Part II | 37. Bölüm | Imperio

127 5 0
                                    


   Kütüphanede ders çalışırken vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştım bile. Sessiz ve karanlık koridorda yürürken bir yanda da gözlerimi açık tutmaya çalışıyordum. Çok uykum gelmişti ve yoğun tempo artık bedenimin isyan etmesine sebep oluyordu.

   Arkamda birinin olduğunu hissettiğim zaman, adımlarımı yavaşlattım ve asamı daha sıkı tuttum. Her an saldırıya hazır şekilde ilerlerken nefes sesini duymamla arkamı dönmem bir oldu. Asamın ucu boynuna baskı yaparken, dudaklarında iğrenç bir gülümseme belirdi. "Beni özlemişsin." Ellerim titremeye başlarken sakin kalmak için kendimi zorladım. Buraya girmeyi nasıl başarmıştı? Okul sınırları seherbazlar tarafından korunuyordu!

   "Hadi ama Luna. Tüm gece böyle mi duracaksın?" Sertçe ona bakmaya devam ettiğim zaman gözlerini kısarak gülümsemeye devam etti. "Sana bir hediye vermeye gelmiştim. Sana ve kendini çok zeki zanneden o yoldaşlığa. İleteceğinden eminim." Dişlerimi sıkarak asamı biraz daha boynuna batırdım. "Ne saçmalıyorsun?" Gülerek asama baktı. "Sert kız tavırların hoş doğrusu. Birazdan karşımda yine o eski güçsüz halini alacağını bilmesem, etkilenebilirdim." Gözlerini gözlerime çevirdiğinde kırmızı rengin tüm gözünü kapladığını fark etmiştim. O kesinlikle benim tanıdığım Kevin Riddle değildi.

   "Sonraki kişi sen olacaksın Luna." Hafifçe sağa doğru kaydı ve elinde tuttuğunu fark etmediğim asasını karanlık koridora doğrulttu. Üzerimize doğru gelen bedene bakarken boğazımda yükselen çığlığı bastırmaya çalıştım. "Küçük oyunlarınıza bir son verin ve uslu uslu okulunuzda oturun. Mesajım bu." O arkasını dönüp giderken içimdeki tüm öfkeyle asamı salladım. "Crucio!" Küçücük bir el hareketiyle büyüyü engellediğinde hırsla saldırmaya devam ettim. Sonunda hızla yanıma gelip bileğimi tutarak beni durdurdu. "Zayıfsın... Potter!" Tiksinircesine söylediği sözler umurumda değildi. Kalbim kavruluyordu. Sadece onun ölmesini istiyordum! "Kardeşim seni geliştirmeyi başaramamış! Hala küçük bir çocuk gibi büyüleri bağırıyorsun! Crucio Efendisi senin tarafında olsa bile beni asla yenemezsin! Seni öldürmem sadece on saniyeye bakar!" Beni sertçe bırakıp koridorda gözden kaybolduğunda bedenim yere yığıldı. Ağlamamak için dişlerimi sıkarken bakabildiğim tek şey havada süzülen Hugo'nun cansız bedeniydi. Daha fazla görmemek için gözlerimi sıkıca kapattım. Ben yine kaybetmiştim.

Saçlarımda hissettiğim ellerle açmak istemesem de gözlerimi açtım. Tom endişeli yüzüyle beni inceliyordu. "Lily?" Gözlerimdeki yaşlar inat etsemde akıyordu. Tüm acı ve öfkemle ona baktım. Her şey o ve ailesi yüzünden olmuştu. "Neler oluyor Bay Riddle?" Bayan Turner'ın sesi ile gözlerimi kırpıştırarak ona baktım. Kitaplıkların arasında durmuş temkinli bir ifadeyle bizi izliyordu. Kitaplıklar?

Hızla doğrularak etrafa baktım. Ben ne ara kütüphaneye gelmiştim? Hugo neredeydi? "Ders çalışırken uyuyakaldı ve sanırım kabus gördü Bayan Turner. Merak etmeyin, kendisine zarar verdiğim falan yok." Tüm onlar rüya mıydı? Olmadığından emindim. Gerçekliğinden... emindim?

Zar zor sesimi bulduğumda Tom'a baktım. "Hugo? O... O iyi mi?" Kaşlarını çatıp yüzümü incelediğinde titrememi durduramaz haldeydim. Gerginlikten tüm vücudum buz gibi olmuştu. "Lily, Hugo iki önündeki masada oturuyor. Gayet iyi. Sadece bir kabus görmüş olmalısın." Başımı hızla çevirip baktığımda Hugo'nun cidden orada olduğunu gördüm. Kumral saçları dağılmış, yanakları kızarmıştı. Ne zaman bunalsa yanakları kızarırdı. Titreyen vücudumu umursamadan ayağa kalkıp ona doğru yürümeye başladım. Dokunmam gerekiyordu. Lütfen rüya olan bu olmasın. Lütfen!

Kitabı inceleyen bakışları beni bulduğunda hızla ayağa kalktı ve yanıma geldi. Bir şey diyecek gibi olsada onu umursamadan sıkıca sarıldım. Titrememi durduramıyordum. "Buradasın. Buradasın. İyisin." Bir süre tepki vermese de o da sıkıca bana sarılmıştı. "Lily ne oluyoğ? Titğiyoğsun." Dudaklarımı hem ağlamamak hem de gülmemek için sertçe ısırdım. Onun bu tatlı konuşmasını bir daha duyamayacağımı sanmıştım. Ailemden birini daha kaybettiğimi sanmıştım. Onu daha da sıkı sararken bırakmak istemiyordum. Ona bir şey olmuş olsaydı... Ben biterdim.

Sonun BaşlangıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin