Sonun Başlangıcı

11.7K 194 12
                                    

Giriş

"Eski zamanlarda Voldemort adında kötü mü kötü bir büyücü varmış." dedi Harry kucağındaki tatlı minik kıza. Lily ise yeşil gözlerini ona dikmiş merakla ona bakıyordu. Ve bir çocuk saflığı ile babasının sözünü kesti. "Gargamel kadar kötü mü baba?" Harry bu sevimli kıza güldü. "Ondan bile kötü." Ginny "Sabırlı ol da baban anlatsın tatlım." dedi ve Lily'nin koyu kahverengi saçlarını okşadı. Lily susup gözlerini kocaman açarak babasına baktı. Harry ise bu tatlı ve iyi kalpli minik kıza dayanamıyordu. Lily'nin yanağına kocaman bir öpücük kondurdu ve anlatmaya devam etti.

"Bu büyücü o kadar kötüymüş ki kuşlar bile onu görünce susar, tir tir titrermiş" Lily "Kuşlar neden ondan korksunlar ki?" dedi kaşlarını çatarak. Harry gülmemek için kendini zor tutarak meraklı küçük kızına baktı. "Çünkü onları çiğ çiğ yermiş!" deyip Lily'i gıdıklamaya başladı. Lily kahkahalar atıyor ve minik elleri ile babasını durdurmaya çalışıyordu.

Ginny gülerek "Yeter Harry." dedi. Harry dağılmış koyu kahverengi saçlarını karıştırdı ve karısına gülümsedi. "Pekala. Devam ediyorum." Lily babasının kucağındaki oturuşunu düzeltti ve sessizce babasını dinlemeye başladı.

"Bu kötü büyücü Voldemort bir gün Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okuluna saldırmış. Halbuki Hogwarts güzel mi güzel, etrafta mutluluğun kol gezdiği bir okulmuş. Voldemort okulu yakıp yıkmış. Tüm öğrenciler ve öğretmenler ise birlik olup okulu korumaya çalışmışlar. Savaş böyle sürüp gitmiş." Lily "Bitmemiş mi?" dedi merakla ve korkuyla. "Bitmez olur mu? Bitecek tabi. Ama daha var." dedi Harry kızının yanağını okşayarak. "Peki sonra ne olmuş?" "Ne diyorduk? Ha! Savaş böyle sürüp gitmiş. Taki Voldemort savaşı durdurana kadar." "Neden durdurmuş savaşı?" dedi Lily babasının yanağına küçük elini koyarak. Ginny küçük bir kahkaha attı ve Harry gülümseyerek gözlerini devirdi. "Biraz sabret Lily. Anlatacağım." Lily küçük kırmızı dudaklarını büktü ve kollarını göğsünde birleştirdi. Harry ise bu kızın merakının çok tehlikeli olacağını düşünüyordu.

"Evet. Savaşı durdurmuş ve bir öneri sunmuş Lord Voldemort. Büyücü kanının ziyan olmasını istemediğini, eğer Harry Potter'ı ona verirlerse savaşı durduracağını söylemiş." Lily korkuyla babasına sarıldı ve "Gitme baba! Seni öldürür!" diye bağırdı. Harry ise gülerek boynuna dolanan minik kolları çözdü ve kızının yanağından süzülen bir damla göz yaşını öperek sildi. "Merak etme tatlım. Bak! Ben buradayım." Lily babasına sarıldı ve başını salladı. Onayını alan Harry anlatmaya devam etti.

"Kimse Harry'i vermek istememiş. Ama Harry arkadaşlarının daha fazla zarar görmesini istemiyormuş. Bu yüzden büyük, korkutucu, eski dostu karanlık ormana gitmiş. Çünkü Voldemort onu orada bekliyormuş. Harry Voldemort'un yanına gitmeden önce durmuş ve Dumbledore'un ona hediye ettiği ilk Snitch'i eline almış. Topu öpmüş ve şaşkınlıkla içinden diriltme taşının çıkmasını izlemiş. Hayat taşını üç kere elinde çevirmiş farkında olmadan ve Voldemort'un karşısına çıkmış. Voldemort onu görünce gülmüş ve öldürücü kara büyüyü yapmış. Harry yere düşerken Voldemort'un bilmediği bir şey varmış. Voldemort böyle yaparak kendi hortkuluklarından -yani ruhundan bir parçayı - öldürmüş olmuş." "Seni öldürdü mü?" dedi Lily korkarak. Ginny ve Harry aynı anda "Lily!" diyerek ona bakınca utanarak önüne döndü.

"Bayan Malfoy dışında herkes onun öldüğünü sansada o hala yaşıyormuş. Bayan Malfoy diğerlerine Harry'nin yaşadığını söylememiş. Çünkü Harry onun oğlu Draco'ya yardım etmiş. Harry'nin cansız sandıkları bedenini yarı dev arkadaşı Hagrit'e vermişler ve okulu savunan büyücülerin yanına gitmişler. Harry'e delicesine aşık olan Ginny Weasley ise çığlıklar atmış." Ginny hızla ayağa kalktı ve Harry'nin kafasına vurdu. Harry ve Lily ise kahkahalarla gülüyordu. Ginny "Çığlık atmamıştım!" dedi ve kollarını hızla göğsünde kavuşturdu. Harry ise gülerek "Hadi ama Ginny! Kuşlar bile korkup kaçmıştı!" dedi. Ginny sert görünmeye çalışsada beceremedi. Bu kahverengi saçlı, yeşil gözlü iki muhteşem insan kahkaha atarken sert durması mümkün değildi. O da güldü ve Harry'nin dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Harry Ginny'e gülümsedi ve anlatmaya devam etti.

"Ginny çığlıklar atmış. Hermonie ise hıçkırıklara boğularak Ron'a sarılmış. Diğer büyücüler ise çok üzülmüş. Ama Neville Longbottom öne çıkmış ve 'Harry'nin ölmesi bir şeyi değiştirmez. O bizim kalbimizde olduğu sürece hep yaşayacak. O pes etmemizi istemezdi.' demiş. Harry bunu duyunca daha fazla dayanamamış ve Hagrit'in kucağından yere atlamış. Onu savunan büyücüler şaşkınlık ve sevinç yaşarken Voldemort öfke kusuyormuş. Harry Potter'ın ölmediğini gören ölüm yiyenlerin çoğu kaçmış. Geriye kalanlarda Voldemort ile birlikte saldırıya geçmişler. Savaş sürerken geriye sadece tek bir hortkuluk kalmış. Ron ve Hermonie hortkuluğu yok etmeyle görevliymişler. Ama işler istedikleri gibi gitmemiş. Hortkuluk olan yılan onları ısıracakken cesur Longbottom Gryffindor kılıcı ile yılanı öldürmüş. Böylece Voldemort artık ölebilirmiş. Uğradığı şokla şaşakına dönen Voldemort kaybedeceğini anlamış. Mühver asa ona itaat etmiyormuş. Çünkü asa aslında Harry'e bağlıymış. Bu yüzdende Harry Potter Lord Voldemort'u öldürmüş."

---------------------------------------------

Lily aniden uykusundan uyandı. Yine o rüyalarından biriydi. O geceye ait anılarından biri daha. Babasının sözleri hala kulaklarında çınlıyordu. Yavaşça yataktan kalktı ve banyoya gitti. Elini yüzünü soğuk su ile yıkadı ve aynada kendine baktı. Zaten beyaz olan teni daha da beyazlaşmıştı. Babası o gece saldırıya uğrayacaklarını biliyordu. Ya da şüpheleniyordu. Yoksa o sözlerin ne anlamı olabilirdi ki?

"Yalnız unutma Lily. Her son bir başlangıçtır. Peki sen tatlım. Sonun başlangıcına hazır mısın?"

Sonun BaşlangıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin