Merhaba merhaba merhaba. Benim biricik ejderha okuyucularım. Ay keşke size daha kısa bir isim bulsak. Tamam, üşengeç bir insan olduğumu kabul ediyorum. Neyse finale bir bölüm kaldı. Bugün part 1. Pazar günü part 2. Üzgünüm Cuma dedim ama işlerim var ve ancak yetiştirebilirim. Ama belki Cuma fragman atabilirim. Belki ama. Neyse. Bu bölüm çok emekliydi. Lütfen yorum ve vote verin. Neden emekli olduğunu sona doğru anlayacaksınız. Bu arada size bir soru soracağım lütfen bana cevap verin. Mert'in hazırladığı sözlerden en çok hangisi veya hangilerini beğendiniz ve bu sözün hangi bölümden olduğunu biliyor musunuz? Ve cevap verirken lütfen içten ve dürüst cevap verin. Hangi bölümden olduğunu hatırlamıyorsanız dönüp bakmanıza gerek yok ben size söylerim. Ama hatırlarsanız da harika olur. Neyse size iyi okumalar. Meryem kaçar.
Miray
İçeri girdiğimizde korkum geçti. Çünkü karşımda rüyamda gördüğüm manzara vardı. Hızla geçitlerin kenarlarındaki ejderhalar bize selam verdi. Onların selamını kabul ettikten sonra öne bir asker çıktı. Bu rüyamda gördüğüm muhafızdı.
"Nasıl oldunuz Majesteleri? Siz geçitte dokunur dokunmaz kaybolunca çok endişelendik ama haber geldi sizin sarayda olduğunuza dair." dedi hemen.
"İyiyim. Merak edecek bir şeyim yok. Sadece geçitleri görmeye geldik." dedim gülümseyerek. Arkadaşlarım hızla öne çıkıp kendini tanıttı. Adının Warlon olduğunu öğrendiğimiz muhafız bize tek tek geçitleri gösterdi.
İlk gösterdiği geçit mavi renkli kristaller ile çevrilmişti.
"Bu geçit, Ruhlar Dünyası ile gezegenimiz arasında bağlantıyı sağlıyor." dedi. O anda kalbim hızla atmaya başladı.
"Peki, babam?" diye sordum hemen.
"Üzgünüm Majesteleri ama ejderha-insanlar öldüklerinde ateş canlısı oldukları için ruhları ateşe verilir. Yani ruhları ateşin içinde gizlidir. Çünkü her bir ejderha-insan öldüğünde ateşin de bir parçası ölür. Ateş de ölen parçasını geri kazanmak ve gelecek nesillere aktarmak için ruhunu içine alır. Hatta lanetli bölgeye gitmeden önce bir tür tapınak gibi bir yer var. Oraya biz Ejderha Ateşi diyoruz. Bazı ejderha-insanların ruhu oraya geliyor. Oraya ziyarete gitmelisiniz bence." diyerek sözünü tamamladı Warlon. Ona gülümsedim ama daha sonra sinirle arkadaş grubuma baktım.
Çünkü kendileri Warlon tam Ejderha Ateşi dediğinde öksürmeye başladılar. Hem de hepsi birden. Garipti.
Daha sonra onun yanındaki geçitte geçtik. O geçidin nedense rengi griydi ve etrafı kirli beyaz taşlarla süslenmişti.
"Bu geçit Araf'tır."
"Nasıl yani?" diye sordu Can.
"Yani bu geçidin diğer tarafında arafta kalanlar var." dedi Warlon.
"Bu geçit neden var ki?" diye sordu Esra merakla.
"Arafta olanların buraya geçmesini önlemek için."
"Ama mantıken geçit olmazsa onlar da geçemez ki." Dedim hemen.
"Aslında eğer geçit olmazsa onlar halkımızı kandırmak için bazı yerlerden sızıp geliyorlar. Bu geçit ise onların bütün sızma yerlerini kendi içinde topluyor ve onlar o yerlerden buraya gelmeye çalıştıklarında direk kucağımıza düşüyorlar. Bu nedenle bu geçit var." Dedi Warlon gülümseyerek. Daha sonra ise diğer geçitte gittik.
Bu geçidin etrafındaki taşlar her saniyede bir renk değiştiriyordu ve değişen her renk aslında mavinin tonlarıydı. Geçidin rengi ise deniz mavisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kız 2: Ejderha Dünyası
FantasyMiray kalbinin yarısını Mert'e vermiş, arkadaşlarını, ailesini geride bırakmış, Mert'i gelecekte kendisi yüzünden başına başka gelebilecek kötülüklerden korumak için Ejderha Dünyası'na gitmişti. Acaba o dünyada onu neler bekliyordu. Peki kehanet ne...