16. Bölüm | Duygular

1.2K 55 25
                                    



Bölüm geç geldiği için çok üzgünüm. Bilgisayarımın gelmesini bekledim ve ta da! :D Artık size istediğim gibi bölümler yazabileceğim! :) Sabrınız için teşekkürler.

*Scorpius Malfoy*

Yere düşen asama son kez uzanmaya çalıştım ama olmuyordu. Sinirle bağırdım ve çabalamayı bıraktım. Biri illaki beni bulacaktı. Ve sonra bende o Kızıl'ı bulacaktım. Ya da ondan önce Demeter'ı bir kurbağaya çevirmeliydim! O cüppeyi benim adıma Weasley' yollarken aklından ne geçiyordu ki?!

"Bunu Weasley mi yaptı yoksa Potter mı?" Erica'nın sesi ile başımı sağa çevirdim. Duvara yaslanmış bana bakıyordu. Pekala etrafı ters görmek kesinlikle mide bulandırıyor. "Potter." Güldü ve asasını sallayıp beni çözdü. Kafa üstü yere çakılacakken "Aresto Momentum." dedi. Zaman yavaşlarken yere yavaşça indim. Erica gülümseyerek bana elini uzatsada onu umursamadan ayağa kalktım. Demeter'a yardım ettiğinden emindim. Çünkü baykuş Erica'nın kızıl tüylü baykuşuydu. "Kızgınsın?" Üstümü silkelerken göz ucuyla ona baktım. "Olmamam için bir sebep var mı? Benim adıma öyle bir şey yapmamanız gerekirdi." "Niye olasın? Weasley senle bir daha konuşmaz diye mi?" Alayla gülüp Erica'ya baktım. Cevabım zaten söylediğimikinci cümleydi Erica. Saçma kıskançlıklarınla git Kevin ilgilensin."

Ben yürümeye başlayınca hızla beni takip etti.Kurtuluş yok mu bu kızdan? "O umurumda değil. Ben seni seviyorum Scorpius!" Durdum ve hızla Erica'ya döndüm. "Sevme! Tamammı? Beni sevme! Sana ait hiçbir şey istemiyorum! Duygularını bile!" O bana sinirli gözleriyle baksada umursamadan arkamı döndüm. Kızıl'ı bulmalıydım. Şuan aklımdaki tek önemli şey buydu. Sahaya doğru ilerleyen kalabalığı görünce sessiz bir küfür savurdum. Maç vardı. Bitmesini beklemem gerekecekti.

Yerime yerleştiğimde Ravenclaw taraftarının olduğu yere baktım. Oradaydı işte. Sinirle nefesimi üfledim. Ağlamıştı. Ağladığında göz altları ve burnu hafifçekızarıyordu. Dudaklarının ise kırmızılığı daha belirgin oluyordu. Sahaya çıkan Ravenclaw oyuncularıyla gülerek ayağa kalktı ve alkışlamaya başladı. Barıştılar mı yani? Finnigan süpürgesiyle onların üzerinden geçince başımı çevirdim. Sinirlerim bozuluyordu. Maç başlayınca yerimden kalktım. Bir Slytherinli olarak Ravenclaw'ı tutabilirdim. Merdivenlerden inip Ravenclaw tarafına geçtimve Kızıl'ın arkasına oturdum. Tam oturduğum sırada da Ravenclaw sayıyapmış olmalı etrafımdaki herkes ayağa kalkıp alkışlamaya başladı. Finnigan'ın Snitch'in peşinde olduğunu görünce gözlerimi devirdim.

"Konuşmalıyız." Rose yerinde sıçrayıp bana doğru dönünce hafifçe gülümsedim. O ise şaşkınlığı üzerinden atınca soğuk gözleriyle bana baktı. "Konuşmak istiyorsan kart at Malfoy. Duygularını yazıyla daha iyi dile getiriyor gibisin." Gülümsemem solarken o hızla önüne döndü. Nefesimi üfledim ve farkında olmadan Rose'un saçlarını uçuşturdum. Huylanım omuzlarını hafifçe yukarı kaldırdı.Yüzümde oluşan gülümsemeyiengelleyemedimve nefesimi tekrar üfledim.Rose'dan hafif bir kıkırtı duyunca minikbirkahkaha attım. Gıdıklanıyordu. "Ya benimle gelirsin ve konuşuruz ya da gıdıklamaya devam ederim." Bir tepkivermeyincenefesimitekrar üfledim ve aniden ayağa kalktı. Sırıtarak peşinden bende ayağakalkınca gözüm sahaya kaydı. Finnigan bize bakıyordu ve tam önünde uçan Snitch'ten habersiz gibiydi. Onu umursamayıp Rose'un peşinden dışarı çıktım.

Sahanın kapısının önüne gelince hızla dönüp bana baktı. "Senin yüzünden Jason ile aram bozulsun istemiyorum. Ne söyleyeceksen çabuk söyle çünkümaçı izleyeceğim." Sinirlendiğimi hissedince yumruğumu sıktım. "Çabuk olayım öyle mi?" "Evet!" Rose'un yüzünüsıkıca kavrayıp kendime çektimve dudaklarını öpmeye başladım. Bende en az onun kadar şaşkındım ama bırakamıyordum. Karnımda oluşan garip hisle tek elimle belini kavradım ve Rose'u duvarla arma aldım. O ise hala bir şey yapmıyordu. Zar zor kendimi dudaklarından ayırabildiğimde gözlerine baktım. Kocaman olmuşlardı ve yaşlarla dolulardı. Pekala kesinlikle kötü öpüşmüyorum.

Sonun BaşlangıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin