Bölüm 27

2.6K 226 26
                                    

Yb hazır ve okumanızı bekliyor. Umarim bölümü cooookkkkk beğenirsiniz. Benim çok hoşuma gitti açıkçası. Bakalım sizin hoşunuza gidecek mi? Mutlide güzel bir şarkı var. Vole ve yorumlarınızı bekliyorum.

Not; hasta hasta size yb yazdım. Kiymetinizi bilin Ejderha okuyucularım. :)

Miray

Mert'in göğsüne sarılmış yukarı bakıyordum ve gülümsüyordum. Sanırım kırgınlığım biraz da olsa geçmişti. Hala biraz vardı ama. Onun yanında kendimi güvende hissediyordum. Sanki kimse bana dokunamaz gibiydi. Onun yanında Kraliçe olduğumu daha çok hissediyordum. O benimdi, ben de onun.

Başımı kaldırmadan elimle karın kaslarını sayar gibi yaparken, "O son sürprizi beklemiyordum." dedim gülümseyerek.

Bir an kasıldı, sonra, "Hangi son sürprizi?" diye sordu. Neden böyle olduğunu anlamadım.

"Mor baksır olayını." dedim gülerek.

"Ha. Sen onu diyorsun." dedi ve güldü. "Sen daha asıl son sürprizi görmedin." dedi gülümseyerek.

"Neymiş o süpriz?" diye sordum muzipçe. Karnındaki elim yavaşça daha aşağılara gidiyordu.

"Eğer elin biraz daha aşağı inerse göremeyeceğin bir süpriz. Bu nedenle dur bence." dedi boğuk bir ses ile.

"Belki de ben sonra görmek istiyorum o sürprizi?"

"Sen bilirsin ama yorgun değil misin? Fazla yorulmanı istemiyorum. Sonuçta sen bebeğimizi taşıyorsun." dedi ve elini karnıma koyup okşadı.

"Tamam, ben de yoruldum zaten. Biraz dinleneyim." dedim ve elimi çektim. Yavaşça yatağa uzandım ve uyumaya çalıştım. Tam dalacağım Mert'in yataktan kalkıp gittiğini duydum. Içime bir korku oturdu ama sonra bu korku gitti ve ben de uykuya daldım. Aslında kalkıp onu takip ederdim ama çok yorgundum.

Uyandığımda Mert yani başımda durmuş saçımı okşuyordu. "Uyandın mı aşkım? Umarım ben uyandırmadım." diye sordu.

"Birincisi ben kendim uyandım. Merak etme. Ikincisi ise bana aşkım demesen. Ben böyle hitapların çok basit olduğunu düşünmeye başladım."

"Ama sen benim aşkımsın. Sana başka ne diyebilirim ki?"

"Mesela ben sana ruhum diyeceğim artık. Çünkü sen benim ruhumun yarısısın." dedim sakince.

"Öyle mi?" diye sordu. Ben de hafifçe kafamı sallayıp onayladım. O an beni hızla yatırıp üzerime abandı ve öptü. Daha sonra ise geri çekildi ve gülümseyerek, "Ruhum." dedi.

"Ruhum." dedim bende gülümseyerek.

Aniden üzerimden kalktı ve elini uzatıp, "Hadi kalkıp giyin. Son sürprize gidiyoruz."dedi gülümseyerek.

"Tamam." dedim ve elini tutup kalktım. Üzerime mor uçuş uçuş bir elbise giydim. Belinde altından bir örme kemer vardı. Çok hoştu. Saçlarımı taradım ve ejderha motifli bir toka ile dağınık topuz gibi topladım. Tam döneceğim sırada akşam olduğunu fark ettim. Işıklar yanıyordu. Yani ben bağa birkaç saattir uyuyor olmalıydım.

Hemen Mert'e döndüm ve gülümseyerek, "Hadi gidelim." dedim. O önce beni inceledi, bu arada bende onu inceledim. Üzerinde yemek yerken giydiği takım vardı. Çok yakışıklı gözüküyordu. Beni bağa inceledikten sonra ise gülümseyerek kolunu uzattı ve, "Gidelim." dedi. Koluna girdim. O an diğer elini uzatıp kolundaki elimi tuttu.

Birlikte odamızdan çıktık ve yürümeye başladık.

"Biraz ipucu versene." dedim merakla.

Ejderha Kız 2: Ejderha DünyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin