Bölüm 25

25.6K 1.3K 50
                                    

"Ha?"

Evet, evet. Yanlış duymadınız. Bana kendi dilinde hadi sevgili olalım diyen adama verdiğim cevap buydu.

"Bana Çınar de, dedim" dedi hala çenemdeki eliyle bana gülerek bakan adam. İstemsizce gülmeye başlayınca onun da gülmesi genişledi. Ne yapacağımı bilmeyince kafamı öne eğdim.

Bu adam senin sevgilin, kızım. Kafanı kaldır da bugüne kadar yaptığın iyiliklerin sana dönüşünü izle!

İçimdeki sesin bana güzelce verdiği ayara uyup kafanı kaldırdım ve ona baktım. Hala bana bakıyordu.

"Söyleyeceğimi söylediğime göre gitmen gerek" dedi gülerek. Yüzümdeki gülümseme silinirken tek kaşım da havaya kalktı.

"Sen nasıl bir öküzün, ya? Hadi diz dize oturalım, arkadaşlarını sonra görürsün, demen gerekmiyor mu?"

Benden biraz uzaklaşıp gülmeye devam etti. " Valla bana uyar da sana uymaz" dedi sırtını kapıya dayandığında. Ona gözlerimi devirdikten sonra dil çıkardım. Bu yaptığıma kahkaha atmaya başlayınca tekrar ona döndüm.
"Gül tabi" dedim ve tekrar ona dil çıkardıktan sonra kapıyı açmak için uzandım. Arkadan uzanıp elimi tuttuğunda şaşkınca ona baktım.

"Zaten ararlar birazdan. İki dakika dizimin dibinde otur" dedi ve dayandığı kapıya giderken beni de yanında çekti. Onun dediğinde haklı olduğunu fark ederek uzanıp cebime koyduğum telefonu elime aldım ve sesini açtım.

"Tamamdır" dedim ve ona bakmak için kafamı kaldırdım. "Şimdi ne yapacağız?"

Bana omuz silktikten sonra başını cama yasladı. "Daha fazla vaktimiz olduğunda benim fikirlerimle bir şeyler yaparız. Şimdilik sadece bugünkü sinirimi yatıştırmak istiyorum" dedi gözlerini kapatarak. Ben ise söylediğine kaşlarımı çattım ve ona doğru döndüm. İlk önce garipsesem de sonuçta daha önce de ona sarılmışım.

"Şey," dedim merakla kafamı göğsüne yaslamışken, "Bugün neden o kadar sinirliydin?"

Hala gözleri kapalıyken başımı daha çok göğsüne yasladı. "Sence?"

Omuz silktim ve arabanın döşemesine bakmaya başladım. "İşle ilgili bir şey miydi?"

Kafasını kaldırıp bana kızınca baktığında telefonum çalmaya başladı. Göğsünden kalkıp telefonu cebimden çıkardım ve sessize aldım. Şu anda söyleyeceği şey daha çok ilgimi çekiyordu.

"Sabah kavga ettik ve sen bana ya benim ol ya da hayatımdan çık git dedin, Güneş. Sonra da ben gidip işe takıldım, öyle mi?" dedi ters bir şekilde. Çatılan kaşına uzanıp onu gülerek düzelttikten sonra ona sarıldım.

"Tam bir öküzsün"

O da bana gülerek ve sarılarak karşılık verdi. "Biliyorum"

Tekrar ve ısrarla çalan telefonuma göz devirerek cevap verdim.

"Efendim Güliz"

Güliz'le konuşurken bir yandan da Çınar'ın arabasından indim. Güliz beni barın kapısında beklediğini söylediğinde etrafa baktım ve geliyorum diyip telefonu kapadım.

Güliz'in yanına geldiğimde sarıldık. İçeri girerken kulağıma yaklaşıp, "Ben içerdesin sanıyordum" diye bağırdı. Malum ben dışarıdayken zaman geçmişti. Masaya geçtiğimde eksiklerin de geldiğini gördüm. Güliz de yanımıza oturduğunda tanıdıkları için tanıştırma işine girişmedim.

İlerleyen saatlerde Güliz ve bizim tayfa iyice kaynaşmıştı. Biz Merve ile her zamanki gibi köşede şarkıya uyum sağlayıp sallanırken masaya gelen barmenle de iyice kopmaya başlamıştık.

Anlaştık mı? -Night Serisi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin