Hatalarım varsa affola. İyi okumalar~
-----------
"Yani diyorsun ki, sen babanı tanıyormuşsun." Luhan iki kere anlattığım hikayeyi sonunda anlamıştı.
"Bunda anlaşılmayacak ne var Lu? Büyük ihtimalle babası onu görmek için yurt dışından geldi ve onu kreşteki çocuğunu bahane edip izledi. Gitmesine bir gün kala da onunla vedalaştı. Olan bu." Kyungsoo elindeki topla oynarken sıkılmış gözüküyordu. Büyük ihtimalle hikayeyi iki kere anlattığımdan bunalmıştı.
"Joo Bom'un hayatını araştırdın mı Luhan?" Chanyeol Sehun'un verdiği raporları incelerken söyledi. "Henüz araştırıyorum."
"Kyung, siz neler buldunuz?"
"Ah biz!" Yifan atladığında onun da burada olduğunu fark etmediğimi fark ettim. "Küçük Jongin'imiz bizi biraz bilgilendirdi." Yifan bana bakarak konuştuğunda yerimde kıpırdandım.
Nedense, onu daha önceden görmüşüm gibi hissediyordum. Fakat gerçekten nerede gördüğümü hiç bilmiyordum.
"Jongin ne dedi?"
"Notu yazan kişi bilgisayar yazısı kullandığı için kimin yazısı olduğunu bilmiyoruz. Katil de akıllıymış, onu barda ölürmüş."
"Orada bir sürü el izi olabilir. Kendini saklamak için en iyi çözüm." Chanyeol elindeki raporu bırakıp konuya dahil oldu.
"Kesinlikle." Yifan konuşmaya devam etti. "Ayrıca çalışanlar ile konuştuk. Adamın çok fazla içtiğini ve neredeyse bayılmak üzere olduklarını söylediler."
Chanyeol kaşlarını kaldırdı. "Öyleyse son sözleri notta yazanlar gibi olamaz. Kendinden geçmiş biri o an öldürüleceğini anlayamaz. Haliyle yalvaramaz da."
"Tek derdi Baekhyun'u korkutmak olmalı." Luhan sürekli yediği kalemini yine kemirirken söyledi. Güldüm. "İyi iş başardı."
"Çalışanlardan birinin bahsettiği biri var." Kyungsoo başladığında Yifan onu durdurdu ve kendisi devam etti. "Yüzünü hatırlamıyor ama uzun birisi olduğunu söyledi. Biraz kalıplı ama pek de değilmiş. Yakışıklı olduğunu düşünmüş fakat yüzünü hep karanlıkta tuttuğu için görememiş."
"Güzel. İyi iş çocuklar." Chanyeol söylediğinde Yifan teşekkür etti.
"Sen nottan bir şey çıkarabildin mi peki?" Kyungsoo sorduğunda Chanyeol kafasını salladı. "Nottaki kişinin Baekhyun'a aşık olabileceğini düşündüm. Ona zarar vermeyi düşünmüyor gibiydi."
"Bana mı?" Şaşkınlıkla arkama yaslandım. "Saçmalamayın Bay Park."
"Neden olmasın? Güzel bir çocuksun." Yifan bana bakarak söyledi. Gerginlikle yutkundum ve omuz silktim. "Beni ailemi öldürmekle tehdit eden birinin beni sevmesini beklemem."
"Aileni öldürmekle tehdit ediyor gibi görünmüyor. İlk baktığımda ben de öyle sandım fakat öldürdüğü kişiye bakarsak, senin intikamlarını alıyor gibi. Hayatın bu hale gelmiş olmasının sebebi babandı sonuçta. Anneni onun yüzünden kaybettin ve ilaç kullandın. İntihar etmenin eşiğinden geçtin ve sebebi hep babandı, ya da suçu ona attın. Atmadın mı? Eminim o ilacı iyi bilmeden sana veren doktoru bir kez bile suçlamadın. Babanın seni bunları kullanmak zorunda bıraktığını düşündün. O da bunun farkında ve büyük ihtimalle sana zararı dokunan en büyük kişiyi öldürerek sana iyilik yaptığını düşünüyor. Seni mutlu etti ve bence amacı buydu. Seni korkutuyor fakat senin sevmediğin kişileri öldürerek sende güven sağladığını düşünüyor. Böylece listenin sonuna geldiğinde elinde senin olacağını sanıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wrongdoer || Baekyeol
FanficPark Chanyeol, Kore'nin gelmiş geçmiş en iyi Cinayet Masası Komiseriydi. Byun Baekhyun ise Park Chanyeol'e aşıktı.