39. Bölüm

18.6K 755 152
                                    





Bölüm ithafı nsacngz523

Herkese iyi okumalar...

-----

37. Bölüm Hatırlatması:


Bilgin'e bakmadan sessizce odadan çıktım. Benim çıktığımı gören sekreter saygıyla ayağa kalkıp selam verdi. Ona bakmayıp dümdüz yürüyüp asansörü çağırdım. Bilgin'in beni çağırmasıyla arkamı dönüp ona baktım. Koştuğundan hızlı nefes alıyordu. Kendisini dizginlediğinde nefret ettiğim şeyleri söyledi.

"Babamın sana öyle bir şey imzalatacağını bilmiyordum. " dediğinde arkamı dönüp gelen asansörün kapılarının açılmasını beklerken son cümlemi kurup asansöre bindim.

"Bir kardeşimin olmasını çok istiyordum küçükken. Yalnız olmam diye düşünüyordum ama kardeşiminde diğerlerinden farkı yokmuş. O da üzüyormuş."

********

-Bilgin'in ağzından-



Evde annemle oturup çay içerken bir anda kapının çalmasıyla ikimizde birbirimize baktık. Beste bu saatte gelmezdi kesinlikle. Gelen kimdi acaba? Ayaklanan annemi el hareketimle oturtup kapıya doğru yürüdüm. Kimin geldiği belli olmadığından anneme açtıramazdım o kapıyı.

Kapının minik deliğinden karşımdaki tanımadığım simalara bakarken kaşlarımı yukarıya kaldırdım. Bunlar da kimdi? Omuz silkip açtım demir kapıyı .

"Buyrun." Dediğimde sanki adamlar daha deminki bir somurtmayı bir çırpıda kesmiş , karşımda yüzüme nur inmiş gibi bana otuziki dişlerini sunarak gülümsüyorlardı. Olum diş reklamında mıyız? Ne bu beyaz yapma dişlerinizi gösterme merakı?

Sonunda kel, sıska olan adam konuşmaya başladı.

"Bilgin Beyle mi görüşüyoruz?" Kaşlarımı havaya kaldırdım. Uu bu adamlar uçmuş. Bana bile Bey dediklerine göre. Bende dişlerimi göstererek güldüm. Sonradan aklıma gelen şeyle hemen dişlerimi kapattım. Benim dişlerim bu adamlar gibi beyaz değildi!

Kapıyı sonuna kadar açıp elimle adamları içeriye buyur ettim. Annem adamları görünce üstüne başıma çeki düzen verip ayağa kalktı. Adamlarla da el sıkıştıktan sonra tanışma faslından sonra çay koyma amacıyla bizi adamlarla yalnız bıraktı.

"Evet neden gelmiştiniz?" Dediğimde adamlar arasında kısa bir bakışma olduktan sonra adının Mehmet olduğunu öğrendiğim kel, sıska adam konuşmaya başladı.

"Öncelikle Hikmet Bey velayet davası açmak istiyor. Dana sonra ise size şirketi bırakmak, tek temennisidir efendim. Lütfen öyle bakmayın. Özel hayatınızın bizi gerektiren kısmını biliyoruz. Yanımda gördüğünüz arkadaşım avukattır. Eğer tamam derseniz şimdi davayı açarız. "

Adamın konuşmasıyla şaşkınca Mehmet Bey'e baktım. Babam diyemediğim Hikmet beni çocuğu olarak mı istiyordu yani? Kamera şakası falan sanırım. Kamera nerde? Gösterinde iyi bir hareket çekeyim sövdükten sonra.

"Ben ne diyeceğimi bilemiyorum." Dediğimde Mehmet Bey bana anlayışla gülümsedi. "Bakın sizi çok iyi anlayamasamda şunu belirtmek istiyorum eğer siz bu teklifi reddederseniz Nermin Hanım'a bütün haklar devredilir ve o size emin olun ki beş kuruş koklatmaz. Haddimi aştım efendim üzgünüm ama bende bir babayım ve sizin bir anneniz ve kız kardeşiniz var. Bu iki bayanı en iyi şekilde yaşatmak istemez misiniz?"

KÖTÜ KIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin