27. Bölüm | Yumruk

804 44 26
                                    

«●» Kısa bir bölüm oldu fakat Geometri kitabımı bitirmem gerekirken oturup yazdım. Ve artık geri dönmeliyim. Yarın erkenden dersi var hocanın. Yeni bölümü müsait olduğum an hemen koyacağım. Zaten okullarının kapanma zamanına az kaldı. Pelerinlinin kim olduğunu yakında öğreneceksiniz. :) Ve sonra ikinci kısma geçeceğiz. Sonraki seneye. Asıl savaşa. :D Çok heyecan verici! Neyse. Beğenerek okursunuz umarım. «●»

  Ormana doğru hızla koşuyordu Pelerinli. Peşindeki iki Profesör bozuntusuna yakalanamazdı. Sonunda onlara izini kaybettirdiğin de gülerek yere oturdu ve sırtını ağaca yasladı. Karanlık Orman dedikleri bu yer ona iyi hissettiriyordu. Boynunu titrek bir hareketle çevirdi ve tekrar güldü. Weasley kızını öldürmüş olsaydı istediği sonuca bu kadar yaklaşamazdı. Yanına yaklaşmakta olan yılanla göz göze gelince gülümsedi ve elini uzattı. Karanlık Orman... Onun yuvasıydı.

*Lily Luna Potter*

  Çataldil... Bir insan nasıl konuştuğunun farkında olmqdan bir dili konuşabilirdi ki? Prim sadece tıslayıp durduğumuzu söylemişti. Hâlbuki biz konuşmuştuk! "Artık şu ödevini yapar mısın? Düşünerek çataldil olmayı bırakamazsın. Herkesin gözünde şuan saldırgan sensin." Gözlerimi devirip Prim'e baktım. "Teşekkürler Prim(!)" Derin bir nefes verip tüy kalemini bıraktı. "Sadece canını boşu boşuna bu kadar sıkma diyorum. Zamanı geri alamazsın." Aniden yerimde doğrulduğumda kitabıyla kafama vurdu. "Hayır! Deneme bile!"

  "Neyi denemesin?" Başımı çevirip Hugo'ya baktım. "Zaman Döndürücü çalıp geriye gitme planını." Hugo'nun gözleri büyürken hızla yanıma oturdu ve bana baktı. "Bu mükemmel biğ fikiğ!" Prim hızla ikimizinde kafasına vurunca inledik. "Kesin saçmalamayı!" Başımı ovup önüme döndüm. "Herkes katil olduğumu düşünüyor." Hugo omzumu ovarken gülümsedi. "Heğkes değil. Biz öyle düşünmüyoğuz." Prim ve Nessie onu başlarını sallayarak onaylarken gülümsemeye çalıştım. En azından yalnız değildim.

*Tom Riddle*

  Koridorda sert ve büyük adımlar atarak yürürken herkes bana bakıyordu. Uzun zamandır gözlerden uzak durmaya çalışan ben... Geri dönmüştüm. Bunun farkına varlıklarından emindim. İlerde oturmuş kitap okumakta olan Gondor beni görünce gülümsedi ve ayağa kalktı. "Umarım bir planın vardır Riddle." Gülerek yürümeye devam ettiğimde peşimden geldiğini biliyordum. "Hayır. Yok. Doğaçlama takılacağım." İkimiz hızla büyük salona girdiğimizde çoğu kişi susup bize baktı. Gözlerimle etrafı taradığım da Lily'nin burada olmadığını fark etmiştim ama oyalanmadım. "Herkes beni dinlesin!" Konuşan iki üç kişide sustuğunda ukala gülümsememi takındım. "Dün sevgili kardeşimin yaptığı imayı... Açıklığa kavuşturmak istiyorum."

  Ravenclaw masasından bir üzüm alıp ağzıma attım ve masaların arasında yürümeye başladım. "Sanırım fazla uzun zaman geri de durmuş olacağım ki bazıları bunu fırsat bildi. Değil mi Kevin?" Hızla başımı onun oturduğu tarafa çevirdim. Ne yapacağımın farkındaydı. Düşmanlığımızı ilan ettiğimi biliyordu. Korksa iyi olurdu. Hafifçe gülümsedim ve yürümeye devam ettim. "Ama unutulan bir şey var. Ne kadar geride durursam durayım... Ben her zaman kazanan kişi olurum.Bu kadar dinlenme süreci yeterli. Bundan sonra benden korkmaya devam etseniz iyi olur. Başkalarından değil. Ayrıca... Şu Potter olayına gelecek olursak." Arkamı döndüm ve kapıda dikilmekte olan kızla göz göze geldim. Şuan burada olmasan daha iyi olurdu ama... Üzgünüm Lily.

  "Ah! O da gelmiş işte. Güzel zamanlama... Potter. ... Bildiğiniz gibi kardeşim bir ima da bulunmuştu. Bu kesinlikle.... Yalan. Hadi ama! Potter mı? Nefret ettiğim o kız mı?" Kahkaha atarak Lily'e doğru yürüdüm. "Ailesini katlettiğim kıza sonradan ilgi duyabilecek kadar aciz birisi değilim. Potter'a yaklaşmamın tek sebebi onda bana ait olması gereken üç şey bulunmasıydı. Eh bunun için onu kandırmam gerekiyordu. Ne yazık ki kardeşimin yaptıkları yüzünden bu planım suya düştü."

  Lily'nin karşısına dikildiğimde bana öfkeli gözlerle bakıyordu. "Sana gerçekten aşık olduğumu düşünmedin değil mi Potter? Yoksa... Haha! İki Riddle da duygularınla oynamış mı oluyor? Vaov! Potterların kalbi fazla yumuşak, ha?" Onun bana daha fazla öfkeyle bakmasına dayanamadığım için arkamı dönüp salondakilere baktım. "Benim aşık olduğum tek biri var. Bunca zaman Potter'dan almak istediğim şeyler yüzünden onu kendimden uzak tutmuştum. Ama sanırım... Artık buna geri kalmadı."

   Herkes merakla bana bakarken gülümseyerek masasında oturmakta olan kıza baktım. "Marietta O'Blad. Neden yanıma gelemiyorsun?" Marietta şaşkınca bana baktıktan sonra hızla ayağa kalktı ve yanıma geldi. "Tom." Ona gülümsedikten sonra salondakilere geri döndüm ve Marietta'nın elini tuttum. "Gücün kimin elinde olduğunu unutmayın. Şimdi... Herkese afiyet olsun." Şaşkın bakışlar altında Marietta'yı masasına oturttum. Lily'e resmen onu kandırdığımı söylemiştim. Kahretsin! Ama bu gösteriyi yapmak zorundaydım! Birde benim yüzümden üstüne gidilmesini istemiyordum. Of. Onu her şekilde kaybetmeye mahkumdum.

*Scorpius Malfoy*

  Bu okul fazla tiyatral olmaya başladı. Başımı iki yana sallayarak ayağa kalktım. Yemek saatiyken revire gidip Rose'u görmeliydim. Bir buçuk hafta boyunca yanına sadece bir kez girebilmiştim. Lily olmasaydı o da olmazdı ya... Şaşırtıcı bir şekilde bana yardım etmişti. Sanırım Astronomi Kulesi olayı yüzündendi. Çokta önemli değildi zaten. Önemli olan Rose'u görebilmiş olmamdı.

  Revirin olduğu koridora girdiğimde aniden karşıma çıkan Jason ile durdum. Bir süre ikimizde sessizce birbirimize baktık. Çenesi gerilmişti ve yumruklarını sıkıyordu. "Finnigan." Birinin artık konuşması gerekiyordu. "Bu anı ne zaman yaşayacağımızı merak ediyordum bende. Hah." O sinirle gülünce kaşlarımı çattım. "Nasıl yani? Sen-" "Çaldığınız haritayı koridorda düşürürseniz tabii ki öğrenmiş olurum." Derin bir nefes alıp başımı eğdim. Rose haritayı kaybettiğini neden söylememişti ki?

  "Merak ettiğim şey... Bu durumunuzun ne zamandan beri devam ettiği." Gülümseyip ona baktım. "Neden Rose ile konuşmuyorsun bunları? Madem öğrendin neden gizliyorsun ki? Beni seviyor işte. Bırakan sen ol, vicdan azabı çekmeyi bıraksın." Başını eğip bir süre yere baktı. Pekala bende suçlu hissediyorum ama yumuşayamam. Rose benim. "Yakında bırakacağım." Titreyen sesini duyunca biran afallasam da dediklerini dinlemeye devam ettim. "Şuan sadece.... Veda e-ediyorum. Bildiğimi ... lütfen söyleme." Sevgilisinin birlikte olduğu çocuğa ricada mı bulunuyordu? Deli miydi bu?

  "Onu terk ettiğimde... Yanında ol. Sakın onu bırakma ve üzme. Olur mu?" Başını kaldırıp bana baktığında boğazım düğümlendi. Jason Finnigan karşımda ağlıyordu. "Sana ihtiyacı... o-olacak. Bırakma." Bir süre öylece yüzüme baktıktan sonra hızla yüzünü sildi ve burnunu çekti. "Bana sadece i-iki hafta ver. İkinci haftanın son günü ondan senin yanında ayrılacağım. Ama bu süre zarfında bırakta ona ve-ve-.... Veda edebileyim." Ne yapacağımı bilemez halde on baktım. "Finnigan... Cidden garip birisin. Sevgilinle vakit geçirmek için benden izin mi istiyorsun? Şuan beni dövmen gerekiyordu! Beni dövüp rahatlaman gerekiyordu! Karşımda ağlaman değil!"

  Buruk bir şekilde gülümseyip bana yaklaştı. "Bilemediğin çok şey var Malfoy. ... Ama haklı olduğun bir nokta da var." Hızla bana bir yumruk atınca acıyla bağırarak yere düştüm ve ağzımdaki kanı tükürdüm. "Sana vurmak kesinlikle beni rahatlatıyor. Ama bunu kendin için istiyorsun. Seni döversem vicdan azabın azalacağı için. Bu yumruk... Sana benden son bir iyilikti. İki hafta istiyorum. İki hafta Rose'dan uzak dur. Sonra zaten... Hep senin olacak."

  Jason bir şey dememe izin vermeden hızla arkasını döndü ve revirin kapısını açıp içeri girdi. Ne yapmaya çalıştığını bilmiyordum ama dediklerinin doğru olması sinirimi bozmuştu. Beni dövseydi... Rahatlardım. Vicdan azabı çeken tek kişi Rose değildi. Karşımda ağlayan o çocuk için bende vicdan azabı çekiyordum. Sinirle yeri yumrukladım. İstediğini yapmaktan başka çare bırakmamıştı bana. İki hafta Rose'dan uzak durmalıydım. Sadece iki hafta...

■■■ Daha sonra yazacağım Dorcas isimli hikayeye de bakmanızı öneririm. Eski yoldaşlıktan bir kızı anlatıyor. Kitaptada bahsetmişti JK ondan. Dorcas Meadowes. Potterlar dışında Voldemort'un şahsen öldürdüğü tek yoldaşlık üyesi. :) ■■■

Sonun BaşlangıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin