Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~
-----------
"Yifan!"
Chanyeol, önden yürüyen Yifan'ın arkasından bağırdığında uzun adam onu görmek için arkasına döndü. "Hey, Chanyeol. Burada ne işin var?"
Chanyeol ona doğru gelmeyip olduğu yerde beklerken, Yifan bu adamın ciddi anlamda ya çok egolu ya da fazla üşengeç olduğunu düşünüyordu.
Arkasından bağırılan kişi Yifan olmasına rağmen neden Chanyeol'ün ayağına giden oydu?
Yifan göz devirerek Chanyeol'ün yanına geldiğinde gerçekten ciddi bir yüz ile karşılaşmıştı.
Vay, Park Chanyeol ona ciddi bir şeyler sormaya gelir miydi?
"Yüzünü böyle kaskatı kesen olay nedir?" Yifan ellerini cebine sokup yürümeye başlayan Chanyeol ile yürümeye başladığında Chanyeol derin bir nefes verdi. "Sadece, konuşmaya geldim."
İşte şimdi büyük bir yalan söylüyordu!
Yifan'ın uzun zamandır tanıdığı Park Chanyeol ona katiyen havadan sudan konuşmak için gelmezdi.
"Dostum, bir derdin mi var?" Yifan, Chanyeol'ün omzuna elini koyup önüne geçtiğinde Chanyeol'ün garip bir biçimde çekilmiş büyük gözleri ona donukça baktı. "Neden Baekhyun'u öptün?"
Tamam, bu ani olmuştu.
Bu herif ağzındaki şeyi bir anda ortaya atmak yerine neden daha güzel bir yola başvurmuyordu? Başı bir gün fena belaya girecekti.
Gerçi, her gün giriyordu fakat konu bu değildi.
"Bu seni neden ilgilendiriyor?" Yifan önüne geçtiği Chanyeol'ün yeniden yan tarafına geçtiğinde Chanyeol'ün bazı şeyleri ağzında tutamayacağı gibi, hislerini de kolayca kamufle etmesi şu an derdinin ne olduğunu anlamanızı zorlaştırıyordu.
Baekhyun ile arasını da yapabilirdi, Baekhyun ile arasını da bozabilirdi. Ona güvenmek Yifan'ın yüce lugatında zerre kadar bulunmuyordu.
Bir de en iyi arkadaşı olacaktı. Bu yaptığı büyük bir ayıptı.
"Beni ilgilendiriyor çünkü o benim öğrencim ve 19 yaşında. Başına senin gibi bir bela almasını istemem." Chanyeol ölü bir adamın kalp atışları kadar dümdüz konuştuğunda Yifan dalga geçerek ona baktı. "Başına benim gibi bir bela almasını istemediğin için mi buradasın? Geçen gün telefonda yanıma asla gelmeyeceğini çemkiriyordun."
Yifan her ne kadar Chanyeol'e güvenmeyerek pembe panjurlü dostluklarını kirletiyor olsa da, onun yanında belki de en rahat konuşabilen kişiydi. Elbette, Chanyeol'ün de yanında en rahat konuşabileceği kişi.
"Bana bak seni iki gövdeli mutant yaratık! Ben ki, Park Chanyeol, asla çemkirmem tamam mı? Öyle bir şey de demedim!" Sinirini koluma vurarak fiziksel olarak da yansıttıktan sonra kusursuz bağlanmış kravatını düzeltti. "Sen niye benim öğrencimi öpüyorsun onu söyle bana."
Şimdi de öğrencisini mi sahipleniyordu?
"Adamım, aşık falan mı oldun?" Yifan gülerek söylediğinde gözlerini kaçıran Chanyeol onun ömrü boyunca dalga geçebileceği bir kareydi. "Yuh, hakikaten aşık mı oldun?"
Yifan bağırarak güldüğünde Chanyeol sadece Yifan'ı yumruklamak istiyordu.
Zar zor bir şeyler hissedebildiği yavru köpeğini öpüyordu, onu Baekhyun'un yüzüne çemkirecek kadar sinir krizlerine sokuyordu ama oturmuş hala dalga geçiyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrongdoer || Baekyeol
FanfictionPark Chanyeol, Kore'nin gelmiş geçmiş en iyi Cinayet Masası Komiseriydi. Byun Baekhyun ise Park Chanyeol'e aşıktı.