Bölüm 26

2.7K 211 15
                                    

Evet ejderha okuyucularım. Umarım size böyle seslenmemden rahatsız olmuyorsunuzdur. Bölüm bitti ve 2000 kelime küsürlü bir bölüm oldu. Bakalım beğenecek misiniz? Umarım beğenirsiniz. Multi de güzel bir şarkı olacaktı ama Aydın Kurtoğlu köle şarkısı yok. Ben telden yazıyorum da. O yüzden umarım siz şarkıyı bulur ve onunla okursunuz. Çünkü öyle çok daha güzel oluyor. Şarkıyı nerede açmanız gerektiğini yazdım.  Bence güzel bir bölüm oldu. Birkaç ufak hata yapmış olabilirim. Lütfen mazur görün. Neyse size iyi okumalar. Vote vermeyi ve yorum atmayı unutmayın lütfen.

Miray

Kalbim hala bir garip atıyordu. Neden garip atıyordu? Belki Mert'le barışacağım içindi. Belki de hala Valery konusunun kafamı kurcalaması yüzündendi.

Hala yatakta uzanmış ne yapacağımı düşünüyordum. O anda kapı çaldı.

"Girin." dedim ve Madalin içeri geldi.

Hızla yataktan kalkıp ona sarıldım. Onu uyandığımda beri düşünmemiştim ve görmemiştim ama merak da etmemiştim. Ben çok aptal biriydim.

"Özür dilerim. Seni hiç aramadım. Özür dilerim." dedim üzgünce.

Kendini çekti ve, "Önemli değil Miray. Senin zaten işin başından aşkın. Hem biraz Mert ile başbaşa kalın." dedi ve göz kırptı.

"Ah sen olanları bilmiyorsun." dedim ve onu yatağa çekip oturttum. Anlatmaya başladım.

Bitirdigimde Madalin bana garip bir şekilde baktı.

"Ne?" diye sordum biraz sinirle.

"Bak bu senden önce olmuş Miray. Yani biraz daha hoş görüldü ol. Tamam bende gıcık oldum ama abartma.  Sonuçta olmuş bitmiş.  O seni seviyor sonuçta. Sana aşık. Senden bir çocuğu olacak,  Valery'den değil. Bunu sakın unutma. O seni seçti Miray. O hayatı boyunca seni seçti. Asla Valery'i seçmedi." dedi ellerimi tutarak.

"Madalin!" dedim uyarıcı bir ses tonu ile. Mert'e karşı birşeyler hissetmesi beni kızdırıyordu.

"Tamam ama sadece ne hissettiğimi söyledim." dedi üzgünce.

"Neyse tamam. Sen bana akıl versene ona ne süpriz hazırlayabilirim?" dedim merakla.

"Aslında kalbimde bir fikir var ama..."

"Ne? Söylesene." dedim heyecanla.

"Bedenini kullan. Sonra sakince konuşursunuz." dedi ve göz kırptı.

"Bedenini kullan derken?" diye sordum.

"Miray sen salaklaşmaya mı başladın? Yoksa şaka mı yapıyorsun?" dedi şüphe ile.

"Aslında biraz salaklaştım sanırım. Ya da zekam Masal'a aktarılıyor." dedi şaşkınca. Sonra güldüm ve göz kırpıp,  "Şaka şaka. Ne demek istediğini anladım." dedim gülerek.

Madalin de güldü ve,  "Neyse ben artk çıkayım da sen hazırlan." dedi. Yataktan kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Tam kapıyı açmıştı çıkacaktı ki durdu ve bana dönüp, "Fazla gürültü yapmayın." dedi göz kırıparak. Yanimdan aldığım yastığı aldığım gibi ona fırlattım ama kapıya denk geldi çünkü çoktan gitmişti.

Yavaşça yataktan kalktım ve dolaba gittim. Bakalım isteğime uygun bir şey var mı? Yavaşça giysilerimi taradım. Aklımda Mert'in sürekli giydiği siyah bir şey giymekti. Ama hint elbisesi gibi olmalıydı. Eminim çok hoşuna gidecekti. Aklımdaki müziği de ayarlayabilirsem çok güzel olurdu. Tam aradığım şekilde bir elbise buldum ve onu banyoya götürdüm. Mert'i getirmeden önce giyerdim. Hızla banyodan çıktım ve telefonumu aradım. Bulduğumda hızla o şarkıyı indirdim. Bu şarkı Mert'e çok uyuyordu. Özellikle benim yapacaklarımdan sonra. Yavaşca telefonu banyoya koydum ve  odaya geçtim. Bu kadar hareket bile beni yormuştu. Evet Mert ile uyumuştum ama o kadar kırgınlık ve ağlama beni tüketmişti. Yavasca yatağa girdim ve olacakları düşünerek yüzümde garip bir gülümseme ile uyuyakaldım.

Ejderha Kız 2: Ejderha DünyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin