Geçici

24 0 0
                                    

"Emma'yla ilgilen tamam mı? Ameliyat uzun sürebilir. Ah ama çok az uyudun. Uyuman gerek." Nick gülümseyerek elimi tuttu. 

"Tamam ben hallederim. Annemler de evde zaten." 

"Onlara da yorucu oldu." Yüzümü okşadı. 

"Onlar iyi,sen merak etme." Yüzümde gezen elinin üstüne kendi elimi koydum. 

"Ameliyattan çıktığımda ne yapacağımızı konuşmamız gerek." Dedim. Başını salladı. Hemşire odaya girip beni ameliyata hazırlaması gerektiğini söyledi. Nick Emma'yı kucağında benim yanıma getirdi. 

"Annene bay bay de babacım." Emma'nın minik elini kaldırdı. Onu öptüm. Sonra Nick'i öptüm. Kafamda bin türlü düşünce vardı ama düşünmemeye çalışıyordum. 

NICK

Emma'yı eve getirdim. Annem onu benden alıp ilgilenmeye başladı. Koltuğa oturdum. Başımı ellerimin arasına aldım. Joe yanıma oturup omzumu sıktı. 

"Kendine yüklendiğini biliyorum Nick. Ama biraz rahatlaman gerek. Ona destek olmak için daha rahat olman gerek." 

"Biliyorum. Doktor fizik tedavi sürecinde herkesin vazgeçtiğini söylüyor. Bu yüzden ona destek olacak birilerinin yanında olması gerektiğini söylüyor." 

"Biz hepimiz ona destek olmak için buradayız. Alena bile... Kevin onun bir videosunu yollamış." Bana videoyu gösterdi. Uzun bir süredir yiğenimi bile göremiyordum. Tebessüm ettim. 

"Aklında bir sürü şey dolanıyor di mi? Ne yapacağını düşünüp duruyorsun." 

"Evet,beni biliyorsun." 

"Yani ne yapacaksın?" Derin bir nefes aldım. 

"Teksas'taki eve yerleşiriz. Emma'yı orada büyütmek istiyoruz. Hem bir şey olursa annemlere de yakın oluruz. Olivia için evi biraz düzenlemek gerekir tabi." 

"Peki ya sen ne yapmayı düşünüyorsun?" 

"Nasıl yani?" 

"Müzik,oyunculuk,yani her şey... İşin..." 

"Bütün bunların sebebi kendimi düşünmemdi. Artık kendim hakkımda planlarım yok." 

"İşte yine kendini suçluyorsun. Nick biliyorum ki eğer bunlar olmasaydı da Emma ve Olivia'yla olmak için elinden geleni yapacaktın. Bütün aklın ve fikrin onlar oldu. Kes şu kendini suçlamayı,ciddiyim." Başımı salladım. Saatime baktım. 

"Olivia ameliyattan çıkmak üzeredir. Benim de yine gitmem gerek. Görüşürüz." Başımı elimle hafifçe ovdum. 

"Nick hiç dinlenmedin." Dedi Joe. Ben iyiyim dercesine elimi sallayıp evden çıktım. Kendime yüklenmiyordum. Sadece hayatım dediğim insanın kendisini iyi hissetmesini istiyordum. 

Ben gittiğimde Olivia ameliyattan çıkmıştı ve uyuyordu. Ben de o uyanana kadar biraz uyumak için koltuğa kıvrıldım. Tam gözlerim kapanıyordu ki Olivia bana seslendi. 

"Nick?" 

"Evet? Evet tatlım. Günaydın." Ayağa fırladım. Olivia sessizdi ve bu sessizlikten hoşlanmıyordum. 

"Cidden doğruymuş. Hiçbir şey hissetmiyorum." Kelimeler boğazıma düğümlenmişti. Ağzımı açıp da sesim çıkmıyormuş gibi hissettim. Konuşamıyordum. O sırada odanın kapısı açıldı. 

"Olivia!" Gelen Olivia'nın babasıydı. Olivia bana baktı. Ona söylememi istememişti ama ben haber vermiştim. 

"Hoşgeldin baba." Dedi Olivia ona sarılırken. 

"Üzgünüm Emily ve Lucas yok. Okul yüzünden. Ben de duyar duymaz gelmeye çalıştım. Ancak işte." 

"Ben Nick'e söyleme demiştim." Dedi Olivia. 

"Olivia! Ben senin babanım. Aynı zamanda doktorum. Bunu benden saklayamazdın." 

"Üzülmemen için." Dedi sessizce. 

"Nasılsın?" Dedi babası onun saçlarını okşayarak. 

"Bir şey hissetmiyorum ki." Dedi. Yüzündeki o gülümseme içeriden gelen acısını bastırıyordu ve bu benim içimi daha da yakıyordu. 

"Doktorunla konuştum. Bana bütün testlerini de gösterdi. Bu kesinlikle tersine çevirebileceğin bir şey Olivia. Kalıcı değil. Sadece ne kadar süreli olduğu belli değil. Bu da senin kaydettiğin gelişime bağlı olacak." Olivia başını salladı. 

"Sana burada iyi bir fizik tedavi merkezi ayarlayacağım. Araştırmaya başlarım şimdi." Araya girmek istedim. 

"Baba aslında biz Teksas'a taşınıyoruz." Dedim. 

"Taşınacak mıyız? Nasıl?" Dedi Olivia. 

"Üzerinde çalışıyorum." Dedim gülümseyerek. Olivia kısa süreli içten gülümsedi. 

"O zaman taşınana kadar burada ve sonra da Teksas için aramam gerek." 

"Bunu biz de halledebiliriz baba." 

"Hayır Olivia anlamıyorsun." Dedi babası bunun üstüne. 

"Neyi?" Dedi o da kaşlarını çatarak. 

"Sen.. Ben senelerdir doktorum ama bu ilk hastamı kaybetmemden bile zor geliyor. Sen benim kızımsın. Seni çok sonradan buldum ama sen benim her şeyimsin. Senin en iyisine sahip olman ne kadar büyüsen de benim için en öncelikli şey olacak. Bu halde rahat etmen için her şeyi yapmak zorundayım anlıyor musun?" Olivia'nın gözlerinin yine dolduğunu gördüm. Benimkiler de dolmadı desem yalan olurdu. Demek ki babalık böyle bir şeydi. Her şey evladınızdan sonra geliyordu. 

"Baba lütfen. Ben artık büyüdüm. Biz artık aile olduk. Eminim Nick ve ben bunu hallederiz. Yani büyük ihtimal Nick, ama olsun." Gözleri dolmasına rağmen ağlamadı hafifçe gülümsedi hatta. Babası döndü ve bana baktı. 

"Nick şu an ayakta bile duramıyor farkında mısın?" 

"Ben.. Şey.." Diye bir şeyler söylemeye çalıştım. 

"Kaza olduğundan beri kaç saat uyudun?" Dedi babası bu sefer. 

"Bilmiyorum." Diye itiraf edince Olivia da bana üzgün bir şekilde baktı. 

"Biliyorum uzun süredir ayrıydınız ve yeni anne baba oldunuz. Tek başınıza bir şeyleri halletmeye alışkınsınız ve şimdi de böyle olmasını istiyorsunuz. Ama bu farklı. Ailenize ihtiyacınız var çocuklar." 

"Ama ben kimsenin buna mecbur kalmasını istemiyorum." Dedi Olivia. 

"Buna mecbur kaldığımız için değil,sizi sevdiğimiz için." Deyince hak vermiştim. Olivia da başını sallamıştı. 

"Baba sen gidip dinlen artık. Biz de Nick'le konuşalım biraz." Dedi daha sonra. 

"Olivia,dinlenmesi gerekiyor." Dedi babası. 

"Tamam söz konuştuktan sonra dinlenmesini sağlayacağım." Babası tamam anlamında başını sallayıp onu alnından öptü. Benim de omzuma dokunarak gitti. Olivia'nın yatağına oturdum. 

"Üzgünüm. Kendime o kadar çok daldım ki senin ne kadar yorulduğunu bile farkedemedim." Dedi. Gülümseyerek tek elimle yüzünü okşadım. 

"Özür dilemene gerek yok biliyorsun."  Başını salladı. 

"Şimdi neler yapacağımızı konuşup uyuyalım hadi." Bu sefer de ben başımı salladım ve kafamdaki her şeyi ona anlattım. 

"Bu zor olacak." Dedi Olivia sadece. 

"Biliyorum. Ama geçici." Gözlerini uzaklara çevirdi. Ne düşündüğünü bilmiyordum. Bu beni üzüyordu. Daha da üzecekti. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 09, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

InseparableHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin