Evet ejderha okuyucularım. Un yayımda. Nihayet dediğinizi duyar gibiyim. Üzgünüm sadece giriş hazırdı ve ilham perilerim kaybolmuştu. Umarım yeni gelen ilham perilerim ile güzel bir bölüm yazabilmişizdir. Bana bu bölüm için fikir veren E.C.A'ya buradan selamlar. Bu bölüm tam 3.500 kelime. Bu arada facebook sayfasında paylaşımlar yapmaya karar verdim. Yani alıntılar. Yeni bölümlerden özellikle. Bakalım nasıl olacak. Neyse. Yb sizi bekliyor. Umarim beğenirsiniz ve ben bol bol yorum ve göre görürüm. Bu arada ilk kitap 40. 000 i geçti. Teşekkür ederim. Ikinci kitaptan da aynısı bekliyorum :) Hatta üçüncüden de. Neyse size iyi okumalar. Nice senelere. Umarim mutlu sağlıklı bir yıl gecirisiniz. Bu yb de yılbaşı için. Neyse yine çok konuştum. Umarim beni ve karakterlerini ozlemissinizdir. Neyse size iyi okumalar. Multi de Mert'in söylediği sarki var demek isterdim ama şarkı maalesef yok. Çünkü ben telden yazıyorum ve o şarkı yok. Ama siz onu indirip bölümü okursanız çok güzel olur. Beşinci Mevsim -Herşey aynı mı? Şarkının adı.
Miray
Yatakta Mert'e sarılmış, onun nefes alışverişlerini ve kalp atışını dinliyordum. O ise yavaşça saçlarımı okşuyordu. Kalbim rahattı, bedenim rahattı. Sonunda ruhuma kavuşmuştum o benim yanımdaydı. O benimdi.
"Mert?" dedim merakla.
"Efendim ruhum?" diye cevap verdi.
"Bana şu Rüzgar'ın söylediği beni ilk gün gördüğünde çizdiğin çizimi görmek istiyorum. O orada yoktu." dedim gülerek.
"Vardı aslında." dedi Mert birden gerilerek. Neden böyle davrandığını anlamadım.
"Mert ne oldu? Bana neden onu göstermiyorsun?" diye sordum üzgünce başımı kaldırıp onunla göz göze gelince.
"Tamam umarım bunu istediğine pişman olamazsın." dedi ve uzanıp sol tarafındaki çekmeceyi açtı. Içinden birkaç kağıt çıkardı ve bana verdi. Yattığım yerden doğrulmadan elimdeki kağıtları inceledim. Hepsinde ben vardım. Resimleri hızla çevirdikçe ben hareket ediyordum. Yani dudağımı dişliyordum, elimdeki kalemi çeviriyordum... en son çizimde gözlerim kendime çevrilmişti ve elimi selam vermek için hafifçe kaldırmıştım. Yavaşça gözlerimi ona çevirdim ve, "Bence çok yanılıyorsun. Bu çizimler harika." dedim gülümseyerek. O gülümserken uzanıp elimi yanağına koydum.
O gülümsedi ve, "Onu çizdikten sonra bende baştan sona baktım ve en son resimde bana el salladığı ve direk bana baktığını görünce kalbim hızla attı. O an resimde bile böyle oluyorsa gerçeğini gördüğümde kalpten giderim diye düşündüm." dedi boğuk bir ses ile.
"Peki gerçeğini yani onun sana baktığını ve sadece seni gerçek Mert'i gördüğünü görünce ne oldu?" diye sordum boğuk bir ses ile. Nedense duygusallaşmıştım. Birazdan ağlayacaktım.
"Onun bana baktığını görünce kalbim atmak için başka bir amaç edindi. Öncesinde de ona aşıktım ama onun bana baktığını görünce kalbimde aşk daha da büyüdü ve beni ele geçirdi. Daha önce onun sadece koruculuğunu yapacak ona olan aşkımı belli etmeyecektim ama olmadı. Yapamadım ama o da bana aşık oldu, daha sonraları tabi." dedi sesindeki gülümsemeyi duyabiliyordum. Eli yavaşça karnıma gitti. "Şimdi ise ikimizin bebeğini taşıyor." dedi ve eğilip başını karnıma yasladı.
Yavaşça onun saçlarını okşarken gözümden yaşlar geliyordu. Engel olamıyordum. "Aslında o seni ilk rüyasında gördüğünde aşık olmuştu zaten. Sadece seni biraz daha tanıması lazımdı." dedim gülümseyerek. Mert şaşkınlıkla başını kaldırdı ve uzanıp göz yaşlarımı sildi. Akmaya devam edince uzandı ve göz yaşlarımı dudakları ile yakaladı. Gülümsedim. Göz yaşlarım durdu ve Mert başını kaldırıp bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kız 2: Ejderha Dünyası
FantasiaMiray kalbinin yarısını Mert'e vermiş, arkadaşlarını, ailesini geride bırakmış, Mert'i gelecekte kendisi yüzünden başına başka gelebilecek kötülüklerden korumak için Ejderha Dünyası'na gitmişti. Acaba o dünyada onu neler bekliyordu. Peki kehanet ne...