Bir süredir görüşemiyorduk yine,yeni bir Nolivia bölümüyle karşınızdayım. Kimbilir belki yeni bir Jonas ;) Bir Flashback bölümü yapmayı düşünüyorum,böyle bir şey ister misiniz ya da istediğiniz herhangi bir şeyi yorum olarak belirtirseniz sevinirim. Kocaman öpüldünüz :))
İşte buradaydık,en hazır halimizle kızımızın geleceği o sürpriz anı bekliyorduk ama kendisi bir türlü gelmeye hazır değildi. Normalde beklediğimiz zamandan bir hafta gecikmişti ve yine doktordaydık. Artık bu sürecin verdiği sıkıntıdan dolayı ne varsa yoksa Nick'e kızıyordum ve onun varlığı bile beni sinir ediyordu. Tam anlamıyla çekilmez biri olmuştum.
"Hımm,bir hafta." Dedi doktor muayeneme başlamadan önce. Sonra muayeneyi tamamladı ve bu sırada bile huzursuz hissediyordum.
"Yararlı olacak birkaç yöntem var." Dedi doktor.
"Ah evet lütfen!" Dedi Nick benden önce. Doktor gülünce ben Nick'e ters ters baktım.
"Yürüyüş yapmak yararlı olabilir. Ayrıca acı şeyler yemek. Ya da bitki çayı." Başımı salladım.
"Aslında bir yöntem daha var ve bu oldukça etkili."
"Neymiş o söyleyin lütfen." Dedim hemen.
"Birlikte olmak." Nick'le birbirimize şaşkınlıkla baktıktan sonra kafalarımızı hemen önümüze çevirdik.
"Hayır,hayır. Bunu yapmıyoruz." Dedim mırıldanarak.
"Sanki bunu yaparım da." Dedi Nick de aynı şekilde. Sonra hastaneden çıktık.
"Bana öyle bakma." Dedim Nick'e.
"Nasıl! Sana nasıl bakıyorum Olivia? Hiçbir şey yapmıyorum ben!"
"Bana bağırma! Bunları yapan hep sensin! Hiçbir şey mi yapmıyorsun!" Dedim ağlayarak.
"Ah şimdi konulara girme. Tamam ağlama hadi. Hadi şu yürüyüş olayını deneyelim. Belki işe yarar da ikimiz de rahatlarız." Ona ters ters baktım.
"Burada rahatlaması gereken kişi benim."
"Evet tamam. Neden bir süreliğine sessiz olmayı denemiyoruz? Güzel. Şimdi seni parka götürüyorum. Bir saat yürüyüş yapacak ve sessiz olacağız tamam mı?" Başımı tamam anlamında salladım. Parka geldik. Nick beni arabadan indirdi ve koluma girdi. Birlikte bir saate yakın yürüdük.
"Nick?"
"Efendim tatlım?" Dedi bana.
"Sanırım bu işe yaramıyor. Sadece yoruldum."
"Peki. Eve giderken acı bir şeyler alıp bir de onu deneriz olur mu?" Başımı yine tamam anlamında salladım. O da kolunun üstündeki elimi sıktı ve tekrar eve döndük.
"Bunu dene. Bu biber yediğim en acı biber. Ah tanrım! Yakıyor." Biberden bir ısırık aldım ve sonra yine arkama yaslandım.
"Hayır işe yaramıyor işte. Ah yeter artık çık işte!"
"Elimizden geleni denedik." Dedi Nick.
"Aslında.." Dedim ve sonra sustum.
"Ah hayır Olivia. Bunu yapmayacağım."
"Ah hadi ama! Doktor işe yaradığını söyledi."
"Hayır. Hem biz evli bile..." Nick cümlesini bile bitirmeden onu öptüm.
"Peki. Bunu sen istedin." Dedi ve o da beni daha uzun süre öptü.
"Nick bir dakika! Bir dakika!" Geri çekildi ve bana baktı.
"Noldu?"
"Sanırım az önce suyum geldi." Nick'in gözleri açıldı.
"Aman tanrım. Ben hemen eşyaları alıyorum. Anahtarlar sende mi?"
"Evet." Dibimde,ayakta durdu.
"Kızımız geliyor." Dedim sessizce.
"Kızımız geliyor." Diye tekrar etti o da gülümseyerek. Ve sonra aynı anda ikimiz de birbirimizin dudaklarına uzandık.
"Şey sence buna gelince devam eder miyiz?" Dedim. Nick gülümsedi.
"Eğer istersen. Ama şimdi gitmeliyiz." Dedi elimi tutup ve arabaya atlayıp hastaneye gittik.
Odada doktorun beni doğuma almasını beklerken Nick yanımda duruyordu. Elini sıkıp hiç bırakmamak istiyordum. Çünkü deli gibi korkuyordum ve bunu sadece ben biliyordum.
Doktor odaya gelip son bir muayene yaptıktan sonra Nick'le ikimize baktı.
"Pekala. Bebeğiniz geliyor." Nick bana baktı ve alnımı okşadı. Gözlerimin içine bakınca anlamış gibi hissettim.
"Endişelenecek bir şey yok tamam mı? Ben yanındayım. Elimi istediğin kadar sık. İstersen kır bile. Ben razıyım." Acıyla karışık gülümsedim.
"Seni seviyorum."
"Ben de seni Olivia." Alnıma bir öpücük kondurdu ve doğum odasına götürüldük. Korkutucu olduğunu söylemem gerek ama Nick yanımdaydı. Bu yüzden bir şekilde geçmişti ve bebeğimizin ilk ağlamasını duymuştuk,hayata gözlerini açtığı ilk anı.
"O iyi mi? Onu nereye götürüyorlar." Panikle Nick'i sarstım.
"Evet iyi tatlım. Sadece sarıyorlar bak." Onu benim kollarıma verdiklerinde ağlamadan edemiyor gibiydim.
"Hoşgeldin bebek." Dedim ona bakıp. Nick kolunu bana sarmıştı.
"İsme karar verdiniz mi?" Dedi doktor.
"Ah hayır." Dedi Nick.
"Peki. O zaman şimdilik Bebek Culpo yazıyoruz." Başımı kaldırdım.
"Hayır. Bebek Jonas yazar mısınız? O bir Jonas. Tıpkı benim yarımın olduğu gibi." Diyince Nick uzanıp beni uzunca öptü. Bunun hoşuna gittiğini biliyordum. Çünkü bu Nick'ti. Hala eski Nicky...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Inseparable
FanfictionÜç erkek kardeş ve bir kız... Jonas kardeşler ve Olivia kendilerini bildiklerinden beri arkadaşlardır. Olivia'nın hayatta kalan tek yakını olan annesi de ölünce Olivia, Jonas ailesinin yeni kız çocuğu olur. Genç kız ve küçük kardeş Nick'in arasında...