25. Bölüm | Yoldaşlık Üyesi

856 56 14
                                    

Soğuk koridorda pelerinini uçuşturarak yürürken aniden durdu. Yüzünde o mide bulandırıcı gülümseme oluştururken yavaşça arkasını döndü. Onu burada görmeyi beklemiyordu ama rahatsız olmuş sayılmazdı. "Burada ne işin var?"

Sarışın kız korkusunu belli etmemeye çalışarak dimdik durdu. "Sen olduğunu biliyordum. Takip ettim." Pelerinli yavaşça sarışın kıza doğru yaklaşmaya başladı. "Peki şimdi ne yapacaksın... Malfoy?" Genç kız yüzünde oluşan gülümsemeyle yere diz çökerken daha rahattı. "Sizin hizmetkarınız olacağım efendim. Size yeni bir hedef buldum bile." Pelerinli tüyler ürpertici bir kahkaha attıktan sonra genç kıza kalkmasını işaret etti. "Sanırım çok eğleneceğiz Malfoy. Umarım abinde yanımız da olur." Genç kızın gözleri şüphe ile titrerken yapmacık bir gülümseme ile Pelerinli'ye baktı. "Olacaktır."

İkisi karanlık koridor da gözden kaybolurken Lily Luna Potter kolyesinde bulunan haritayı kapattı. Geceleri koridorda dolaşan kişiler onda şüphe uyandırmamıştı. Yavaşça aşağı kaydı ve yastığını düzeltip derin bir uykuya daldı.

*Lily Luna Potter*

Ders iksirdi. Nefesimi dışarıya üfleyip arkama yaslandım ve yan sırada oturan Rose'a baktım. Onu gerçekten anlayamıyordum. Kendisi benden çokta farklı birşey yapmıyordu. En azından ben Jason gibi birini aldatmıyordum. Ama o.... Hala benle konuşmuyordu. Arada bana attığı kaçamak bakışlar dışında birşey yoktu. Ah pardon! İki gün önceki şu düello vardı. Doğru. Prim'in anlattığına göre O'Blad kızı benim hakkımda fazla uygunsuz şeyler demiş. Yani... Şey işte.Anlarsınız ya? Herneyse. Bunun üzerine Rose elindeki tüm kitapları fırlatıp kıza saldırmış. Kitaplarını fırlattığını duyunca gülümsemeden edememiştim. Bir Rose Weasley'e kitaplarını fırlatmasını sağlatmak imkansız gibi birşeydir. Ama beni savunmak için yapmıştı. Korumak için.

"Günaydın. Derse başlamadan önce... Lily Luna Potter. Müdüre Homespun seni odasında bekliyor." Yavaşça ayağa kalktığım an başını sıraya yaslanmış uyumakta olan Hugo kafasını kaldırdı ve bana baktı. Endişeli görünüyordu. Niye ki? Gözlerini benden kaçırdığında kaşlarımı çattım. Suçlu olacak ne yapmıştı? Şuan kesinlikle suçlu gibi duruyordu. Sınıfın çıkışına doğru yürürken adımlarımı hızlandırdım. Umarım aklıma gelen şey- Kapıyı açtığım an karşılaştığım kişi Hugo'nun tamda aklıma gelen şeyi yaptığının göstergesiydi.

"Ted?" Ted ciddi duruşuyla derin bir nefes aldı ve ellerini arkasında birleştirdi. "Konuşmamız gerek." Ted beni beklemeden hızla koridorda ilerlemeye başlamayınca saçlarımı karıştırdım. Bittim ben. Ted de bana karşı Hugo ve Rose gibi olursa artık dayanamam.

Bahçeye çıktığımız an Ted dönüp bileğimi tuttu. Ben ne olduğunu anlayamadan bir girdabın içine çekildik sanki. Midem altüst olurken kusmamak için kendimi zor tuttum ve gözlerimi kapattım. Sonunda dönmemiz bitince yutkundum ve yavaşça gözlerimi açtım. Merlin! "Yoldaşlığa hoşgeldin Lily." Herkes bana bakarken gözlerimi kaçırdım. Hermione teyzem ve Ron amcamla göz göze gelmek istemiyordum. Gerçi diğerleriyle de göz göze... Of neyse işte.

"Yoldaşlığa katılma isteğini daha fazla engellememeye karar verdik." dedi Ted elini omzumakoyarken. Ne olduğunu bildiklerinden emindim. Sonuçta Müdüre de Yoldaşlık üyesiydi. Ama o konuyu açan yoktu. "Aslında bu fikri bize veren Hugo'ydu." Başımı kaldırıp Ted'e baktım. "Hugo Yoldaşlık üyesi mi?" Ted hafifçe gülümseyerek başını salladı. "Yaklaşık bir buçuk aydır yeni üyelerimizden biri. Normalde mezun olmadan Yoldaşlık üyesi olunamayacaktı fakat... Şartlar ona pekte müsait değil." Söylememişti. Bir buçuk ay önce küs değildik! "Başka kimler üye?" "Jason sana okuldakilerden bahsedecek. Merak etme." Şimdi çıldıracağım! "Jason da mı? Yoksa tüm arkadaşlarımı çoktan üye yaptınız mı?" Ted saçlarını dağıtıp bana baktı. "Lily söyleyemezlerdi. Ama evet. İyi tanıdığın üyelerimiz var. Örneğin... Bradley Cambell. Katie Deswood. Minerva McGonagall."

Ölümler... Yoldaşlık üyeleri. "Safkan olmayanları değil, Yoldaşlık üyelerini öldürüyor." Ted başını iki yana salladı. "Hem doğru hem yanlış. ... Safkan olmayan Yoldaşlık üyelerini avlıyor." "Ama neden?" Hermione teyzem bana doğru yaklaşınca gözlerimi kaçırdım. "Dikkat çekmemeye, okulda daha büyükbir kaos yaratmamaya çalışıyor. Safkanların sakin olmasını sağlıyor ki tarafına çekebilirsin."

"Lily. Safkan olmayan üyeler öldürülüyor. Ne kadar korktuğumu anlaya biliyor musun?" Kaşlarımı çattım. "Hugo." Hermione teyzem beni başıyla onaylarken kalbimdeki o dev korku bütün bedenimi sardı. "Onu koru. Kendini de koru. Artık sorumluluk almalısın. Sen... Bir Potter'sın ve Yoldaşlık üyesisin.Artık... Artık hata olmamalı." Hermione teyzem ile gözlerimize baktığımız o üç saniyede anlaşmamızı yapmıştık. Başımı sallayınca gülümseyip saçlarımı okşadı. "Artık geri dönme vakti."

*Jason Finnigan*

Kütüphanede ödevimi yaparken aniden karşıma birisinin oturmasıyla dikkatim dağıldı. Görüdüğüm kişi ile boğazım düğümlendi. Başımı tekrar eğip ödevime odaklanmaya çalıştım. "Jason?" Zar zor tekrar başımı kaldırıp ona baktım. "Bir sorun mu var? Kötü gözüküyorsun." Kötüyüm Rose. Çok kötüyüm. Canım acıyor. Çok acıyor! "Uyuyamadım ve çok ödevim var. Ondan." Elini elimin üzerine koyunca nefesimi tuttum. Bu sabah ilkonun yanına mı gitmişti? İlk ona mı dokunmuştu? Ah delireceğim!

Gözlerim dolarken elimi çektim kafamı o koluma yaslayıp gözlerimi kapattım. "Belki de biraz uyumalıyım." Saçlarımda hissettiğim dokunuşlarla dudaklarımı ısırdım. "Tamam. Sen uyu.Ben buradayım." Hayır. Değilsin. "Benim... Seninle konuşamam gerekenler var." Saçlarımla oynamaya devam ederken "Neyle ilgili?" diye sordu. Yutkundum ve başımı kolumdan kaldırmadan ona doğru çevirdim. "Bizimle." Bir süre sessizce suratıma baktıktan sonra tekrar gülümsedi."Pekala. Konuşalım?" Gözlerim yanarken önümdeki elini tuttum. Bu hissi seviyordum. Onunla ilgili her şeyi seviyordum ben. "Şimdi değil. Daha sonra." Omuz silkti ve gülerek diğer elimide tuttu. Evet. Daha sonra konuşacaktım. Ve o zamana kadar son günlerimizin de tadını çıkaracaktım.

"Jason!" Kütüphanenin kapısından gelen bağırış ile otarafa döndüm. Lily hızla bana doğru geliyordu. Kaşlarımı havaya kaldırdım. "Lily?" Durup bir süre soluklandıktan sonra Rose'a kaçamak bir bakış atıp bana geri döndü. "Bana anlatman gereken şeyleri hemen anlatmalısın." Ne? "Hangi anlatmam gereken şeyler? Dersle ilgili falan mı?" Başını hızla iki yana salladığında kaşlarımı çattım. Ben onane anlatacaktım? Ben niye bilmiyorum? "Hani mühim şeyle ilgili olan!" Merlin'in kirli donu! Hangi mühim şey? "Of! Kalk Finnigan!" Lily beni kolumdan tutmuş sürüklerken düşmemeye çalıştım.

Sonunda durduğumuzda hızla kolumu ovuşturdum. Bu kız iksir falan mı içti? "Yoldaşlık üyelerini öğrenmeliyim." Kaşlarımı çattım. "Ne Yoldaşlık'ı?" Gözlerini devirip "Bende üyeyim Jason. Anlat artık." dedi. "Üye olsaydın bana söylerlerdi." "İtiraf ettin!" Sinirle saçlarımı karıştırdım. Of! "Ayrıca bunu da Ted yolladı. Elindeki kağıdı bana uzatınca hızla aldım ve açtım. Gerçekten üye yapılmış... Asamı çıkartıp kağıdı yaktım ve Lily'e baktım. kollarını göğsünde birleştirmiş havalıbirgülümseme ile bana bakıyordu. "Anladım Potter. Fakat bunu ortalıkta anlatamam. Gece yarısı astronomi kulesinde ol." Gülerek ellerini çırptı ve arkasını dönüp hızla gözden kayboldu. Başımı ikiyana salladım ve kütüphaneye geri döndüm.

Hafta içi bir bölümdaha gelecek. Uzunluklarını umursamayın.En azından hala yayınlıyorum. Ki çok yoğunum inanın. Her sabah 9'dan akşam 7'ye kadar dershanedeyim. Oyüzden anlayışlı olun lütfen ve yorum ve beğeniler azalmazsa sevinirim.

Öncekibölümlerde Draco'nun mektubunu yayınlamıştım. Bir arkadaş J.K.Rowling'e ait demişti.Başkası değil demiş. Her yerde dolaşan bir mektup. Bölümde bahsedince koymak istemiştim. İşin aslını bilen varsa lütfen bizimle paylaşsın. :)

Çarşamba ya da Perşembe görüşmek üzere. Olaysız sakin bir bölüm oldu amaarkdaşalar.. Gribim yahu. :'( Hiç hoş değil inanın. Neyse. Dediğim gibi. Bir bölüm daha gelecek. Sakin olun. :) Seviliyorsunuz.

Sonun BaşlangıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin