Wrongdoer || Baekyeol

Episode~2

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~

——————————

#Byun Baekhyun.

Arabadan indiğimizde geldiğimiz yerin olay yeri olduğunu düşünüyordum. Açıkçası biraz korkmuştum. İlk cinayet vakamı çözmeye başlamış olmam ise beni sevindiriyordu.

Basit görünen apartmana doğru ilerliyorduk. Luhan ve Chanyeol kendi aralarında konuşuyorlardı. Kyungsoo ise aynı benim gibi sessizce etrafı izliyordu. Luhan durdu ve hepimiz durduk. "Ben arabada olacağım. Eğer ihtiyaç olursa arayın." O arabaya geri dönerken neden en başta arabada kalmadığını düşündüm.

"Neden gidiyor?" Yanımda duran Kyungsoo'ya sordum. Yürümeye başladığımızda cevap verdi. "O bizim teknik zekamız. Çoğu zaman bizim ile gelmez çünkü o bilgisayarı ile bazı bilgileri bize ulaştırır. Onu görevi bu."

"Vay canına." Bu gerçekten havalı olmalıydı.

Apartmana girip 3. kata çıktık. 3. kat boyunca çekilmiş sarı şeridin altından geçip elimize verilen eldivenleri taktık. Ben hala eldivenleri takmaya çalışırken Kyungsoo ve Chanyeol önden gitmişti.

Takmayı becerip elimi rahatsız eden eldivene ofladım. Bunlar filmlerde daha rahat görünüyordu.

Ben açık olan dairenin kapısına girerken kapıda beni Chanyeol'ün beklediğini gördüm. "Çok yavaşsın."

"Özür dilerim. Bunları takmak biraz zormuş."

"Öyledir. Neyse, gel hadi. Bir şeyler öğrenmelisin."

"İlk günden mi?" Aynı okulun ilk gününde ders işleten gıcık bir hoca gibi görünüyordu şuan gözümde.

"Bu ilk lafına çok takılıyorsun Baekhyun. Şimdi, kendini hazırla."

"Ne?" Durup dururken neye kendimi hazırlıyordum?

Gözlerini devirdi ve biraz eğildi. "Kokuyu alıyor musun?"

"Parfümünüz güzel kokuyor, Bay Park. Evet ama konumuz bu mu?" Chanyeol elini anlına vurarak eğilmeyi kesti. "Beynin çalışıyor mu senin? Şu an nerede olduğumuzu hatırlar mısın?"

Chanyeol'e bakmaya kesip odaklandığımda bahsettiği kokuyu ve etraftaki dağınıklığı görebilmiştim. Haklıydı, bir cinayet mahalindeyim ve ben ne saçmalıyordum?

"Kan kokuyor..." Biraz daha kokladım ve daha sonra yüzümü buruşturdum. "Pas gibi kokuyor ve ayak gibi kokan bir şey daha var. Bekle, yemek mi yanmış? Yanık kokusu alıyorum." Daha demin sorduğu soruya cevap verdiğimde gülümsediğini gördüm. "Böyle ol. Şimdi gel benimle." Kendimi göreceğim şeye hazırlarken az önce neden hazırlanmam gerektiğini anlamıştım.

Sonuçta her gün cinayet görmüyordum ve bu ilk olduğuna göre hazır olmalıydım.

Chanyeol'ün koluna girip tutunmaya korktuğum için sadece koluna biraz yaklaştım. Kan kokusu biraz yaklaşıp, yanık kokusu kaybolunca bu kötü kokudan çok rahatsız olmuştum.

Bir odanın kapısından girdik. Ben bakmaya korkarken Chanyeol hızlıca o bakamadığım yere doğru gitmişti. Ben de sırf ölüye bakmayayım diye baktığım kapının kolonunda kan ve tırnak çizikleri görmüştüm.

Yüzümü tekrar buruşturarak hızlıca kafamı çevirmiştim. Kafamı çevirdiğimde gördüğüm iğrenç görüntü ile biraz irkmiştim. Böyle şeylerden korkmadığımı sanırdım ama gece rüyama gireceğine yemin edebilirdim.

Yatağın yanında yere yüz üstü düşmüş iri yarı bir adam vardı. Kafasının arkasındaki saçları derisiyle birlikte soyulmuş, bir de boynundan bıçaklanmıştı.