Part II | 36. Bölüm | Lanet Efendisi

139 7 8
                                    


   "Incendio!" Son anda geri kaçıp kolonun arkasına saklandı. Sinirle dişlerimi sıkıp onunla aynı hizadaki bir başka kolonun arkasına geçtim. Nefes alıp verirken bile dikkat etmeye çalışıyordum. Çıkıp çıkmadığını kontrol etmek için başımı uzattığım an mavi bir büyü yanıp geçip duvara çarptı. Büyüleri sessizce yapıyor olması ona avantaj sağlıyordu. Benim ise sinirimi bozuyordu!

Sağ taraftan başımı çıkarıp baktığımda ters yönden bana yaklaştığını görmüştüm. Hızlı hareket etmem gerekiyordu. "Locomotor mortis." Büyü ona çarpınca istemsizce gülümsedim. Bacakları kilitlenmiş halde sinirle bana bakarken hızla asasını salladı. Asadan çıkan ateşten incendio büyüsü yaptığını anlamak zor değildi. "Protego." Kalkanla kendimi koruyup asamı Tom'un boynuna dayadım. Gülümseyerek bana bakınca karnıma değen asasını ancak hissedebilmiştim. "Sen ne olduğunu bile anlamadan sessizce bir büyü yapabilirim. Konuşmadan büyü yapmayı öğrenmelisin." Ben ona bakmaya devam ederken kitlediğim ayaklarını çözdü ve bizi izleyen kalabalığa döndü. "Sıra kimde?"

Karşımızda 40'tan fazla öğrenci vardı. Slytherin hariç her binadan gelmişlerdi. Yani Tom ve Gondor hariç... Müdüre Homespun'ın desteği sayesinde bu sayıya ulaşabilmiştik. Daha fazla kişi katılması beklediğimiz bir şeydi fakat kime güvenip güvenemeyeceğimizi anlamaya çalışıyorduk. Müdüre'nin haberi olsa da gizli bir topluluktuk. Yaklaşık bir haftadır her akşam ihtiyaç odasında toplanıp çalışıyorduk. Tom bize ağır büyüleri de çalıştırıyordu fakat tam ustalaşmadığımız için düellolarda basit büyüler kullanıyorduk.

Gondor ve Hugo elini kaldırdığında Tom ile birlikte kenara çekildim. Birbirlerine selam verişlerini izlerken Tom eğilip kulağıma fısıldadı. "Gondor'un kazanacağına dair iddiaya girmeye ne dersin?" Göz ucumla ona baktım. "Kuzenim üzerinden seninle iddiaya girmeyeceğim." Gülerek önüne döndüğünde beni sinirlendirecek bir şey diyeceğini biliyordum. "Kuzenime güvenmiyorum demen yeterliydi Lils." Ve başarmıştı. Kaşlarımı çatıp birbirlerine temkinli bir şekilde yaklaşan ikiliye baktım. "10 galleon." Sırıttığını hissetsem de yüzüne bakmadım. "Kabul."

İlk atağı Gondor yapmıştı. Hugo başarıyla büyüyü savuşturduğunda beklemeye devam etti. Gondor ikinci atağıda yaptığı zaman tekrar kendini korudu ve sonunda atak yaptı. İlk saldırı için stupefy iddialıydı. Normalde çok basit büyükerle başlanırdı. Tom'un yanımda kıpırdandığını hissedince gülümsedim. Sanırım o da Hugo'dan bu kadar iddialı bir giriş beklememişti. Gondor kendini korusa da kolonların arkasına geçmişti. Zaman kazanmaya çalışıyordu.

Hugo yavaş adımlarla Gondor'a yaklaşırken onu uyarmak istedim ama sesimi çıkarmam yasaktı. Gondor, Hugo görmeden çoktan bir iki kolon arkaya gitmişti bile. Aniden petrificus totalus büyüsünü yaptığında Hugo zar zor kalkan oluşturmayı başarabildi. Yapamasaydı taşa dönüşüp yere yığılması kaçınılmazdı. Tom'un bundan çok zevk alacağından emindim. "Aqua erecto!" Kaynar su Gondor'un koluna isabet ettiğinde acıyla dişlerini sıktı. Tom ortaya çıkıp düelloyu durduğunda ben de onunla birlikte gittim. Gondor'un koluna baktığımda zarar görmemiş olması beni rahatlatmıştı. "İyiyim Tom. Hugo kazandı." Gondor gülümseyerek Hugo'ya elini uzattığında kararsızca bir süre bekledi. Fakat sonra o da gülümseyerek Gondor'un elini sıktı. "Tebrik ederim Weasley."

Gondor ve Hugo konuşurken bakışlarımı Tom'a çevirdim ve tek kaşımı havaya kaldırdım. O ise asık suratıyla bana bakıyordu. "Tamam anladık, kazandın. Sana 10 galleon borçluyum." Tekrar köşeye geçtiğimizde sıra Hufflepuff'tan Henry ve Devon'a gelmişti. Evet Devon Dursley. Birinci sınıfta olmasına rağmen itirazlarımı dinlemeyip katılmıştı. Nereden haberdar olduğunu bile bilmiyordum. Neyse ki Henry de ikinci sınıftaydı.

"Lily, herkesi almadığınızı zannediyordum." Kulağıma fısıldayan Rose'u Devon'a bakmaya devam ederek cevapladım. "Biliyorum ama Devon çok ısrar etti. Yapacak bir şeyim yoktu." Koluma dokununca dönüp ona baktım. "Devon'ı kast etmedim. Ben ondan bahsediyorum." Eliyle dibimize girmiş, gülümseyerek bizi dinleyen Roy Malfoy'u gösteriyordu. Kaşlarım çatılırken Tom'a baktım. "Onu sen mi kabul ettin?" Tom bakışlarını düellodan çekip bize bakınca kaşlarını çattı. "Hayır, sen etmedin mi?" Sinirle Malfoy oğluna baktığımda hala sırıtmaya devam ediyordu. "Saçların fazla güzel kokuyor kızıl. Naber Lily? Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Beni özledin mi?" Ne saçmalıyordu bu çocuk? Deli falan mıydı? Tom sinirle onun üzerine yürüyecekken elini kaldırıp durdurdu. "Sakin ol Riddle. Benim ilgi alanıma kızıllar giriyor. Lily beni dostum. Biz çok yakınızdır. İksir dersinde bile birlikteyiz." Evet kesinlikle deliydi. "Şöyle bakmayı kesin. Kimseye bir şey söylemedim. Rose her akşam ortadan kaybolup durunca merak ettim ve sizi buldum. Sonra da şu çocuk içeri girmeme yardım etti." Eliyle gösterdiği kişinin Devon olduğunu fark ettiğimizde gözlerimi yumdum. Gerçekten...

Sonun BaşlangıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin