Mülti şarkı: Onur bayraktar - Yüreğim ağır yaralı
Geciktigimiz için üzgünüz umarim beklemelerinize degecek bir bölüm olmuştur keyifli okumalar :)
"Bugün evde olacağım." dedi mutfak tezgahına yaslanırken.. Gozlerimi yuzune cevirdigimde kaşlarını kaldırıp benden cevap bekler bir şekilde yüzüme bakıyordu.. Bir iki saniye boş boş baktıktan sonra yaptığım işe geri döndüm.. Biberleri tek tek doğrarken mutfakta sadece doğrama tahtasında çıkardığım ses yankılanıyordu..
Şuan pimi çekilmiş bir el bombası gibi arkamda duran Eymenin varlığından emindim.. Ama sakin görünmek için elinden geleni yaptığı çok belliydi çünkü çoktan kolumu tutup ağzına geleni sayması gerekiyordu ki böyle bir şey şuan söz konusu bile degildi..
" Birşeyler yapabiliriz istersen, film izleyebiliriz mesela.. Sen seçersin..."
Bir haftadır bana iyi davranması yeterince şaşırmama sebep olurken birde üstüne tüm kontrolu bana bırakması gercekten inanılır gibi değildi.. Yaralanmamdan sonra dikenlerle kaplanmış olan duvarını yıkıyordu sanki.. Tuhaftı..
Pansumanlarımı düzenli yapıyor- bunu nasıl öğrendiğini gercekten bilmiyordum- benimle dikkatlice konuşuyor bazen odamda bir hareketlenme oluyor ve üzerim örtülüyordu.. Delfinle gorusmeme bile izin vermisti.. Onunla birkac gun hasret gidermem icin beni yalniz birakmis hatta tüm korumalarini etrafimizdan cekmisti.. Kısaca son bir haftadır mutlu gibiydim.. Bu eve geldigimden bu yana huzurlu bir günüm bile olmamıştı.. Varlığı bir var bir yokken bana hem yakın hem uzakken nasıl mutlu olabilirdim ki.. Hapis hayatı yaşadığım bu zamana kadar sakin bir hafta gecirdigim tek zamandı şu zaman..
Annem..
Onu gormek dahi istemiyordum.. Eymene onun nasil oldugunu nasil olmedigini ve tum detaylari delice merak etsemde bunu istemiyordum.. Şuan rafa kaldırmam gereken ilk sey arasindaydı bu konu..
Domatesleri dogramaya gecmisken hala cevap vermiyor olmama çok fazla sinir olduguna emindim ama bu gercekten eglenceliydi..
Birden yanı başımda bir hareketlenme hissetmemle duraksadım " Bana cevap vermeyi dusunuyor musun? " dedi kulagıma dogru fisildarken.. Elimdeki bicagi aninda biraktim istemsizce.. Bunu bilerek yaptigina adim gibi emindim aklinca beni pes ettirecekti..
Hemen toparlandim ve yuzume ukalaca bir gulumseme yerlestirip ona dogru dondum.. " Tek başına izleyebilirsin şuan işim var gordugun gibi, simdi musaadenle şu yemeği hazirlayacagim.. "
Icimdeki seytan oyunculuguma alkış tutarken suratındaki ifadeye gulmemek icin dudaklarımı düz cizgi haline getirdim.. Onunla başbaşa film izlemenin hayali zihnimde dönüp dururken kalbimin carpintisini tam derinden hissediyordum, ama biraz daha bu oyuna devam etmekte bir sakınca yoktu bence..
Sözümü bitirdigim gibi domatesleri dogramaya donerken icimdeki seytanla gülme krizlerine girmistik bile.. Beni uzdugu zamanlarin acisini cikariyordum iste bir nevi.. Artık ne kadar cıkarılabilirse(!)..
" Şu yemek bu kadar önemli mi? Dışardan soyleyeceğim ve sende hemen içeri geçip şu lanet filmi sececeksin! "
Ve Bingo! Sonunda patladı işte.. Game over..
Kahkahalar icinde ona doğru dönerken anlam veremeyen bakışları ile bana bakması çok komikti.. Kaşları daha da çatılırken yavaş yavaş uzerime dogru geliyordu.. Iste simdi kahkahalarim icime kacmaya basliyordu.. Sırtım buzdolabıyla buluşunca yavru köpek bakışlarım ile yuzune bakmaya başladım, aksine o bir kurt misali avına bakiyor gibi gozukuyordu..
" Komik olan ne? " dedi kısık bir sesle..
" Sadece ne zaman sinirlenecegini merak etmiştim sende sinirlenince komik geldi iste.." dedim hafifce gulumseyerek..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LABİRENT
SpiritualRuveyda! Mavi gözlerinin ardına sakladığı acılar ve yüzüne yerleştirdiği sahte gulumsemesi ile hayatını sürdürmeye çalışan kırılgan bir kalp.. Umutlarını bağladığı kişilerden aldığı darbeler ile hayata küsen gözler.. Kime güveneceğini şaşıran yorulm...