Ateşin ağzından olan bölümü multimediaya koyduğum müzikle dinleyin :)
(Yeni bir kitaba başladım. Karanlık Gece diye. Orada da sadistçe şeyler olabilir hayalimdeki kurguya göre. Tanıtımı bugün paylaştım eğer bi bakarsanız yolumuza kaldığımız yerden de devam edebiliriz)
-Enes'ten-
Bazen insanlar hatta ben şanslı olabiliyordum. Şuan yatan kişinin nefes alışverişlerini bile dinlemek, o atan nabzın sesini duymak bile şanslı olduğumu hissetiriyordu.
Ölmemişti.
Aslı ölmemişti.
*****
2 Ay Sonra
Beste'den-
Yüksek sesle çalan müziğe eşlik ederken delice dans ediyorduk.
"Bebeğim hemen geliyorum!"
Toprak'a kafamı sallarken yanımdan geçen garsonun tepsisindeki tekilayı tek dikişte içtim.
Müziğin o karşı konulamaz ritmi artarken delicesine dans ediyordum.
Kimseyi umursamadan, kafama bir sorunu takmadan.
Bulunduğum günden beri birçok şey değişmişti.
Toprak her şeyi en doğrusuyla bana anlatıyor, üzüntümü de sevincimi de birlikte paylaşıyorduk.
Ateş ise Toprak'la sevgili olduğumu öğrendiği andan beri ortalıkta görünmüyordu.
Bilgin işlerle uğraşıyor arada benimle ilgileniyordu.
Enes ise yok olup uçmuştu sanki.
Haber alamıyorduk.
Koskoca 2 aydır yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyorduk.
"Güzelim?"
Toprak'a soruyla bakarken o ise gülümsemişti.
"Artık gidelim bebeğim. Fazla yoruldun sanki?"
Evet çok yorulmuştum.
Kafamı sallarken Toprak'ın uzattığı elini tuttum.
O kadar huzurla dolmuştum ki.. ama biliyordum hepsi bir gün bitecekti. Yine eskisi gibi yanlız kalacaktım. Yine mutsuz olacaktım.
Ama kimin umrundaydı? Belki ben hayata sarılmayı denesem o da bana sarılırdı?
Kafamı iki yana sallarken başımın dönmesiyle Toprak'a tutundum.
"Hey iyi misin?"
Toprak'a göz devirirken cevabımı da eksik etmemiştim.
"İyi olsaydım başım dönmezdi Toprak?"
****
"Çok uykum var.." Diye mırıldanırken gözlerim yarı kapalıydı.
"Uyu bebeğim yanındayım."
Kafamı sallarken Toprak'ın sıcak vücuduna yanaşıp sıkıca sarıldım.
Böyle uyuyunca kabus görmüyordum.****
-Ateş'ten-
Kabus görmekten uykudan gram zevk alamaz olmuştum.
Beste ve Toprak yakmıştı beni.
Ama anlatmamıştı Toprak. Eğer onu anlatsaydı neler olurdu ben bile bilemiyorum.
İyi ki de anlatmamıştı.
Işıkları açıp karşı binaya baktım. Sarılan çift beni kahrederken gözlerimi kapattım.
Ne olursa olsun bitirmeliydim bu sevgiyi. Toprak Beste'ye iyi geliyordu peki ya bana?
Ben onu üzmekten başka bir halt yapmıyordum.
Komidinin üzerindeki kağıdı ve kalemi alıp yazmaya başladım. İçimdekileri birer birer akıtıyordum bu kağıda.
" Beste;
Benim Kötü Kızım. Sen benim kötü kızımsın çünkü seni kötü yapan benim. Hikâyenin en başından beri seni tanıyordum. O sahilde peçete verip güçlü ol diyen gerizekalı da bendim. Begüm'ün çocuğu da bendim. Özür dilerim Kötü Kızım. Koruyamadım seni. Ellerimde de tutamadım. Her bulaştığım işi batırdım. Aslı da bana kalırsa ölmedi Kötü Kızım. Ara onu. Eğer ararsan bulursun.
Ama ben gidiyorum. Şimdi elimdeki silahı sizin sarılmış bedenlerinize son kez bakarak kafama sıkacağım.
Gideceğim buralardan. Dayanamıyorum artık. Sen yoksan katlanmanın bir manası da yok.
Alexa işi ise hal oldu. Onu dert etme. Şuan ayağına takıldığı zincirle birlikte denizin en dibinde batıyordur. O Berk'i de hallederdim ama ben daha onu halledemeden kendisine yapmış yapacağını.
Mutlu ol Beste.
Hak ediyorsun çünkü.
Aramızda mutlu olmayı en fazla hak eden kişi sensin.
Bu hikâyenin sonuna yaklaşıyoruz kötü kızım. Finale kalamadan terk ediyorum buraları Özür dilerim ama cehennemin en dibinden sizleri izleyeceğime söz veriyorum.
Seni seviyorum.
Ateş Kara.
****
Ve hikâyenin sonuna geliyoruz bebekler. Son bir bölüm ve son. Mutlu mu olur mutsuz mu olur bilmiyorum ama sizleri seviyorum 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜ KIZ
Ficção Adolescenteİnsanları dış görünüşüne göre yargılayan bir toplumda yaşıyoruz. Beste'nin de başına ne geldiyse dış görünüşünden gelmişti zaten. Erkek arkadaşının onunla parası için çıkıp onu aldatması mesela. Aldattığı kişininde Beste'nin en yakın arkadaşı olması...