~38~

3.5K 239 1
                                    


Kenan kendini Yağmur'un evinin önünde bulduğunda sabahın altısıydı. Tüm gece uyumadığı ve ara ara ağladığı için gözleri kızarmış ve şiş görünüyordu. En son bir kadın için ağlamıştı ki? Ergenliğinde yapmış olabilirdi. Bir de şu hatırlamak istemediği insanın ihanetine uğradığında öfke ve sinirden gözyaşı dökmüştü. Ama böyle değil..

Bir virüs gibiydi bazen, günlerdir içini yiyip bitiren.. Yine de çoğunlukla uçtuğunu hissettiriyordu. Bulutların üzerinde diyorlardı ya ona benziyordu. Birini sevmek, uzakta olsa da, ayrı kalsan da, çok güzel hissettiriyordu. Kenan, içinde oluşan ve biriken hislerini yazıp Yağmur'a vermek istemişti birkaç kez. Hem şu anda cesareti yoktu, hem de ne yazarsa yazsın olmuyordu. Onu, ona anlatacak kelimeler bulamıyordu. 

Ona deliler gibi aşık olsa da tek bir şey için kızmadan yapamıyordu. Ve kalbinde öyle bir yara açmıştı ki bu, bazen nefes almasına engel oluyordu. Bir kız gibi sabahlara kadar ağlatıyor, yaşaması gereken acıyı üçe, beşe katlıyordu.

Ondan olan parçayı yok etmişti ve Kenan bunu düşünmeden edemiyordu.  Ve affedildiğinde, bunun hesabını nasıl soracağını bilemiyordu. Çünkü soramazdı ki.. Yağmur'un gururunu, kalbini parçalamıştı. Bunun farkındaydı. Öyleyse çocuğu doğurmayı reddettiği için, onu aramadığı için kızmamalıydı, ama işte yapamıyordu. Ve bunu asla unutamayacağını biliyordu. Tek yapabileceği, içinde açılmaya yüz tutan o kara deliğe engel olup, tüm hayatını emmesine engel olmaktı..

Yağmur'un ne zaman çıkacağını bilemediği için geç kalmayı göz alamadı. Bu saatte herhalde çıkmazdı, ama tüm İzmir'de onu aramak işkence halini alabilirdi. Kaldırımda oturdu ve kollarını dizlerine dayadı.

Saklanmak gibi bir çabası hiç ama hiç yoktu.

&&&

Yağmur gözlerini araladı ve yatağında doğrulup esneyerek gerildi. Bugün yapacaklarını düşününce enerjisi bir an çekilir gibi oldu. Tamam kendine hep bir güveni inancı vardı; fakat bunu icraate dökmek zor geliyordu. Özellikle Kenan'ın canını acıtacağı için çok üzülüyordu. İçindeki acıma duygusuna engel olamıyordu. Sevmek ve nefret birleştirdiğinde galiba böyle bir duyguya sebep oluyordu. Deli gibi seviyordun, kızıyordun; fakat kızma duygusu ona acımana neden oluyordu. Bazen yapacağın şeyden bir adım geriye gidebiliyordun.

Ama işler artık öyle yürümüyordu. Yağmur'un kalbinin kuralları bozulmuş, talan edilmişti. Yenilerini yazma zamanı gelmişti. Yeniden doğma zamanı, diyerek kendini zorladı ve pencereye doğru yaklaştı. Elini açıp serinleyen havadan biraz ciğerlerine çekecekti, Kenan'ı görünce eli havada kaldı.

Önce şaşırdı, fakat hemen ardından yüzüne bir gülümseme gelip oturdu. Uzun zamandan beri ilk kez bir sabaha bu kadar neşeli başladı.

&&&

Kenan saat ilerledikçe kendini bırakıyordu. Tüm gece gelmeyen uyku, kaldırım üstünde uğramıştı. Yağmur'un evinin önünde boş boş oturup onu beklerken rahatı yerindeydi demek ki.. Sırtını elektrik direğine dayadı ve bacaklarını öne doğru uzattı. Sabah güneşi yavaştan yükselmiş yüzüne vuruyordu, fakat fazla yakmıyordu. Biraz da üşüdüğünü hissederek, deri ceketine iyice sarındı. Öğlene havanın ısınacağını ümit ederek içine giydiği tişört şu an üşümesine neden oluyordu.

Yağmur apartmandan çıktı ve kapıyı kapamadan Kenan'a baktı. Gözleri kapalıydı ve kendine sarılmıştı. Üzerine giydiği siyah deri ceketi ve siyah pantolonu, saçlarıyla bir uyum içindeydi. Sakalları uzamış ve yakışıklı yüzüne farklı bir hava katmıştı. Sabah güneşiyle de adeta parıldıyordu. Şu an evsizler gibi durmasa, bir dergiye kapak olacak karizmaya ulaşmıştı.

AŞKIN KOKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin