Çınar'la evli olmanın güzel yanı, mükemmel ve size aşık bir kocayla evli olmaktı.
Çınar'la evli olmanın en kötü yanı da sizi kendinden bile kıskanacak kadar manyak bir kocayla evli olmaktı. Tabi, bu bile bazı zamanlarda ve bazı insanlara göre güzel bir durum sayılabilir.
Neyse ki konumuz bu değil.
Onunla tanıştığım ilk andan son ana kadar tüm anılarımı gözden geçirdiğimdeyse önümde duran kızın ikimize ait olması beni gülümsemiyodu. Malum, başımıza gelenler toplamda pişmiş tavukla eş değerken en sonunda bana gelmiş olması, bir de her şeyi geçiriyorum da bana gelmiş olması ilgi çekiciydi. Yani, bana!
"Anne, hoop. Bi bana bakçan mı?" diyen az önce sevgiyle bahsettiğim kızım en yakın arkadaşım ve onun oğluyla dolaşmaktan ona benzemişken bir an yüzümü buruşturmama engel olamadım.
"Hoop ne, Çağdaş? Sen niye örnek almak için ailedeki en garip üyeyi buldun? Hı? Dolunay bile annesine senin kadar benzemiyor" dediğimde bana gözlerini devirip yüzünü buruşturdu.
"En eğlenceli üyenin o olması benim suçum değil. Hem Dolunay da sana benziyor, ama hiç Merve teyzeden benzeyecek onu mu buldun, temalı bir konuşma duymadım" dedi. Tabi, arkadaşımı bana anlatmasaydı iyiydi.
"Ya, bi git. Merve'yi bana anlatma. Hoşuna gitmeyen kısımlarda kendisine benzemesinden bile yakınır o" dedim ve yüzümü buruşturup elimdeki yeni yayınlanan aydınlatma kataloğuna yöneldim.
"Yahu kadın, bir seferinde de elinde magazin dergisi göreyim. Dedikodu eki göreyim ne olur?" diyerek yakınan kocam da aramıza geldiğinde gözlerimi devirip tekli koltukta diğer yana yaslanarak oturdum.
"Onları ya sabah ya da gece okumayı tercih ediyorum Çınarcığım. Ayrıca bu benim işim, fark ettin mi?" dediğimde kafamı florasanın özelliklerine gömmüş bir şekildeydim ve kafamı kaldırıp ona bakmadım bile.
Aman kaldırma kafanı o gereksiz derginden. Bu adam seni aldatacak elbet. Bekle ve gör!
Kadın alıp kadın satan iç ses. Kötü iç ses. Ağzından da bir gün iyi bir şey çıksın, kocamın ajanı iç ses!
Tabi, onın böyle söylediğine takılmayın. Aradan geçen on küsür yıllık evliliğimizde henüz beni aldatmaya dair bir yönetimi bile olmamıştı, tatliş kocamın. Hatta, ailesi dışında bir bayanla bile yan yana gelmeye çekinir bir duruma gelmişti. Tabi, kendiyle beraber beni de kısıtladığı ve iş yerindeyken erkek olan iş arkadaşlarımla bile görüşmeme ara ara ambargo koyduğu oluyordu. Neyse ki içimde ona karşı büyüttüğüm sevgi öyle bir şekildeydi ki ağzımı açmak bile gelmiyordu içimden. Yoksa ne kadar cırlak bir tip olduğuma herkes hakimdir.
"Kızım, yavrum. Sen annene benzeme olur mu? Adam gibi bir bölümde oku" diyen Çınar ile dergiyi sesli bir şekilde kapadım. "Ne demek o?" diye ters bir şekilde konuştuğumda Çınar da üçlü koltuğa yayılmış, Çağdaş'la beraber oynayan filme dalmıştı.
"Böyle kız populasyonu fazla olan. İş yerinde en erkek şeyin çaycı olduğu bir işi olabilecek bir bölüm işte. Gıda olur, anaokul öğretmenliği olur. Olur mu kızım?" diye gülerek Çağdaş'a döndüğünde ben gözümden çıkan alevlerle evi yakmak üzereyken konuştum.
"Saçma saçma konuşma, Çınar. Hadi benim bölümüm olmadı, ona yakın birşey olsun da mesleğiyle de ne olursa olsun hayatta kalsın kız" dedim Çağdaş ise bizi gram takmadan filmi izlemeye devam ediyordu.
"Ya, şom kadınım benim, kızın düzgün bir işi olsun diye şirketi batırmamıza gerek yok" dedikten sonra derin bir nefes aldı. "Hem senin mesleğine yakın çok da seçenek yok. Bir inşaat bir de siz yani" dedikten sonra güldü ve kızımıza daha da sarılarak başına bir öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlaştık mı? -Night Serisi 1
Roman d'amourGüneş Uyar. Bir mühendis. Beynin %90'ı erkekçe çalışan, yıllarca erkekler içinde kalmış bir genç kız. Çınar Tekin İnanoğlu. Bir patron ya da iş veren ya da her neyse işte. Aşkın varlığını kabullenmiş ve ondan kadınlarla birlikte olarak kaçan bir gen...