Merhaba merhaba merhaba. Benim biricik ejderha okuyucularım. Öncelikle finale adım adım yaklaşıyoruz. Kendiniz garip bir sona hazırlayın bence. Neyse. Öncelikle aklıma gelen fikirleri sizinle paylaşmak istiyorum. Karar verdim. 5 kişi olsa bile Whatsapp grubunu kuracağım. Katılmak isteyenler hala bana mesaj atabilirler. Bu bölüm biter bitmez grubu açacağım. Ekleyeceklerim oradan yorum yapabilirler. Neyse.
Neyse demeyi çok seviyorum bu arada. İkinci kararım sanırım final uzun olacak bu nedenle finali haftaya Cuma yayımlayacağım ama korkmayın hemen. Bu Cuma da Yb. var. Kafamda hazırlıyorum. Bu nedenle bu bölüm kısa oldu.
Bu arada multi de Bora duran- Duman Duman var. Şarkı ile bölümü dinlerseniz harika olur. Yorumlarınızı ve votelarınız bekliyorum. Size buradan spioler. Diğer bölüm Mert ve Miray'cılar için harika olacak. Bu arada bu çift için ad önerisi olan var mı? Yorum atarsanız sevinirim. Yoksa bu konuda saçmalayacağım.
Miray
Nefes alamıyordum sanırım. Yardıma ihtiyacım vardı. Aslında yardıma değil ruhumu, aşkımı, Mert'imi görmeye ihtiyacım vardı. Yataktan hızla çıktım ama başım dönmeye başladı ve yere düşecek gibi oldum. Hızla iki tarafımdan birileri tuttu beni. Bana ne denildiğini duymuyordum bile. Boğuk sesler geliyordu kulağıma ama ne dediklerini çıkaramıyordum.
Sanki zaman durmuştu benim için. Korku oturmuştu içime. Ya ateşim onu öldürdüyse? Ya ateş onun benim yarım olduğunu anlamamış ve onu öldürmüşse? Beynimde buna benzer daha bir sürü şey geçiyordu. Hızla beni tutan kişilere baktım.
"Beni ona götürün. Lütfen." dedim hemen. Gözüm yaşlarla dolduğu için beni tutan kişilerin kimler olduğunu bilmiyordum.
Ne olduysa içime bir korku oturmuştu. Ölmüş müydü? Bu düşünce orada yığılmama sebep oldu ama beni taşıyan kişilerden biri beni kucağına aldı ve taşımaya başladı. Hızla bir yere gidiyorlardı.
Kalbim çarpmıyordu sanki. Onu öldürmüş olabilir miydim? Kendi ruhumun, aşkımın ölümüne neden olmuş olabilir miydim? Bu düşünce gittikçe beni ele geçirmeye başlamıştı. Gözlerim kararıyordu. Bedenimin kontrolünü sağlayamıyordum.
Önce tutunmayı bıraktı bedenim, daha sonra ise vücudum tamamen serbest kaldı. Gözlerim zaten kapalıydı ama hissediyordum neler olduğunu ve bu bana acı veriyordu.
Ben daha ne olduğunu anlamadan bedenimden çıktım. Dışarı çıkınca etrafımdaki insanları gördüm. Hepsi telaş yapmıştı.
Neler oluyordu? Sadece bayılmıştım değil mi? Ama Can'ın kucağımdaki bedenimi görünce donup kaldım. Üzerimdeki pijamanın alt kısmı kan olmuştu. Korku ile aldığım nefes boğazıma takıldı.
Bebeğim? Masal'ım?
"Hayır, hayır, hayır. Bu olamaz. O beni bırakmaz." dedim bağırarak ama beni duyan yoktu. Can hızla bir yere gidiyordu.
"Ah benim salak kardeşim. Ne büyüttün olayı. Yine karamsar Miray oldun. Senden bu karamsarlığı almak lazım diyorum da bana inanamıyorsun." dedi Can sinirle ama çok üzgündü. Ağlayacak gibiydi.
"O iyi Miray. Mert iyi. Sadece biraz kızardı o kadar. Şu an su ile iyileşiyor." dedi Can hızla. O anda kalbimdeki ağrılığın hafifçe kalktığını hissettim ama hala kötüydüm. Hızla beni muane odası gibi bir yere götürdüler.
Ejderha-doktorlar hızla onları çıkardı ve kontrollerimi yaptılar. Hızla karnımın etrafını ateş ile çevirdiler ama karnımdan çıkan enerji dalgası onları itti. Önce doktorlardın hepsi birbirine baktı daha sonra ise siyah saçlı, bordo renkli bir adam, "Belki de suyu denemeliyiz?" diye düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kız 2: Ejderha Dünyası
FantasíaMiray kalbinin yarısını Mert'e vermiş, arkadaşlarını, ailesini geride bırakmış, Mert'i gelecekte kendisi yüzünden başına başka gelebilecek kötülüklerden korumak için Ejderha Dünyası'na gitmişti. Acaba o dünyada onu neler bekliyordu. Peki kehanet ne...