~45~

4.1K 229 2
                                    

Kenan'la Yağmur da, Mert ve Eda gibi hızlı bir düğünle evlenmişlerdi. Yağmur aslında acele etmek istememişti; ama gebeliğini düşünmek zorundaydı. Ailesine bile açıklayamamışken, çocuğu karnında büyüyüp giderken nasıl bir çözüm getirebilirdi bu duruma? Hem Kenan ondan daha ısrarcı davranmıştı. Belli ki genç adam, olur da Yağmur yine fikrinden cayar, bir gelgit yaşar diye hemen nikahı basmak istemişti ve yapmıştı da..

BİR AY SONRA

Yağmur hamileliğinin on ikinci haftasındaydı. Karnının öyle büyüdüğü yoktu; ama gittikçe kilo aldığı yadsınamazdı. Üstelik ağzı da durmuyordu. Mutfaktan mantıyı alarak salona geçmek için hareketlendi.

"Ya tamam bekle biraz!"

"Bekliyorum zaten hayatım! Sadece beklerken köftelerden ağzıma atıveriyorum!" Mert ağzına dediği gibi birkaç köfte attı ve Eda'ya kırışan gözlerle baktı.

Genç kız ona öfkeyle baktıktan sonra, elindeki çatalı alıp masaya bıraktı.

Yağmur seslerini duyunca gülümsedi. Kasıklarına saplanan ağrıyla elindeki tabağı neredeyse düşürüyordu. Son bir gayret masaya bıraktı. Böyle durumlarda derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışıyordu; fakat o kadar sıklaşmıştı ki, bazen o hissetmese de, bebeğinin içinde büyüdüğünü ve çıkmak için uğraştığını sanıyordu.

"Yağmur?"

Genç kadın başını kaldırıp kocasına baktı. Kenan telaşla yanına gelip, onu sandalyelerden birine oturtmuştu bile.

Kenan, karısının başını elleri arasına alıp yüzünü ona kaldırdı. Suratı ekşimiş, derin nefesler almaya çalışıyor, yüzü de bembeyaz kesilmişti.

"Yağmur sen iyi değilsin. Arabanın anahtarını alıp geliyorum, acile gidelim."

Genç kız kocasının kolunu yakaladı ve durdurdu. Mert ve Eda'nın telaşlanmasını istemiyordu. Daha birkaç ay öncesine bir sürü sıkıntı ve stres yaşamıştı. Tabii bazen aklına o zamanlar gelse de, şimdi biraz daha iyi hissediyordu. Belki o yaşananlardan kaynaklı diye düşünüyordu, ama bir şey olacağını sanmıyordu.

"İyiyim biraz daha."

Kenan ona bakarken, gözlerinde inanmayan bir ifade vardı.

"Gerçekten iyiyim, geçti biraz sancısı. Ara ara oluyor biliyorsun.."

Genç adam içini çekip karısına baktı. Biraz daha iyi görünüyordu. İçinden bir ses onu kucaklayıp götürmesi gerektiğini söylese de, belki Yağmur'u dinleyip ortalığı kaldırmamalıydı.

Karısının elinden tutup kaldırdı. Bir eline de mantı tenceresini aldı. Şu hamile haliyle sırf Eda'lar gelecek diye hamileyim dememiş mantıyı bile kendi açmıştı. Kenan, sırf bunun için bile sevebileceğini düşündü.

Bazen daha çok sevmek için bahane aradığı doğruydu.

"Yağmur, şu kardeşine bir şey söyle. Yediğime içtiğime karışıyor."

Genç kız yüzüne solgun bir gülücük ekledi.

"Bazen çok üstüne geliyor değil mi?"

"Gerçekten de öyle! Sen ne kadar özgürsün, her istediğini yiyorsun. İnsanın bazen hamile olası geliyor vallahi!"

Yağmur yerine oturunca kahkahalar atmaya başladı. Dikkatini Mert'e verirse, sancısını da unutabilirdi.

"Ne alakası var canım! Hemen onu tutuyorsun Yağmur ya! Çorbalarımız bitti, sonuçta senin mantından yiyeceğiz ne güzel, oradan buradan yemek tırtıklıyor."

AŞKIN KOKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin