Martılara simit getirirdik evden. Anılarım gözümün önünden film şeridi gibi geçince göz yaşlarımı tutamadım.

Ellerimi gözlerime götürdüm ve elimin arkası ile göz yaşlarımı sildim. Annemi çok ama çok özlemiştim. Babamı da öyle. Sanki onlarsız ben bir hiçtim. Derin bir iç çektim ve denizi izlemeye devam ettim.

Can'la arkadaşken çok eğlenirdik. Hatta benim 16. doğum günümde parka gitmiştik. Ve beni sallamıştı. Pamuk şeker almıştı bana. Ama sevgili olduktan sonra çok şey değişti. Birbirimizi kısıtladık. Sanki özgür değildim.

Aklım daki tüm düşüncelerden kurtuldum ve doğan güneşi izlemeye başladım. Yeni bir güneş doğuyordu tıpkı benim gibi. O sırada telefonum çaldı. Telefonumu kulağıma götürdüm "Efendim Can ?" dedim ağlayan sesimi incelterek." Güneş nerdesin kızım?" dedi sesi meraklı ve bir o kadar da kaba geliyordu. " Can bugün Azra ile buluşucaz sana söylemeyi unuttum. Kapatmam gerekiyor." dedim ve telefonu kapattım.

Oturduğum banktan kalktım ve Azra ile buluşacağımız kafeye gitmek için arabama bindim. Buluşacağımız kafeye doğru sürmeye başladım. Çok uzak değildi zaten. Kafeye geldiğimde Azra'nın arabasını gördüm. Kafe çok tatlı bir yerdi. Dışı turkuazdı. Dışarıdan bakılınca eski bir yer gibi görünsede şirindi. Kafenin içine yürümeye başladım. Karidorlarda karikatürler asılıydı. Cidden çok sevimli bir yerdi. Biraz ilerledim. Azra deniz kenarındaki masalarından birine oturmuştu. Onu görünce hızlı adımlarla ilerledim. Masaya geldiğimde Azra ayağa kalktı sarıldık ve tekrar oturduk. " Güneş kızım Can Enişte nasıl bıraktı seni?" Dedi Azra alaycı bir sesle. "Hiç sorma ayrılmayı düşünüyorum. "
Dedim kendimden emin bir sesle. Azra tekrar söze atıldı.

- Güneş salak mısın kızım sen.

- Azra çok üstüme geliyor.

- Güneş o çocuk sana naptı sen asla böyle bir şeyi kafaya takmassın.

- Ya beni aldattı.

- Neeee Güneş saçmalama.

- Ya dur bi anlatıcam. İşte beni gece onların oteline çağırdı süpriz hazırlamış bana. Görevli bana oda numarasını yanlış vermiş ben odaya girdim. Can'la bir kız yatakta birbirlerine sarılmış uyuyorlar. Benim devreler attı tabi. Meğersem o Can'ın ikizi Cem miş. Can'da yeni öğrenmiş.

- Oha Güneş bide kuzeniz valla dünya dursa birbirimizden haberimiz olmucak.

- Aynen .

Biz konuşmaya dalmışken garson yanımıza geldi ve ne istediğimizi sordu. Azra serpme kahvaltı istedi masaya bende onu onayladım. Kahvaltı gelene kadar ikimizde telefonlarımızla uğraştık. Kahvaltı gelincede kahvaltıya gömüldük.

Bizim ailede genetik olarak herkes çok yemek yerdi ama kilo almazdı. Garip bir aileydik.

Kahvaltı bitince ücretini ödedik ve alışverişe gitmek için arabalarımıza bindik. Azra arkamda ben önde arabalarımızı sürmeye başladık.

Aradan yaklaşık yarım saat geçtikten sonra bizim evin önünde durduk. Ikimizde arabalarımızdan indik. Azra konuşmaya başladı " Güneş kızım hani alışveriş merkezine gelecektik neresi burası ?" Dedi gür bir sesle. "Azra burası Can'la bizim evimiz." Dedim Azra'ya

GÜNEŞ'İMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin