Wrongdoer || Baekyeol

Episode~36

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~

-----------

"Buldum seni!"

İçeri gizlice giren Yifan arkası ona dönük olan Öğretmene silahını doğrulttu.

Yifan, 2 yıl boyunca aradığı okulu, üstüne katili kolayca bulabilmişti. Bu ona büyük bir heyecan veriyordu.

Katil onun burayı nasıl bulduğunu bilmiyordu. Byun Baekhyun'u takip etmekle öyle meşguldü ki, Yifan'ı unutmuştu.

Neyse ki, her zaman bir B planı vardı.

"Ah, Wu Yifan. Demek geldin." Büyük Öğretmen gülerek söyleyip ona döndüğünde yüzünde maskesinin olmamasını önemsemedi.

Anlaşmaları da bu değil miydi? Onun yüzünü görüyordu işte.

O sırada Yifan, şaşkınlıktan elindeki silahı düşürecekmiş gibi oldu. Fakat belli etmedi.

Yıllardır peşindeydi ve bir kez, Büyük Öğretmen'in o olacağını aklına getirmemişti.

"S-Sen..." Yifan büyümüş gözleriyle söylediğinde boynundan aşağı akan ter damlaları onu çoktan rahatsız etmişti.

"Kendimi iyi saklıyorum, değil mi?" Katil kafasındaki pelerinin kapşonunu indirdi ve saçlarını karıştırdı. "Biliyorum."

"Ne saklama ama! Seni buldum gerzek." Yifan içindeki endişe ve şaşkınlığı bu psikopata belli etmeden rahatça konuştu ve silahın tetiğine parmağını koydu. "Anlaşma bitti. Ben kazandım."

"Ah, evet. Sen kazandın." Katil dudağını büktü ve omuz silkti. "Fakat beni öldürmeyeceğini ikimiz de biliyoruz. Sonuçta, beni öldürürsen Baekhyun'u sana nasıl verebilirim?"

Katil bu aptal oyunun içine düşürdüğü piyonuna korkutucu bakışlar atarken Yifan derin bir nefes verdi. "Artık sana ihtiyacım yok. Anlaşma da umrumda değil. Sadece geberip gitmeni istiyorum."

"Ah, demek anlaşmayı bozuyoruz." Katil üzülürmüş gibi yapıp pelerinin altındaki bıçağını avucuna hafifçe indirdi.
"Anlaşmayı bozmuyoruz, anlaşma çoktan bitti!" Yifan bağırarak söyleyip silahı tam da katilin alnına denk gelecek şekilde ayarladı ve konuştu. "Ben kazandım ve sen geberip gideceksin pislik."

Yifan tetiğe basıp etrafta yankılanması gereken sesi bekledi ve bu psikopatın cehenneme yol almasını.

Fakat hiçbiri olmadı.

Silahtan kurşun çıkmazken Yifan şaşkınlıkla silaha baktı. O sırada katil ona sinsi bir gülümseme attı. "Benim okulumda beni öldürmeye çalışmak, bu sadece komik bir hata."

Yifan'ın arkasından çıkan iki kişi bir anda onu yakalarken Yifan kurtulmaya çalıştı. O sırada katilin yanına, elinde gerçek silahının olduğu tanıdık bir çocuk geldi.

"Tao?" Yifan bir iki kez gördüğü çocuğa bakakalmışken kurtulmayı bile düşünmüyordu. Sadece şaşkındı.

Tao denen çocuk Jongdae ile çok yakındı ve bir kez bile onun katille alakası olduğunu düşünmemişti.

"Evet, Kahin'in ölmesi ile ben de kendime yeni bir Kahin seçtim. Eh, sen buraya girerken gizlice belindeki silahı alarak işini iyi yaptığını gösterdi." Kahin Tao'nun saçlarını karıştırdığında bilgisayar gibi duran çocuk sevimlice gülümsedi.

Katil, B planının bile işe yaradığını gördüğünde, belki de A planlarına çok kafa yormasına gerek olmadığını anlıyordu.

Bunu düşünmeyi bıraktı ve Tao'yu geride bırakarak Yifan'ın yanına geldi.