Sabah erkenden kalktım. Evde annem yoktu. Giyindim ve gitarımı ve çantamı alıp aşağıya indim. Tam kapıdan çıkacağım sırada kapının yanındaki masanın üstündeki notu gördüm. " Anneciğim bir hafta eve gelmeyeceğim iş gezisi için Brezilya'ya gidiyorum kendine dikkat et bitanem." Ne yani annem bir hafta boyunca yokmuydu? Hemen annemi aradım;" Anne nasılsın? "
"İyiyim bitanem bi sorun mu var?"
"Şey anne Can bize kalmaya gelebilir mi ?"
" Tabikide bitanem ama sen yinede dikkatli ol."
"Saol anneciğim baybay."
Kapıdan çıktım ve kulaklığımı takıp durağa doğru ilerledim. Durağa gittiğimde Can orada yoktu . Can'ı telefonunlada aradım ama telefonu kapalıydı. Yoluma devam ettim. Üst geçide çıktım ve ilerlemeye başladım. Yerde yatan bişey belli oluyordu. Sanırım köpekti. Azcık daha yaklaşım. Köpek değilmiş yerde yatan Can mış.
"Can napıyorsun burda ?,
"Güü-nneeş ar-kkaamma baaakk."
"Neden kekeliyosun Can korkutma beni."
Can'ın arkasını çevirdim . Olamaz Can bıçaklanmıştı. Hemen ambulansı aradım ve beş dakika içinde ambulans geldi. Can'ı sedyeye koydular. Ve ambulansa bindirdiler. Bende Can'ın yanına bindim. Can'a ilk müdahaleyi ambulansta yaptılar. Aradan biraz süre geçtikten sonra hastaneye gelmiştik. Can'ı ambulanstan indirdiler ve ameliyathaneye götürdüler ben ise arkasından ağlayarak baka kaldım. Bir hemşire geldi;
"İyi misiniz efendim ?"
"Ona noldu iyi mi o ?"
"Lütfen sakin olun çok kan kaybetmiş ama doktorumuz onu iyleştiricek."
"Gelin ben sizi kafeteryaya götüreyim sakin olun o burda güvende. "
"Tamam ."
Merdivenleri indikten sonra kafeteryadaydık. Boş bulduğumuz masaya oturduk. Ve birer çay söyledik. Aklım hep Can'daydı. Tam çaylar geldiği sırada telefonum çaldı arayan. Can'ın annesi. Telefonu açtım.
"Alo Güneş. "
"Efendim Bahar Teyze."
" Can yanındamı telefonu kapalı dün gece eve de gelmedi yanındaysa ver bi konuşalım ."
"Şey Can dün gece bizde kaldı annem yokta ben korktuğum için maç varmış bizde oraya geldik.Can şuan sırada bekliyor."
"Hm tamam canım dikkat edin kendinize."
" Tamam Bahar Teyze biz telefonları kapatıcaz baybay."
Telefonu kapattm ve hemşireye;
'Herşey için teşekkür ederim ama Can'ı yanlız bırakmak istemiyorum."
Deyip yukarı çıktım gittim ve ameliyathanenin oradaki sandalyeye oturup beklemeye başladım . O sırada doktor çıktı. Ayağa kalktım."Sanırım adınız Güneş. Can çok kan kaybetmiş ama iç kanamasını durdurmayı başardık . Sizin de polise ifade vermeniz gerekiyor. Silahlı ve bıçaklı yaralanmalarda." "Peki" diyip hastanede bulunan polis odasına doğru yürüdüm. Kapıyı tıklattım;
" Gel..."
"Şey rahatsız ettiğim için özür dilerim ama sanırım bıçaklı yaralanmalarda size ifade vermem gerekiyormuş. "
"Evet siz Can Tekin'in sevgilisi olmalısınız. "
" Yok Can benim en yakın arkadaşım."
" Herneyse buyrun nasıl oldu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ'İM
JugendliteraturZorluklara karşı mücadele ederken karşına çıkan herhangi bir şey seni o hayattan soğutabilir. Güvendiğimiz insanlarda bıçaklayabilir bizi. Yakınımızdaki insanlari iyi seçmeliyiz.