Yeni Kitap -Mahkûm

15.9K 430 52
                                    


Yeni kitabım. Okursanız ve desteklerseniz çok sevinirim. Çünkü kareografimi çok beğendim ve devam ettirmek istiyorum. Son olarak kitabı profilimde bulabilirsiniz.

Seviliyorsunuz <3

Tanıtım

Kadın mahkum adam cellat. Yapılan yanlışlıklar, açılmak istenen temiz ve bir o kadar da berrak sayfa.

1. Bölüm

Karanlık ormanda kaçarken görücü usulü evleneceğim adamdan değilde, babamın gözlerimin içine baka baka istemediğimi bildiği halde 'Verdim gitti.' Demesinden kaçıyordum.

Kahramanım dediğim adamın beni zorla evlendirmesi, hemde istemediğimi bile bile... Bu kişi de babam olunca çok üzülmüştüm ama ne fayda!

Yapmadığım şey kalmamıştı evlenmemek için. Daha tanımadığım biriyle zorla evlendirilmek ne demek Allah'ım? Daha yaşını bile bilmiyorum ya babam yaşında, buruşuk bir şeyse. Elini öper dede derim daha iyi.

Ayağıma bilmem kaçıncı çakıl taşının girmesiyle oflayıp durdum. Topuklu ayakkabımı çıkarıp elimle içindeki minik çakıl taşlarını toprağa attım.

Kendimi tanıştırmayı unuttum sanırım. Ben Berna. 22 yaşındayım ve üniversite sona geçtim. İç mimarlık okuyorum.

Ayakkabımı yeniden giyip tekrardan soluk soluğa koşmaya başladım. Nereye gittiğimi bilmiyordum ama babamdan ve tahminen yaşlı kocamdan kaçtığımı biliyordum.

Biraz daha koştuktan sonra kimsenin beni takip etmeyeceğine kendimi inandırıp ıssız ormanda yavaşça yürümeye başladım. Adrenalinden mi ne olsa gerek koşarken hiç burayı ürkütücü bulmamıştım. Suratımı buruşturup minik adımlarla yürümeye devam ederken bir baykuş sesi duymamla çığlığı basarak koşmaya başladım.

Ben neden ormana doğru koşmuştum ki! Köpek havlama sesleri de gelince çığlığımı hızla kesip keskin gözlerle kalın dallı ağaç aradım. Tam karşımdaki ağacı görünce sırıtıp hızlı adımlarla ağaca yürüdüm. Kalın dallara çıkarken elime tüylü bir şeyin gelmesiyle hemen gözlerimi irice açıp elime baktım. Tabi bakmamla çığlık atıp yere düşmem bir oldu.

Lanet olsun kıllı baykuşun ağacın dalında ne işi var! Popomun üzerine düştüğümden yavaşça popomu ovalayıp yerden destek alarak ayağa kalktım.

Köpek sesleri azalmıştı. Derin bir nefes alıp ağrıyan popomla yürümeye devam ettim. Ağaca çıkmak bana göre değildi sanırım.

Ormandan otobana çıkmama neredeyse 20 dakika kalmıştı ve ben bu 20 dakikada ölmezsem bir daha hiç ölmezdim. Ölene aşk olsun.

Birazcık daha yürüdükten sonra hırkamın cebinden telefonumu çıkarıp swarma girdim. Bence yer bildirisi yapsam çok havalı olurdu. Sonuçta kim gece gece ormanda yürüyüş yapıyordu ki? Tamam benimki birazcık kaçış, birazcık yürüyüş, birazcık da koşu olabilir ama yürüyüş desem kim inanmazdı ki?

Chek-in yapıp telefonumun ekran kilidini kapatmadan saate baktım. 23:44. Kışın günü 21:00 'dan önce evde olan ben şimdi dışarıdaydım. Ne yaparsın işte hayat.

Korna sesleri duymamla popomun ağrısını tınlamadan yerimde zıplamam bir oldu. Yetişmiştim. Şimdi tek işim otostop çekip Akın'ın yanına gitmekti.

KÖTÜ KIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin