Part II | 34. Bölüm | Dursley

901 38 25
                                    


~K

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~K. Marvolo Riddle

Yanan evi izlerken gülümsememi durduramadım. Bu ev sadece saçma duyguların devam etmesini sağlıyordu. Kardeşlik gibi duyguların. O benim kardeşim zaten! Seni bunu yaptığına pişman edeceğim! Annemin anılarını yok ettin! "Hayır. Annemizi onlar yok ettiler! Yoldaşlık onu cidden Azkaban'a mı görürdü zannediyorsun? Onu öldürdüler Kevin!" Sesini duyamazken derin bir nefes aldım. Doğru olan buydu. Duyduğum topuklu ayakkabı sesleriyle arkamı dönüp bana yaklaşan kıza baktım. "Sana fazla acele etmemen gerektiğini söylemiştim. Burada hortkuluk olmadığını bile bile neden yok ettin?" Gülümseyerek yüzünü ellerimin arasına aldım. "Bunları düşünme sevgilim. Ben ne yaptığımı biliyorum. İnan."

Gözlerini devirip başını ellerimi arasından çekti. "Müdüre'nin olaylar arasında bağlantı kurmaya başladığını öğrendim. Önceki siyah duman saldırılarının nasıl yapıldığını öğrenmeye çalışıyor." Yavaş adımlarla sokakta yürümeye başladığımda o ve ölümyiyenler beni takip etmeye başladılar. "Bulamaz. Çünkü onu bir kara büyü sanıyor. Ben olduğumdan habersiz ve tahmin edemez." Kıkırtısını duyunca gülümsedim. "Kevin nasıl? Sana bu konu da kırgın mı? Sonuçta ona da saldırmıştın?" Evet. Eskiden Kevin'ın bedenine hükmedemiyordum. Bu yüzden çareyi kendi ruhumdan parçalar feda etmekte bulmuştum. Onları kullanarak zarar veriyordum. "Bilmem. Ona sormak lazım."


~Lily Luna Potter

Elimde kitaplarımla Rose ile birlikte yürürken aklımdaki tek şey ona Scorpius'un nişanlandığını söyleyip söylemeyeceğimdi. Okula geldiğimizden beri davranışları biraz garipti. Bana karşıda... "Rose." Başını çevirip bana baktı ve durduğumu görünce o da yürümeyi bırakıp bana doğru döndü. "Şey... En son ne zaman konuştunuz? Onunla." Gözlerine hüzün çökerken bakışlarını benden kaçırdı ve umursamaz görünmeye çalıştı. Beceremediği zaten ortadaydı. "Bilmme. Ne önemi var ki? ... Neden aniden bunu sordun?" Hadi Lily. Şimdi tam sırası!

"Şey... Me-Merhaba." Koluma dokunan kişiyle Rose'a bakmayı kesip ona döndüm. Birinci sınıf olduğu her halinden belli olan bir Hufflepuff öğrencisi kızarık yanaklarıyla bana bakıyordu. "Merhaba. Bir şey mi soracaktın?" Başını iki yana sallayınca hafifçe kaşlarımı çattım. Tombul yanakları ve hafif kıvırcık saçlarıyla sevimli duruyordu. "Ben Devon. Devon Dursley." Eee... Pekala. Bu isim bana tanıdık gelmeliydi sanırım. "Babam-" Aniden yüksek çıkan sesiyle tekrar utanıp başını eğdi ve daha kısık bir sesle devam etti. "Ba-Babam ve baban birlikte büyümüşler. Ku-Kuzenlermiş." Şaşkınlıkla ona bakarken çocukluğumda bir kez gördüğüm adamı hatırladım. Uzun boyu ve kilolu vücudu ile bize gelmiş ve babamla görüşmüştü. Onunla konuşurken oldukça sıkkın gibiydi.


Sonun BaşlangıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin