Bölüm 32

2.1K 195 21
                                    

Merhaba, merhaba, merhaba!!!! Söz verdiğim bölüm hazır Ejderha Okuyucularım. Bakalım beğenecek misiniz? Bölüm biraz kısa oldu ve geç yayımlanıyor. Dün zaten bir bölüm yayımlamıştım. Geç gelmesinin nedeni ise bazı işleri halletmem gerektiğiydi. Neyse iyi okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum. Hoşça kalın. Yb ne zaman gelir bilmiyorum ama yazar yazmaz yayımlayacağım. Neyse hoşça kalın. Hepinizi çoook seven Meryem.

Not: Bana soru sormak isterseniz askfm hesabımı profilime ekledim. Buraya da ekleyeceğim. Sorularınızı bekliyorum. Ayrıca bölüme güzel bir melodi ekledim. Onunla okuyun lütfen.

Miray

Bedenimdeki bütün her yer ağrıyordu ve yine karanlıktaydım. Artık bunalmıştım bu karanlıktan. Her defasında böyle oluyordu. Neler olduğunu hatırlamaya çalıştım yine. Hatırlamaya çalışmayı bıraktığımda her şeyi hatırladım, o kelime ortaya çıktı ve ben de uyandım.

Valery beni yakaladığında olduğu gibi yine ellerim, ayak bileklerim ve boynumdan duvara mıhlanmıştım. Etraf kapkaranlıktı. Hiçbir şey göremiyordum. Bedenim ise parlamıyordu. İşte bu beni korkutmuştu. O Jamie denen çocuk bana ne yapmıştı? Neden bu kadar güçsüzdüm? Neden kendimi garip hissediyordum? Etrafıma bakmaya çalışırken, nasıl Jamie'ye bu kadar kolay güvendiğimi anlamaya çalışıyordum.

Nasıl inanmıştım ona? Biri buna cevap verebilir miydi? Hadi ben güvenmiştim ona, peki askerlerim nasıl inanmıştı ona?

Bedenim ağrıyordu. Sanki ruhum acı çekiyormuş gibi bedenim ağrıyordu ama ruhum daha çok ağrıyordu. Bana ne yapmıştı? Beni, Ejderha Kraliçe'yi, Ateş'in annesini nasıl olmuştu da bu kadar yaralayabilmişti? Nasıl olmuştu bu?

Bedenim ağrılar içinde kıvranıyordu. Üzerimde hala o dövüşürken giydiğim kısa şort ve yarım atlet vardı. Bir süre güçlerimle kendimi havaya kaldırmaya çalıştım. Bir an havaya kalkmış olsam da aniden olduğum yere düştüm ve bu bana çok acı verdi. Arkama bakmaya çalıştığımda Ekrik taşının sadece bileklerimdeki kelepçelerde değil, sırtımı verdiği duvarda da olduğunu fark ettim. İşte bu beni korkutmuştu. Ekrik taşları güçlerimi emiyor olmalıydı. Bu çok ama çok kötüydü. Yüzümde şok olmuş bir ifade ile karanlığa bakarken aniden karanlıktan bir kahkaha sesi duyuldu ve karşımda çenesinin altına bir ışık tutmuş olarak Jamie ortaya çıktı.

"Ne oldu Kraliçe? Şok olmuş gibi bir halin var." dedi ve tekrar kahkaha attı pislik. Kabul etmeliyim korkunç görünüyordu.

"Senin bu kadar çocuk olduğunu bilmiyordum Jamie. Enenin altına ışık tutmalar falan." dedim sakince. Korkunu asla düşmanına belli etme.

"Ah içimde hep bir çocuk vardı Kraliçe. Hepimizin içinde yok mudur zaten?" dedi gülerek. Onun o güzel gözlerine bakınca içim yine bir garip oldu. Hızla gözlerimi kaçırdım.

"Neyse. Kraliçe. Sanırım seni neden kaçırdığımı ve tutsak ettiğimi merak ediyorsundur." dedi sakince.

"E haliyle." dedim alaycılıkla.

"Valery'yi hatırlıyor musun Miray? İşte o benim sevgilim." dediği an şoka girdim.

"Demek Valery'nin bir sevgilisi varmış. Benimle konuşurken Mert'e sözel olarak asılırken hiçte öyle görünmüyordu." dedim gülerek. İçimden iğrensem de. Valery'yi düşünmek bile sinirimi bozuyordu ama sabretmek zorundaydım.

"Neden herkes böyle diyor?" dedi sinirle.

"Valery'nin nasıl biri olduğunu görmüş olmalılar." dedim gülerek.

Ejderha Kız 2: Ejderha DünyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin