9. Bölüm &NEFRET&

4.8K 629 42
                                    

Bölümde emeği geçen @sumyyecpn ve @hfzerabiya çok tesekkur ediyorum iyiki varsiniz :)

Kutuyu alip evden ciktigimizda betul benden daha heyecanli bi ses tonuyla

"Acsana ya kim gondermis cok merak ettimm" dedi. Kutuyu actigimda icinden son model dokunmatik ekran bi telefon cikti. Telefonu alip kutuyu cantama attim. Ekrani actigimda hemen rehbere girip kayitli numara varmi diye baktim ama yoktu.. kim bana telefon gonderebilirdi ki enistem olabilirdi ama kendiside verebilirdi niye boyle hediye pakedine koyma geregi duysun ki. Aklima baska isimde gelmiyordu zaten. Işlerimizi hallettikten sonra telefonu emniyete goturmeye karar verip gelen otobuse bindik. Ben kadar betulde cok saskindi. Ama suan benimle konusmak yerine telefonuyla ugrasiyordu.

Okula vardigimizda yine herzamanki gibi hocalar serbest birakiyor bizlerde haril haril soru cozuyorduk, LYS sinavina cok az kalmisti ama hic stresli degildim. Her gun duzenli soru cozuyor ve kafami derse veriyordum. Betul benim aksime soru cozup calismak yerine telefonuyla mesajlasmayi tercih ediyordu. Kiminle konustugunu merak etmedim degil dogrusu, son zamanlarda herseyimi betule anlatmistim fakat o benim aksime bana hicbirsey anlatmiyordu... bir saatlik ogle molasinda namaz kilip yemek yiyip hemen soru cozmeyi dusunuyordum, bunun icin betulude yanima alip kantine indim. Hizli bir sekilde iki tost iki meyve suyu alip cikicaktik ki kantine Ali ve arkadasi girdi, artik eskisi gibi kalbim deli gibi carpmiyordu bu durumdan oldukca memnundum.

Alinin benden yana baktigini gorunce hemen basimi egip kantinden ciktim betulde arkamdan geldiginde ikiden bir arkasini donup Ali'ye bakiyordu, yada yanindaki arkadasina cunku ikiside biz kantinden cikip sinifa gidene kadar arkamizdan bakti ve ikisininde suratinda igrenc bi siritma...

Sinifa girdigimizde betul yine telefonuna gomuldu, bende ogle yemegimi yiyip namaza, ordanda tekrar test cozmeye sinifa geldim. Bir iki ders daha test cozdukten sonra basim oldukca agriyordu. Kitaplarimi cantama atip basimi siraya yasladim.. taptaze anilar gozlerimin onunden gecmeye basladiginda artik annem ve babamin yanina gitmem gerektigini anlamistim.

Eve donerken betule calisacagim yeri tarif edip beni orada beklemesini soyledim. Kabul edip gittiginde gelen minubuse binip son durakta indim. Aslinda burasi minubuslerin son duragi degildi insanlarin son duragiydi... binlerce mezar tasi, binlerce insan ve milyonlarca akitilmis goz yaslari.. burasi birtek annem ve babamin yeri degildi, onlara yoldas olan minyonlarca insan vardi..

Dusuncelerimden siyrilip geldigim aile mezarina goz attim. Buyuk harfler ile

DEMIRCAN AILE KABRİ
RUHLARINA EL FATIHA...

Her an akmayi bekleyen yasli gozlerimi dikmis, mezar tasindaki yaziyi okuyordum.. Hayat ne garipti.. Bir varlardi birde yoklar.. Sorun şu ki ben var ile yok kelimelerinin arasinda sıkışıp kalmistim.. Beraber gecirdigimiz zamanlar nasilda guzeldi hic gitmeyecek gibiydiler.. Hep yanimda olacaklardi ve hep mutlu kalacaktik.. Ama Allahin takdiri uzerine bu fani dunyadan ucup gittiler..Ve suan mezarlari basinda kendimden gecmiscesine icli icli maziyi dusunup agliyordum..Guclu durmaliydim aglamanin bir takim yaralari suladigina emindim..Ben yasiyordum cunku.. Yara tam kabuk baglayacakken tamamen yok olmak adina acilarin uzerini ortecekken birden goz yaslari damlalarini serpistiriyordu iste uzerine.. Bir yaz yagmuru gibi ani ve kavrucu.. yarada vazgeciyordu kapanmaktan hissediyordu damlalari tum benliginde ve bir kez daha aci bir kora donusuyor tutusuyordu sanki..

LABİRENT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin