Alarmın sesiyle uyandım. Normalde alarm kurmazdım ama yaz tatili bitiyordu. Okula gitmiyordum çoğu zaman. Ama dün gece Kaya'ya söz vermiştim. Beraber okula gidecektik. Okul kaydımızı ikimizde Akın Kolejine aldırtmıştık. Yatağım yataktan kalktım. Yüzümü banyoda yıkadım ve odamdaki dolaba yöneldim.
Bu oda ise turkuaz ve mor renkleri ile dizayn edilmişti. Dolaptan siyah yüksek bel şort,gri kısa kolsuz ı can fly yazan tişörtümü ve siyah şortumdan birazcık daha uzun olan hırkamı aldım. Kıyafetlerimi giydim ve siyah kalem çektim. Saçlarımı dağınık topuz yaptım. Siyah deri sırt çantamı aldım ve içine telefonumu , kulaklığımı, cüzdanımı , ajandamı ve kalemimi koyup çantamın tek askını omzuma taktım. Yatağımı gelişi güzel topladım . Siyah vanslarımı giyip odadan çıktım. Kaya'nın odasının kapısı açıktı. Merdivenlere yöneldim ve aşağıya indim. Kaya koltukta oturmuş televizyon izliyordu.
Koyu renk jeansi ve beyaz bol tişörtü ile çok hoş görünüyordu. Yanına gittim ve oturdum. "Günaydın Güneş Hanım. " dedi Kaya nazik bir sesle. "Teşekkürler efendim sizede." dedim bende sesimi nazik çıkartmaya çalışarak. Kaya ayağa kalktı ve bende arkasından ayağa kalktım. "Hadi bakalım gidelim evde yiyecek birşey yoktu dün almayı unuttum bugün beraber alırız. " dedi. Kafamı aşağıya yukarıya salladım ve gülümsedim. Kapıdan çıktım ve sürücü koltuğuna bindim. Kaya ön koltuğa oturduğu emniyet kemerini taktı. Bende takmak zorunda kaldım bana sinirli gözlerle bakınca.
Yaklaşık bir saat sonra okula gelmiştik. Arabayı otoparka park ettik. Okulda ikimizinde ilk günü olduğu için ikimizdede okul kıyafetleri yoktu. Okulun içine girdiğimizde tüm gözler bize çevrildi. Çoğu kızın Kaya'ya baktığını fark edebiliyordum. Haliyle yakışıklı çocuktu.
Kaya ona bakan kızları anlamış olacak ki onlardan kurtulmak için beni kolunun arasına aldı. Okulun içine girdiğimizde sınıfımızı bilmediğimiz için müdürle konuşmamız gerekiyordu. Girişte bulunan görevlinin yanına gittik ve müdürün odasının yerini öğrendik.
Kaya kapıyı tıklattı. Içeriden "Gel" diye ses duyulunca ikimizde içeri girdik. Müdür yaşlı değildi hatta çok gençti. 21 yaşında anca vardır hatta.
"Hoşgeldiniz Güneş ve Kaya." Dedi bizi tanıyan bir ses tonuyla. Kaya ile aynı anda " Hoşbulduk" demiştik. Müdür bunu duyunca kahkaha atmıştı. Kaya ile birbirimize anlamaz gözlerle bakmıştık. "Gelin oturun." dedi eliyle masanın önündeki krem koltukları göstererek.
"Evet çocuklar adım Ege. Bu okulun müdürüyüm. Zaten ikinizde beni tanıyorsunuz."
Bu Ege o Ege olamazdı değil mi ? Allah kahretsin Kaya bunu bilerek mi yapmıştı.
"Çocuklar sınıfınız 11-B şimdi gidin ve derse geç kalmayın. " dedi eliyle kapıyı göstererek.
Kaya ile ikimizde kapıdan çıkınca derin bir oh çekmiştik. Adam resmen deliydi. Allahım nolur bu bir rüya olsun diue geçirdim içimden.
Sınıfın önüne geldiğimiz zaman çoktan zil çalmıştı. Kaya kapıyı tıklattı içeriden " Gel" diye ses duyulunca ikimizde içeri girdik. "Gelin çocuklar." dedi öğretmen olduğunu tahmin ettiğim bayan.
Tahtanın önünde durduk. Kaya kendini tanıtmaya başladı.
"Ben Kaya." dedi soğukkanlığını koruyarak. Sıra bana gelmişti gülümseyerek " Bende Güneş. " dedim."Boş bulduğunuz bir yere geçin çocuklar." dedi öğretmen. Bir kızın yanı boştu bide en arkada tek bir sıra boştu. Boş sıraya ilerledim ve oturdum.
Kaya'da kızın yanına oturmak zorunda kalmıştı.Dersin sonlarına doğru iyice sıkılmaya başlamıştım ki teneffüs zili çaldı. Tenefüste bahçeye inmeye ihtiyacım vardı. Kaya'nın yanına gittim ve bahçeye inmemiz gerektiğini söyledim.
Bahçe piknik alanı gibi biryerdi heryer yeşillik ve bol bol çiçek olan bir bahçe. Kaya ile birlikte bir banka oturduk ve okuldaki insanları izlemeye başladık.
Kolumla Kaya'yı dürttüm ve Kaya'da benim baktığım yere bakmaya başladı. Can buradaydı. Evet uyuşturucu bağımlısı olan Can buradaydı. Allahım sen beni neyle sınıyorsun diye iç geçirdim. Kaya'nın elini tuttum. "Kusura bakma bunu yapmaya mecburum." dedim Kaya'ya. Ayağa kalktım tabi Kaya elimi tuttuğu için oda benimle birlikte ayağa kalktı. Sınıfa doğru yürümeye başladık.
Nihayet okul bitmişti. Otoparkta bulunan arabama doğru yöneldim ve ön koltuğa oturdum. Kaya'da sürücü koltuğuna oturdu. Büyük bir alışveriş merkesinin önünde durduğumuzda Kaya'ya baktım. "Hem okul kıyafetlerini alıcaz hem bu gece bir parti var ona kıyafet alıcaz hemde ev için yiyecek alıcaz." Kafamla onayladım bende. Ne o bira önce parti mi demişti?
"Ne partisi bu Kaya?" Diye sordum merakla.
"Benim kardeşim Melis'in doğum günü var bu gece onun için. " dedi.
Alışveriş merkesine girdiğimizde ilk olarak parti için kıyafet bakmaya başladık. Kaya kendi için açık renk dar paça kot ve lacivert bol bir tişört almıştı. Ben ise kendime bişey beğenememiştim. En son girdiğimiz mağazada lacivert düz ve mini bir elbiseyi çok beğendim.
Kabime girdim ve elbiseyi denedim. Sanki biraz fazla kısaydı ama yinede yakışmıştı. Kabinden çıktığımda Kaya eteğin boyuna takılmıştı ama yinede ikna etmiştim. Kasaya geldiğimizde " Buyrun burdan. " diye kredi kartımı uzatmama rağmen Kaya benden daha önce davranıp elindeki kartı sarışın bayana vermişti. Elbiseyi aldıktan sonra okul kıyafetlerimizi aldık ve market alışverişimizi yapıp arabaya geri döndük.
Eve geldiğimizde akşam olmasına yaklaşık 3 saat vardı. Kaya'ya odama çıkacağımı söyledim ve üst katta bulunan odama çıktım. Şu manzara odasını çok merak ediyorum. Ama hala o odaya girememiştim. Şimdi girsem Kaya gelebilirdi en iyisi partiden dönünce Kaya uyuduktan sonra girerim diye iç sesimle konuştum.
Yavaş yavaş akşam oluyordu. Bugün aldığım elbiseyi poşetten çıkardım ve giydim. Takı kutumdan pırlanta küpelerimi çıkarttım ve kulağıma taktım. Saçlarımı güzelce taradım ve salık bıraktım. Dolabımdan gümüş renginde mat stilettolarımı aldım ve giydim. Sıra makyajdaydı. Makyaj çantamdan siyah eyeliner, siyah kalem ve ten rengi ruj çıkarttım ve sürdüm. Artık hazırdım. Elime telefonumu aldım ve odadan çıktım.
Aşağı indiğimde Kaya koltukta oturmuş kolundaki saat ile oynuyordu. Yanına gittim ve oturdum. Oda benim geldiğimi anladığı için döndü ve beni baştan aşağı süzdü.
Kaya'da çok şık görünüyordu. Ayağa kalktı ve beni nazikçe elini uzatıp kalkmama yardım etti.
Arabaya bildiğimizde arabayı Kaya kullanıyordu. Melis'e hediye almayı unutmuştum.
" Kaya Melis kaç yaşında?" Dedim nazikçe.
" 15 yaşına girecek."
dedi anlamamışca." Kaya ben hediye almayı unuttum. " dedim dudağımı büzerek.
" O iş bende kolye aldım ikimiz adına. "Dedi.
"Saol Kaya beni büyük bir dertten kurtardın." dedim teşekkür ederek.
O ise kafasını eyvallah anlamında eğerek karşılık vermişti.
Araba durduğunda gözlerime inanamamıştım. Resmen o masallardaki şatolar gibiydi. Kaya ne ara arabadan inipte kapımı açmıştı hatırlamıyorum. Arabadan indiğimde Kaya kolunu uzattı ve bende koluna girdim.
Kapıyı açan kişi sanırım Melis'yi çünkü Kaya'ya hoşgeldiniz abi diyerek sarılmıştı. Sonra benimlede sarılmıştı.
Sanırım parti arka bahçede idi. Çünkü salonda kimse yoktu. Arka bahçeye geldiğimizde kimse yoktu. Şaşırmıştım açıkçası.
" Eee neler yapalım?" dedi Melis Kaya ve bana.
Ne yani parti olmayacakmıydı. Merdivenlerden ses gelince hepimiz başımızı merdivenlere çevirdik. Can mı? Can'ın burada ne işi vardı?
Ayağa kalktım ve ellerimi başıma koyup Melis'e baktım. "Melis neler oluyor burda?" diye istemsizce bağırdım. "Kusura bakma Güneş sevgilimin burda olduğunu size söylemem gerekirdi."dedi hala nazik bir ses tonuyla. Ne o sevgilim mi demişti. Can benden ayrılır ayrılmaz kendine sevgilimi bulmuştu. Ve bu kişi Can'dı.
Kaya'ya nolur eve gidelim bakışı attım. Ve Kaya'da anlamış olacak ki elimi tuttu ve kapıya yöneldik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ'İM
Fiksi RemajaZorluklara karşı mücadele ederken karşına çıkan herhangi bir şey seni o hayattan soğutabilir. Güvendiğimiz insanlarda bıçaklayabilir bizi. Yakınımızdaki insanlari iyi seçmeliyiz.