"Can indir lan beni." son ses bağırdım. Can beni hala takmıyordu.Arabayı durdurduğunda Can'ın evinin önüne gelmiştik. Arabadan indim ve arabayı sertçe kapattım. Şimdi konuşacaktım ve bu evden gidecektim.
Evin içine girdiğimde kendimi siyah deri koltuğa attım. "Güneş bak uyuşturucuyu bırakmaya çalışıyorum. Evet sana koma ile ilgili yalan söyledim ama üzülme ve olay büyümesin diyeydi. Bak güzelim nolur affet beni. "
Allahım bu çocuğu hala çok seviyordum. Sanki Can benim biyerlerde ki garip yarımdı. Onsuz yapamıyordum ama mecburdum buna işte. "Can üstüme gelme." dedim uyarıcı bir ses tonuyla.
Can karşısında duran boş koltuğa bakıyordu. " Güneş hatırlıyor musun bu koltukta sarılıp film izlemiştik." dedi koltuğa bakmaya devam ederek.
Bu çocuk böyle yaparsa onu unutamazdım ki. Oturduğum koltuktan kalktım ve eskiden burda bulunan odama doğru ilerledim. Kapıyı açtım ve içeri girdim. Yatak dağınıktı. Balkonun perdesi açıktı. Sanki ben gittikten sonra bu odaya biri girmişti. Yatağın yanındaki komidinin üzerindeki şeyi gördüğümde içim cız etmişti. Ne yani günlüğüm burda mı kalmıştı. Yatağa oturdum ve elimle günlüğümün kapağı elledim.
O sırada Can odaya geldi ve yatakta bardaş kurarak oturdu. "Güneş canım çok yanıyor ulan sensiz be." dedi sessiz bir şekilde.
Ağlıyordu. Deliler gibi aşık olduğum adam benim yüzümden ağlıyordu. Ona her ne kadar kızgın olsamda o hala masumdu. Elimi yanağına götürdüm ve baş parmağımla gözünden akan yaşları sildim. Gözlerim yanmaya başlamıştı."Güneş bekle beni burda hemen gelicem." dedi ve odadan çıktı.
Elimi pijamamın cebine götürdüm ve kahretsin telefonum Kaya'nın evinde kalmıştı. Canım sıkılmaya başlamıştı ki Can elinde bir kutuyla geldi.
"Güneş bu kutu benim için çok özel bir kutu. Şimdi bunu sana vereceğim ama bir şartım var." dedi kendinden emin bir sesle.
"Neymiş o şartın?" dedim umursamazca."Benim evimde kal diyemem sana bundan sonra ama o şerefsizle aynı evde kalma kızım dayanamıyorum." bağırmıştı bana.
" Tamam şimdi kutuyu ver." dedim. O kutuda ne olduğunu çok merak ediyordum. "Şimdi o şerefsizin evine gidicez eşyalarını topluycaksın ve evine gidicez." Dedi. Derin bir of çektim ve kafamı onaylar anlamda salladım.
Kaya'nın evine geldiğimde kapıyı çaldım. Can arabada bekliycekti. Kapıya altıncı vuruşumdan sonra tek gözü açık tek gözü kapalı dağınık saçlarıyla çirkin ördek yavrusu gibi duran Kaya açmıştı.
Kaya'yı kenara ittirdiğimde afallamıştı. Koşarak yukarı çıktım ve tüm eşyalarımı bavuluma koydum. Bavulumu elime aldım ve merdivenlerden hızlıca inmeye başladım. En son basamaktaki muz kabuğunu görmedim ve yere kapaklandım. Sanırım totoşum çüreyecekti. Kaya ise içerideki koltuğa oturmuş haince sırıtıyordu. Allah bin türlü belasını versin diye iç geçirip duvara tutunarak ayağa kalktım. Kapıyı açtığım gibi arkamdan biri ittirmişti. Yine yere kapaklanmıştım.
Bu çocuk cidden sınırlarımı zorluyordu. Yerden kalktım ve arabaya attım kendimi. Bavulumu kucağımda taşıyabilirdim. Can arabayı kullanmaya başlamıştı.
Evimin önüne geldiğimizde durdurdu Can arabayı. Kafamı eyvallah anlamında salladım ve arabadan inip eve girdim. Bu ev bana ailemden kalan son şey gibiydi. Annem ve babamı özlemiştim. Eve girdiğimde kendimi ilk bulduğum koltuğa attım.
Bu evde annemle,babamla, Can'la ve Defne ile çok anım vardı. Sayi Defne demişken nerelerdeydi bu kız. Neredeyese hiç görmemiştim. Cebimden telefonumu çıkardım ve Defne'ye mesaj attım.
KİME; Defne Yaprağım♥
Defne nerelerdesin kızım?
KIMDEN; Defne Yaprağım♥
Evdeyim. Özledim kız seni.
KİME; Defne Yaprağım♥
Bizim eve gel hadi bu gece bizde kal. İtiraz istemiyorum 15dkya bizde ol.
Telefonumu kapattım ve cebime koydum. Defneler'in evi bizim evimiz arasında yaklaşık bir cadde falan vardı. Bavulumu elime aldım ve odama çıkarttım. Zaten az kıyafetim vardı hepsini yerleştirdim. Ve bordo pantolonumu ve lacivert bol uzun kollu tişörtümü alıp üzerime giydim. Saçlarımı tarayıp yukarıdan sıkıca topladım. Aşağı indiğimde zil çalmıştı. Kapıyı açtığımda karşımda Defne soğuktan üşümüş olacak ki titriyordu. Onu içeri davet ettim.
Şuan ikimizde koltukta oturmuş nescafe içip Neymar hakkında konuşuyorduk. Evet Neymar. Kız olmamıza rağmen hem Neymar hastası hemde ağır Fenerbahçeliydik.
Ikimizinde uykusu gelince Defne misafir odasına ben ise kendi odama gitmiştim. Aklıma Can gelmişti bir anda. Elim telefonuma gitti ve Can'ın ismini bulup aradım. Şuan neden aradığıma dair küçücük bir bilgim yoktu sadece onun sesini duymak istiyordum.
"Efendim Güneş. "
"Şey Can kusura bakma. "
"Ne kusuru be kızım. Noldu?"
"Sesini duymaya ihtiyacım var-
dı."" Güneş yanına geliyorum. "
"Can kapıyı çalma gelince beni çaldır. Evde Defne var."
"Tamam Güneş'im."
Dedi ve ikimizde aynı anda telefonu kapattık. Bir dakika o demin bana Güneş'im mi demişti? Allahım sana geliyorum.
![](https://img.wattpad.com/cover/52517721-288-k948114.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ'İM
Teen FictionZorluklara karşı mücadele ederken karşına çıkan herhangi bir şey seni o hayattan soğutabilir. Güvendiğimiz insanlarda bıçaklayabilir bizi. Yakınımızdaki insanlari iyi seçmeliyiz.