~11~

7.6K 368 16
                                    


Bölüm elimde hazır olduğu halde eklemeyi unutuyorum affedin :) Uzun uzun bölümler ekleyip finale hızlı gitmeyi planlıyorum. Kimseyi bekletmemek adına :) Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin <3

***

  Yağmur'un aldığı bu kararla kim daha mutsuz ve huzursuzdu bunu düşündü genç adam. Yağmur'un, vücudundaki bir organ kadar ona ait olan gülümseyişini artık çok az görüyordu. Ona kahve getirdiğinde, hızlı bir afiyet olsunla ortadan kayboluyordu. Hepsini geçmişti, yemek yemek için aşağıya indiğinde Yağmur'u orada göremiyordu. Birkaç gün buna ses etmese de, aşçıya sormuştu. Aldığı cevapla ne düşünmesi gerektiğini bilememişti adam. Yağmur, onun yemek saatinden önce yemeğini yiyip dinlenmek için arka kapıya çıkıyordu.

Bu genç hanımın peşinden koşmasını gerektirecek bir durum yoktu hani, ama gururu kırılmıştı. Birdenbire uzaklaşmaya karar vermişti. Belki de Kenan'la bu kadar yakınlığı hiç planlamamıştı ve oluvermişti.

Artık onu eve de bırakamıyordu. Ve çok rahatsız oluyordu. Ona çok alışmıştı. Sadece uyumak için ayrılıyorlardı. Diğer tüm saatlerde onu görebiliyordu. Evine gidene kadar güzel bir sohbet içerisine bile giriyorlardı. Şimdiyse, Yağmur akşam yanına geliyor, saygılı ve mesafeli bir şekilde işinin bittiğini söylüyordu. Kenan'da içini çeke çeke ardından bakıyordu..

Yağmur ise, Kenan'ı daha az görmek adına çaba gösteriyordu. Yanına daha az gidiyor, teras katındaki siparişleri daha az alıyor, yemeğini daha erken yiyip arkadaki küçük bahçeye çıkıyordu.

Yine yemeğini erken yiyip, sandalyeye oturmuş çok uzaklara dalıp gitmişti. Çok samimi görmese de, arkadaş sıcaklığı olan Yelda ona dün gece takıldığı bir erkekten bahsediyordu. Böyle eğlenceli dedikoduları severdi, ama kendini iyi hissetmiyordu. Bal rengi gözlerini masumca yere dikmiş, düşünüyordu.

Merve, çoğu konuda haklıydı. Kenan bir bankacıydı, istifa edip gelmiş bile olsa babasının bir kafesi vardı orada çalışabilirdi, ki çalışıyordu da.. Saygılı, bilgili, kibar bir adamdı. Merve pisliğinin dediği gibi, kesinlikle ona uygun değildi. Kendisi, Üniversiteye gidip hayatını kurtarmak için çalışıyordu.

Yılmaz Amcasına, Meltem Teyzesine yük olmak istemiyordu. Kendi harç parasını, kendi cep harçlığını çıkarmak istiyordu. Yani seneye Nisan'a kadar falan burada çalışmak gibi bir hedefi vardı. Başlarda... Kenan'ı tanımadan önce...

Toplanmış saçlarının arasından ellerini geçirdi ve sıkıntıyla içini çekti. Kenan onun hakkında ne düşünüyordu anlayamıyordu. Belki sadece değer verdiği, keyif geçirdiği bir kızdan ibaretti. Ama O Kenan'a çok ayrı bir gözle bakıyordu. Ondan uzaklaşmaya çalışmak kalbini acıtmaya başlamıştı. Demek ki, rutin geçen birkaç hafta onda fazlasıyla etki bırakmıştı.

"Ne oldu Yağmur? Canın mı sıkkın senin?"

Genç kız elini saçından çekip Yelda'ya baktı. Bakışları bomboştu. Sanki, karşısındaki arkadaşının bakışlarını yakalamak ister gibiydi. Halbuki hiçbir yere kaçmıyordu. Kaçan tek şey diye düşündü Yağmur; önce aklı ve yavaş yavaşta kalbiydi..

Bunu istiyor muydu? Yiğit'le her zaman sıkıntı yaşamıştı, ama bir şekilde hayatına devam etmişti. Aynı sıkıntıları yaşar mıydı? Buna hazır mıydı? Peki bunları düşündürecek şey neydi ki? Daha az önce Kenan'ın ona karşı hissettiği şeyin ne olduğunu bilmediğini düşünüyordu.

"Hayır, iyiyim. Yorgunum galiba.." diyerek başını tekrar, aynı noktaya dikti. Konuştuğu her cümleye karşılık sustuğu için, Yelda omzunu silkip işine dönmeye karar verdi.

AŞKIN KOKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin