Evettttttt. Merhaba Ejderha Okuycularım. Nasılsınız? Yb hazır ve yarına da bir bölüm var. SÜRPRİZ.!!!!!! Bu bölüm 2300 kelime oldu. Yarın ki bölüm daha kısa olacak ama art arda olacakları için sorun olmaz umarım. Yarın ki bölümü uzatabildiğim kadar uzatacağım. Bakalım kaç kelimelik olacak. Bence 1,500 ancak olur ya. Olamzsa diğer bölümü de yazar birleştiririm ama aklımdakine uymuyor. Bakalım nasıl yapacağım. Neyse. Size iyi okumalar. Multide bence bölüme uyan bir şarkı var.Umarım bol bol vote ve yorum görürüm. Neyse hoş çakalın.
Mert
"Kendine dikkat et." dedim Miray'ı öptükten sonra gözlerine bakarak.
"Tamam, merak etme sen. Bu kadar endişelenme. Müstakbel karını kimse incitemez." dedi ve bana göz kırptı.
"Sen yine de kendine dikkat et bebeğim. Bebeğimize de dikkat et." dedim gülerek.
"Tamam babacık. Bu kadar endişelenme. Her şey benim kontrolüm altında." dedi gülerek ve beni kapıdan iterek çıkarmaya çalıştı. "Hadi git artık askerlerini şimdiden bekletmek hoş olmaz."
"Hoş olmazsa olmasın. Ne var sanki? Müstakbel karımla birlikteyim sonuçta." dedim ve onu belinden yakalayıp kendime çektim.
Güldü ve kızararak, "Eğer biraz daha kalırsan yanlış anlayacaklar." dedi.
"Anlasınlar. Ne var yani? Biz sonuçta nişanlı bir çiftiz." dedim gülerek ve dudaklarına yöneldim.
"İşte nişanlı olmamız kötü, evli olsak belki sıyrılabilirdin ama nişanlı olmak bizi zora sokuyor. Bizim için azmışlar dediklerine eminim." dedi sinirle kızararak.
"Nasıl yani azmışlar? Bana bunu biraz açar mısın?" diye sordum muzipçe. Onun bazen böyle utanmasını çok seviyordum.
"Şey işte-" dedi kızararak.
"Ney işte?" dedim ona yaklaşarak.
Sustu ve sinirle bana baktı. "Bana o kelimeyi söyletemezsin." dedi sinirle.
"Sinirlenince çok tatlı oluyorsun." Diye fısıldadım beynine.
Güldü ve uzanıp dudaklarıma minik bir öpücük kondurup beni kapıya ittirdi ve sonunda da beni kapının dışına çıkarmayı başardı. Ona dudak bükerek baktım.
"Öyle üzülme hemen. İşin bitince beni bul ve buraya getir." dedi ve göz kırptı.
Güldüm ve, "İyi ki sadece ben azmış değilim ." dedim beynine doğru. Onu ağzı açık bir şekilde, bana öldürecek gibi bakarken ve kıpkırmızı olmuş bir yüzle orada bıraktım ve odamızdan çıktım ama odadan çıkar çıkmaz içime garip bir ağırlık oturdu. Garipti.
Başımı salladım ve beni bekleyen Darl'a yöneldim.
"Majesteleri." dedi ve hızla selam verdi Darl.
"Darl. Bugün askerleri ziyaret edeceğiz." dedim gülümseyerek ama içimde hala bir sıkıntı vardı.
"Tabi Majesteleri." dedi ve ilerlemeye başladı. Bir an dönüp odamızın kapısına baktım. Darl bu hareketimi gördü ve merakla sordu, "Bir sorun mu var Majesteleri?"
"Hayır Darl. Bir sorun yok ama sen Kraliçe'nin peşine birini takabilirsen çok mutlu olurum." dedim içimdeki sesi biraz da olsa dinleyerek. Aslında Miray'ı takip etmeyi benden başkasının yapmasını istemek çok garipti. Sonuçta hayatımın üç senesi onu takip etmekle geçmişti.
"Peki Majesteleri. Hemen hallediyorum. Majestelerine eşlik etmesi için Adlyn'i göndereceğim." dedi bir süre bir yere odaklandı. Daha sonra ise bana dönüp, "Tamamdır Majesteleri." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kız 2: Ejderha Dünyası
FantasyMiray kalbinin yarısını Mert'e vermiş, arkadaşlarını, ailesini geride bırakmış, Mert'i gelecekte kendisi yüzünden başına başka gelebilecek kötülüklerden korumak için Ejderha Dünyası'na gitmişti. Acaba o dünyada onu neler bekliyordu. Peki kehanet ne...