Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~
——————————————
"Son sözler hayatında yeterince söz söylememiş ahmaklar içindir." -Karl Marx
~
Yine o yoğun kan kokusu burnumu doldurduğunda ağzımdan kimsenin duymayacağı küçük bir küfür kaçtı.
Chanyeol yanımda sinirli bir şekilde cesede bakıyordu. Ben ise 15 yıllık sırrını paylaştığım adamın ölüsüne bakamıyordum. Gözlerim değse, ağlayacak gibi olmak beni çok zayıf hissettiriyordu.
Belki daha erken arasaydı Chanyeol Sehun denen adamı, belki Luhan biraz daha erken anlatsaydı bize bu olayları, belki daha erken gelseydik ofise. Belki, belki, belki.
Chanyeol'ün bana daha bu sabah bahsettiği şeyleri düşünüyordum. Haklıydı, bu garip meslekte sadece 1 dakikanın hesabını yapıyordunuz. Bunun ilk günümden gözüme sokulmasının nedeni elbette 5 yıl önce beni terk eden şansımın bir daha geri gelmemesiydi. Normalde şanslı biriydim ama lanet normalliğin de beni unutup gitmesi beni hiç şaşırtmıyordu.
'Aşık adamı kurtarın.' Garip bir hisle doldum bir anda. Adamın aşık olduğunu çözen bendim, ne yazık ki işe yarayamamıştı. Bu aşık adam, ne yazık ki bir deli tarafından acımadan katledilmişti.
"İki." Chanyeol mırıldandı. "Artık eminim Kyung. İki kişiydiler."
Düşünce alemimden çıkıp onları dinledim. Aslında onları ilk dinlediğimde Chanyeol Luhan'a neden şu kağıt olayını bize daha önce söylemediği hakkında azar çekiyordu. Luhan ise bunu yeni fark ettiğini söylemişti falan. Devamını dinlemeye gerek duymamıştım. Şu kalın sesli muşmula herif sinirimi bozmakta daha ilk günden harika iş başarmıştı.
"İki kişi oldukları hakkında ben de eminim. Eğer tek bir kişi olsaydı sabah akşam adam öldüremezdi. Gücü tükenirdi."
"Bana öyle geliyor ki biri kadın, biri de erkek." Jongin geldiğinde aralarında konuşan ikili ve ben ona dönmüştüm. "Komşular kapıda çok güzel bir kadın gördüklerini söylediler. Bacaklarını sergileyen bir elbise giyiyormuş. Eunwoo da onu eve almış."
"Gay birinin dikkatini güzel bacakların çekeceğini sanmıyorum." Chanyeol mırıldandığında Jongin derin bir nefes aldı. "En azından elinize bir şüpheli geçti."
"En son elimize bir şüpheli geçtiğinde onu ölü olduğunu öğrendik." Kyungsoo ayağa kalkarken söyledi.
"O heriften bahsetmişken, acaba katilin onunla bir alakası olabilir mi?" Sorum üzerine Chanyeol ciddi ve sinirli gözleriyle bana döndü.
"Kimsesizler mezarlığına gömülen biri için kim böyle bir şey yapar? Mantıklı düşünemiyor musun?"
Zaten bozuk olan moralimi iyicene bozarken önüme dönüp konuşmama kararı aldım. O sırada Kyungsoo'nun telefonu çaldı.
"Arayan Luhan." Telefonu açıp hoparlöre verdi. "Hey, Luhan!"
"Merhaba çocuklar. Aslında Chanyeol'ü arayacaktım ama o sinir bozucu herif ile uğraşmak istemedim." Ben kıkırdarken ben hariç kimse gülmemişti.
"Neyse, konumuza dönelim. Şu 4 maktülün hiç aynı yerde bulunup bulunmadıklarını araştırmaya başladım. Umarım o gerizekalı Chanyeol buna da geç kaldığımı söylemez."
"Bana gerizekalı deme hakkını sana kim verdi?"
"Harika zekam ile kendi kendimi kutsadım. Daha ne istiyorsun? Şimdi kapa çeneni. Sesini duymak istemiyorum." Chanyeol göz devirip kollarını bağladı. "Neyse, uzatmayayım. Bilindiği üzere şu ölen kız ve oğlan zaten Bucheon'da yaşıyorlardı. Ben de dolandırıcılarımızın Bucheon'da bulunup bulunmadıklarına baktım ve bilin bakalım ne buldum? Evet, yaklaşık 5 yıl önce, iki maktülümüz harika iş adamları iken Bucheon'da bir derneğe yardım için gitmişler. Derneğin kurucusu ölen şu oğlan ve babasıymış. O ölen kadın ise derneğe yüklü miktarda para yatırmış. Orta halli geçinen bir kadından beklenmeyecek kadar yüklü bir miktardan bahsediyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrongdoer || Baekyeol
FanfictionPark Chanyeol, Kore'nin gelmiş geçmiş en iyi Cinayet Masası Komiseriydi. Byun Baekhyun ise Park Chanyeol'e aşıktı.