GÜNEŞ'İM

GIDIYOR HAYATINDAN

CAN'IN AĞZINDAN;

Dün gece koltukta uyurken ikimizde uyuya kalmıştık. Uyuya kaldığımızı fark ettiğimde saat gece 3 gibiydi. Şömine sönmüştü. Üstelik üzerimizde inceydi.

Güneş titriyordu kucağıma aldım ve benim odama çıkarttım. Ateşi vardı. Mutfağa indim ve sirkeli su yapıp alnına koydum sirkeli bezi. Küçüklüğümden beri sirkeyi hiç sevmezdim ama annem hasta olduğumda sirkeli su koyardı.

Ateşini ölçtüğümde ateşi 39.30 du. Neredeyse havale geçirecekti. Banyoya gittim ve küveti soğuk su ile doldurdum. Güneş'i kucağıma aldım ve soğuk suyun içine bıraktım. Ağlıyordu. Gözleri kapalıydı. Sanırım kabus görüyordu. "Anne sana ihtiyacım var." dedi ve ağlamaya devam etti.

O soğuk suyun içindeyken telefonumu aldım ve amcamı yani babamı aradım. Şuan ondan kaçıyorduk ama mecburdum. Babama buraya gelmesini gelirken annemi ve Güneş'in babasını almasını söylemiştim.

Güneş'i soğuk suyun içinde dahi uyuyordu. Top patlatsalar duymuycak. Elimi alnına götürdüm. Hala ateşi çok yüksekti.

Aradan bir saat geçtikten sonra annemler gelmişti. Güneş'in ateşi düşmüştü ama hala vardı. Annem Güneş'in üzerini değiştirdi. Sonra herkes benim odamda toplandı. Güneş yatağımda yatıyordu. Eskisi kadar olmasada hala titriyordu.
"Baba annemi istiyorum." dedi sessiz bir şekilde. Babası Ali Amca hemen Güneş'in yanına gitti.

Güneş ile Ali amca, annem ile ben babamda salonda yanlız yatıcaktı. Annemin kocası vardı. Ama babam annemin kocasının kardeşiydi.

Güneş ile Ali amca yanlız kalınca bizde annemle misafir odasına gittik. Annem beni sevmezdi uyuşturucu kullandığım için ama derinlerde bir yerde olduğumu biliyordum.

Misafir odasında iki yane tek kişilik yatak vardı cam kenarındakine ben duvar kenarındakine annem yattı.

"Anne ben uyuşturucuyu bırakınca beni sevicek misin ?"

" Can sen benim oğlumsun seni zaten seviyorum ama o lanet şey zarar veriyo oğlum. "

"Bıraktım o lanet şeyi anne bu sefer bitti."

" Ciddi misin Can?"

" Evet anne ciddiyim."

Annemle konuştuktan sonra arkamı döndüm. Uykum yoktu aklım Güneşdeydi. Küçükken Güneş ile birlikte çimenlere yatar yıldız sayardık. Kaç tane yıldız sayabilirsek o yıldızları ikimize paylaştırırdık. Kaç tane yıldızımız varsa o bizim uğurlu sayımız olurdu. Aklıma eskidene yaptıklarımız gelince gülümsedim.

Yavaş yavaş güneş doğmaya başlamıştı. Benim Güneş'im kadar güzel olmasada o güneşte güzeldi işte. Yattığım yataktan kalktım ve yatağı topladım. Annemin yorganı yere düşmüştü onu yerden aldım ve annemin üzerine örttüm.

Odadan yavaşça çıktım. Odamın kapısının önüne gelince yavaşça tıklattım. Içeriden ağlamaklı gel diye ses duyulunca kapıyı açtım ve içeri girdim.

Güneş yatakta bardaş kurmuş ağlıyordu. Yanına gittim ve oturdum. Ellerimle önüne gelen saçlarını kulağının arkasına attırdım.

"Güneş'im neden ağlıyorsun? "

" Babam gitti."

" Nereye gitti?"

" Kendine iyi bak kızım eklendiğin zaman birgün karşına çıkıcam dedi ve gitti Can babamda gitti. "

Lan bu adam neyin peşindeydi? Kızın annesi öldü oda yetmiyo gibi ateşi yüksek ve birde babası gidiyor hayatından.