"Icimdeki sen ne guzelde büyürdü yuregimde coşarcasina..
Yokken beklerdim varken ozlerdim ben sensizligi..
Ozlerdim gamzendeki guzelligi, guzelligindeki asaleti..
Ozlerken yanardim.. erirdim..
Soylesene! Kac bahar dayinirdi gozlerini goremeden nefesini duyamadan?
Soylesene! Bir yudum suya hasret gibi kulaklarim sesini duymaya hasret degilmiydi? Soyle!
Sendin degil mi o.. Yuregimdekileri hapsedip kalbimi acimasizca surgunlere yollayan?
Bitse bu yapışkan sessizlik, bitse yuregimin yalvarislari..
Isiriyorum isminin her an dokuldugu dudaklarimi kanatircasina..Yakiyorum tuzlu sularla seni gormek isteyen gozlerimi her salise.. "
Gozlerimden birkac damla firar ettiginde defterin kapagini hizla kapattim.. Arafta olmanin en çileli halini tadiyordu yuregim.. Her sey anlamini yitiriyordu sanki.. Deftere doktugum goz yasları yazilardan daha coktu artık.. Daha kırılgan..
Hüzün dolu şiirlerimin dili olsada konuşsa derdim bazen.. Sevgilinin duymasi için cigliklarini bastirmasin isterdim..
'Ey sevgili! duydun mu icimdeki acinin sesini? Duydun mu bende saklı seni!'
..Demek isterdim büyük bir hasretle.. Duyarmiydi ki? Umursarmiydi acaba?
Belki de bendeydi hata.. Verdigim deger onun uzerinde bir beden buyuk dururdu zaten.. Tasiyamayacagi deger vermek en buyuk hatamdı.. Ve en buyuk cezam..Dusuncelerimin yasattigi yanlizligi hatirlatan tirnaklarimin avuclarimin bogumlarinda biraktigi kucuk ince kan lekelerine gozlerim kaydi.. Hepsi alayla bana gulumsuyor, acizligime ayna tutuyorlardı..
Agriyan gozlerimi sıkıca kapattim.. Sona gelmistim.. Belki ozgurlugumun sonuydu belkide acilarimin sonu kimbilir.. Kararimi vermistim.. Mutlu baslangiclar herzaman mutlu sonla bitmezdi ve ben mutsuz bir sona baslamak icin sizlayan avuc iclerime aldirmadan telefonu elime aldim..
Titrek ellerim klavyeye yabancilasmisken çatlayan dudaklarimi dislerimin arasina alip birseyler yazmaya basladim..
" İlk animizi hatirliyorumda seni ilk gördüğümde bir bebek kadar mutlu ve huzurluydum.. O kadar sacmaydi ki, sesini ilk sefer duyan kalbimin haylaz heyecanı.. Oturdugumuz masada karşı tarafta sen ve aşkının şaşkınlığı ile kalbinin tit tir titredigi o küçük kiz bendim.. Bilemezdim ki bu küçük kizin kalbinde yeserttigi sevgi onu gunden gune solduracak.. Eritecek.. Bitirecek.. Bu acıyı bana yasattirdigin icin sana kizamiyorum bile.. Neden rüya olarak basayip kabus olarak bittigini bile soramayacak kadar yorgun ve bitkinim.. Seni bende yasatacak kadar yuregimde biriktirdim aşkımı.. Belki birgun bitecek, biz bitecegiz.. Olsun uzulmuyorum.. Sadece uzuldugum tek şey bir daha seni affedebilecek bir kalbim olmayacak.. Seni sonsuzluga ugurluyorum.. Hoscakal.. " yazdim ve mesajin yollandigina dair gelen bildirime bos gozlerle bakmaya devam ettim..
Sayamadigim damlalar yanaklarimdan kalbime yol alirken gectigi yerleri darmaduman ediyordu acimasizca.. Kuf kokan gecenin ağlayan saatlerinde hayatımın cirpinislarini yasiyordum.. Dakikalar birbirleriyle cekisirken gelen bildirim sesiyle soluklarim bedenimde asılı kaldı..
Soğuk ellerim telefona dogru uzanirken bedenimdeki titreme ile kızarmış gözlerimi ekrana cevirdim..
Selamun aleykum degerli okurum umarim begenerek okursun... Allaha emanet olun...😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LABİRENT
SpiritualRuveyda! Mavi gözlerinin ardına sakladığı acılar ve yüzüne yerleştirdiği sahte gulumsemesi ile hayatını sürdürmeye çalışan kırılgan bir kalp.. Umutlarını bağladığı kişilerden aldığı darbeler ile hayata küsen gözler.. Kime güveneceğini şaşıran yorulm...