Merhaba ejderha okuyucularim. Bugun mutlu gibiyim. Çünkü bugün girdiğimiz yarışmanın ilk etabını kazandık. Artı tv ye çıktık. Buradan E.C.A. ya selamlar. Naber kardeşim? Mutlu gibiyim dememin nedeni ise içimde garip bir hüznün de olması. Neden böyle hissettiğim hakkında bir fikrim yok. Multi ye hem bölüme çok uyan hem de benim şu aralar çok sevdiğim bir şarkıyı koydum. Umarım bölümü beğenirsiniz. Kısa oldu ama bugünün şerefine size bu bölüm yayımlayayım dedim.
Not: Diğer bölüm doğum günümü kutlamamanıza kırıldım açıkçası.
Miray
Kalbim ağrıyordu. Mert gittiğinden beri yere oturmuş ağlıyordum. Sanki biri kalbimi iki parçaya bölmüştü. Aklımda Valery ve Mert'in görüntüsü dönüp duruyordu. Valery'nin Mert'in üzerindeyken direk bana bakması, Mert'in Valery'e Miray diye seslenmesi kalbimi ağrıtıyordu. O an aklımda dönüp durdukça kalbimin gittikçe küçük parçalara ayrıldığını ve o küçük parçaların yere döküldüğünü hissedebiliyordum.
Keşke gitme deseydim. Keşke ona o sözleri söylemeseydim. Tamam biliyorum o zaman benimle birlikte değildi ama yine de beni seviyordu. Tamam bu onun suçu değil o Valery'nin suçu. Mert'e eğer o ilacı içirmemiş olsaydı böyle bir şey olmazdı. Ama o görüntüleri hatırladıkça Mert'e karşı kırgınlığım artıyordu. Sanki bilerek beni aldatmış gibi hissediyordum. Aslında ona karşı böyle şeyler hissetmek istemiyordum. Yeni uyanmıştım ve onunla güzel vakit geçirmek istiyordum ama bu şey beni engelliyordu.
Ağlamam giderek şiddetlendi. O an yanımda biri olsun istedim. Derdimi anlatabileceğim bana akıl verecek birini istedim. Can'ı istedim o an yanımda. Bana destek olurdu o. Akıl verirdi bana. Veya annemi yanımda istedim. Beni dinlerdi sadece ama yanımda olurdu yine de. Keşke şu an yanımda Esra ve Melek olsaydı. Belki bir çözüm yolu bulurduk.
Ama gözlerimin önünden Mert'in üzerine çıkmış Valery'nin görüntüsü gitmiyordu. Bir türlü silemiyordum o görüntüyü. Unutamıyordum da. Ben böyle hıçkıra hıçkıra ağlarken ve dizlerimi kendime çekip başımı dizime yaslamışken biri bana sarıldı. Onun Mert olmasını bir yarım istese de diğer yanım istemiyordu.
Yavaşça başımı kaldırıp bana sarılan kişiye baktım. Veya kişilere demeliyim. Çünkü iki tarafımda da biri vardı. Solumda Melek vardı. Sağımda ise Esra vardı. İkisi de bana sıkıca sarılmıştı.
"Ağla iyi gelir." dedi Melek.
Esra sessiz kaldı ama Melek'in ağla demesi ile ağlamam durdu. Çünkü benim ters psikoloji devreye girdi.
"Ne oldu?" diye sordu Esra.
Onlara herşeyi anlattım. Ne yaşadıysam, ne gördüysem anlattım.
Sözüm bittiğinde ikisi de şok olmuş olarak bana bakıyordu.
"Bunu Mert'ten beklemezdim. Hem de hiç beklemezdim." dedi Esra. "Adam resmen seni aldatmış." dedi Esra yine.
"Bunu bende biliyorum Esra." dedim sinirle. Hemen geri çekildi.
"Tamam, sakin olun. Bakın bir düşünün. Valery, Mert'in içkisine halisülasyona neden olan bir şey koymuş. O nedenle Mert onunla birlikte olmuş. Yani gerçekte Mert seni asla aldatmaz Miray. Asla aldatmaz." dedi Melek biraz yüksek sesle."Asla asla deme." dedim sessizce. Esra da bana onay verir gibi kafasını sallıyordu.
"Miray, Mert'in sana olan aşkını görünüyorsan salağın tekisin. Adam sana kör kütük aşık." dedi Melek ve Esra yine ona hak verir gibi kafasını sallamaya başladı.
"Ama o da erkek sonuçta." dedi Esra sinirle. "Seni aldatmış yine de."
"Ama gerçekte olsa asla yapmazdı. O asla Miray'ı aldatmaz." dedi Melek sinirle. Onlar didişirken ben düşüncelere dalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kız 2: Ejderha Dünyası
FantasyMiray kalbinin yarısını Mert'e vermiş, arkadaşlarını, ailesini geride bırakmış, Mert'i gelecekte kendisi yüzünden başına başka gelebilecek kötülüklerden korumak için Ejderha Dünyası'na gitmişti. Acaba o dünyada onu neler bekliyordu. Peki kehanet ne...