Bölüm 38 Final Part 2 (son)

3.1K 199 36
                                    

Merhaba benim biricik okuyucularım. Nasılsınız? Ben gayet iyiyim. 2. Kitabın son bölümünü yayımlamak beni hem mutlu ediyor hem de üzüyor. 3. Kitabı Nisan'ın ilk haftası yayımlamaya başlayacağım. O zamana kadar size önerim. Neler olduğunu unutmamak için iki kitabı tekrardan okumanız. Çünkü her iki kitaptan da alıntılar yapacağım. Anlaması daha kolay olur sizin için. Ayrıca Gizemli Yolcu'daki bölümü okudunuz mu? Çünkü geçen bölümde onunla ilgili alıntılar vardı. Neyse. Multi de güzel bir şarkı var. Mert'in söylediği şarkı.  Aşksın sen. Ayrıca gelinlik önerin için çoook teşekkür ederim Miray adaşım. Benim çoook sevgili okuyucum. Sen olmasan bir de gelinlik arayacaktım. Seni çoook seviyorum kuzum. Sana buradan kocaman selamlar. Neyse sizi fazla tutmayayım. İyi okumalar. Daha sonra bir duyuru yayımlarım.

Not: Bazı yerleri hızlı geçmiş olabilirim. Bunun nedeni diğer kitapta daha detaylı olacağı içindir. bazı kesitler yapacağım da.

Miray

Her şey neden bu kadar garipti. Veya ben neden garip hissediyordum. Etrafımda insanlar koşturup duruyordu ama ben onları tanımıyordum bile. Veya... Bilmiyorum.

Bugün uyanmak istememiştim. Çünkü içten içe biliyordum ki kötü gün yaklaşıyordu. Beni uyanır uyanmaz, önce kahvaltı ettirmiş, duş aldırmış ve bu sandalyeye oturtmuşlardı. Bunu yapanlar da sarı saçlı, mavi gözlü (ama gözleri renk değiştiriyordu. Kahverengi oluyordu arada.) bir bayan ve kahverengi saçlı, kahverengi gözlü, (onun da gözleri renk değiştiriyordu. Mavi oluyordu arada.) bayandı.

Tanıdık geliyorlardı ama tanımıyordum onları. Daha doğrusu hatırlamıyordum. Şu an saçım yapılmıştı ve etrafımda insanlar koşturuyordu. Elbiseye bir şey olmuştu sanırım. Umurumda değildi ne olduğu.

Çünkü kimseyi tanımıyordum burada. Aynadaki aksime baktım bir süre. Gözleri boştu ama acı çekiyordu. Boğazımda bir düğüm oluştu. Ağlamak istiyordum.

"Ağlamayacaksın." dedi arkamdan bir ses. Baktığımda Sarı saçlı kızı gördüm. Neydi ismi?

"Esra. Kızı rahat bırak. Ağlayacaksa ağlasın. Hem unuttun sanırım ona ağla demelisin." dedi kahverengi saçlı kız.

"Aman Melek ağlarsa makyajı bozulur. Hem o ağlarsa ben de ağlarım." dedi hemen gözleri dolarak.

"Tamam, ağlamayacağım." dediğim an gözlerim daha çok doldu. "Ya da ağlayacağım." dedim hemen. O anda normale döndüm. Kızlara baktığımda ikisi de bana gülümseyerek bakıyordu. İçimde aniden bir şeyler kıpırdadı.

"Gelin buraya." dedim kollarımı açarak. Hızla bana doğru geldiler ve sarıldık. Bu garip hissettirmişti.

"Teşekkür ederim. Hadi siz kendinizi hazırlayın." dedim hemen. Onlarda başını salladılar. Ben de hızla yerime geri oturdum. Aynaya gözlerime baktım yine. Bu sefer boşluğun birazda olsa geçtiğini gördüm.

Azda olsa hatırlamıştım onları. Esra'nın bana gülerek Rüzgâr'ı anlatmasını. Melek ile ilk tanışmamızı. Can'ın o zaman dediklerini.

Aynadaki aksime baktım yine. Yüzümde hafifte olsa gülümseme vardı. Gözlerimi kapattım yavaşça ve derin bir nefes aldım. Kalbim hızla atıyordu. Bir elimi diğer elime aldım. Parmağımda sert bir şey hissettiğimde gözlerimi açtım ve elime baktım. Parmağımda harika bir yüzük vardı. Usulca nazikçe onu parmak uçlarımla okşadım. Zarar görmemeliydi o. Ona zarar vermekten korktum.

Gözlerimi tekrar kapattım. Bir süre sonra omzumun öpüldüğünü hissettim. Önce kalbim korku ile atsa da koku tanıdık geldi. Vanilya.

"Mmm." diye mırıldandım.

Ejderha Kız 2: Ejderha DünyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin