Bölüm 35

2.8K 190 35
                                    

Merhaba benim biricik ejderha okuyucularım. Nasılsınız? Ben gayet iyiyim. Yb. hazır. Ayrıca size bazı duyurularım var. Birincisi bu kitabı iki bölüm sonra bitireceğim. Sevindirici haber mi, kötü haber mi bilemem. Ama kafamda her şey netleşti. Ayrıca artık Yb. ler her Salı ve Cuma günü olacak. Bu nedenle kısa olabilir. Ayrıca üçüncü kitap için sizden bir iki hafta izin isteyeceğim. Bölümleri önceden hazır etmek ve kapağı falan hazırlamak için. Bu iki haftalık sürede diyorum ki okuyucularım ile şu röportaj işini halledeyim ama hangi soruları soracağımı düşünüyorum hala. Bana öneri de bulunabilir misiniz? Ayrıca şu wattsap grubu için istek var mı hala? Şu ana kadar sadece 3 kişi bana bunun için mesaj attı. Neyse. Bu kadar. Yb. için şarkı olarak multi de willamette stone- today var. Onu dinleyerek okuyun lütfen. Umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. geçen seferki yorumlar için hepinize teşekkür ederim. beni çok mutlu ettiniz.

Miray 

Sessizce yatakta uzanıyor ve tavanı izliyordum yine. Yine diyorum çünkü tam 6 gündür bu odaya tutsak edilmiştim. Evet! Tam tamına 6 gün 9 saat 11 dakika 25 saniyedir bu odadaydım.

Ah hemen korkmayın. Gayet iyiyim ama bazı öküz abi ve ablalarım ayrıca nişanlım beni bu odaya tıktı ve yataktan dışarı adım dahi atmama izin verilmiyorlar.

Size neler olduğunu anlatayım.

Uyanır uyanmaz hemen halkıma olanları kısaca anlattım. Tabi hepsini değil. Bir süre sonra herkes bir an donup kaldı daha sonra ise bana menekşe atmaya başladılar. Gülerek ve teşekkür ederek içeri girdim.

O hızla Mert beni kucağına aldığı gibi odamıza götürdü ve beni yatağa oturttu. Kapıyı kapattı ve kilitledi. O an korkuya kapıldım. Tamam, normalde korkmazdım ama bu sefer Mert'in gözlerinde garip bir bakış vardı. Hızla üzerime doğru geldi ve üzerimdeki elbiseyi ben daha ne yapıyorsun diyemeden çıkardı. Hızla arkamı çevirdi ve sırtıma baktı sanırım. Daha sonra ise derin bir nefes aldı.

"Geçmiş." dedi daha sonra. Yavaşça eğildi ve omzumu öptü. Bir süre ona dayanıp durdum. Mert bir anda aniden ayağa kalktı ve dolaba gitti. Ben de bu arada az kaldı yataktan yuvarlanıyordum ama yuvarlanmadım. Mert hızla bana pijama verdi, tabi bana bakmadan.

"Mert senin neyin var?" diye sordum hızla.

"Sana bakmamaya çalışıyorum sadece." dedi o da sakince ve biraz ilerideki koltuklara oturdu.

"Neden?" diye sordum sinirle.

"Çünkü eğer bakarsam resmen üzerine atlarım Miray." dedi sesinde bir gülümseme ile.

"Atlarsan ne olur ki?" dedim gülerek.

"Daha yeni kendine geldin. Gücünü toplaman lazım ve ben iyileştiğini, gücünü topladığına inanana kadar sana dokunmayacağım. Ayrıca bu odadan çıkmayacaksın." dedi.

Son söylediğini ancak pijamanın tamamını giydikten sonra algıladım. Size demiştim uyandıktan sonra benim biraz geç çalışıyor.

"Bu odadan çıkmamak da ne demek?" dedim sinirle ona dönüp. Sorumu kapının arkasından gelen ses cevapladı.

"Ne anlama geldiğini biliyorsun Miray." dedi kapı arkasındaki ses. Benim biricik ağabeyciğim (!). Kapıya gidip kapıyı açacaktım ki Mert benden önce davranıp önce kilidi sonra kapıyı açtı.

Mert'e sinirle baktım. Daha sonra ise bakışlarım Can ve grubuna döndü ama özellikle Can'a odaklanmıştım. "Ne anlama geliyormuş?" diye sordum sinirle yatakta oturduğum yerden.

Ejderha Kız 2: Ejderha DünyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin