22. Bölüm & SONSUZ DÖNGÜ &

2.3K 186 45
                                    

Bölüm şarkısı :Najwâ Fârûk - Mevcu' Galbî (Mültide var)


Bol yorum olsun canlar 😊



Iyi okumalar








"Çık oradan hemen !"

Öfke ile gözlerimi kapattım.. Baş ağrım gözlerimdeki baskısını ısrar ile sürdururken ellerimi şakaklarıma goturdum.. Telaş yapmamalıydım evet, birazdan gider beni de rahat bırakırdı..



" Ruveyda eğer o lanet banyoyu yerle bir etmemi istemiyorsan hemen çık  oradan! " kapının ardındaki sabırsız ve ofkeli ses tonu kalbimin korku ile atmasına sebep oluyordu, ama geri adım atmayacak kadar öfkeli olduğum gerçeği de yadsınamayacak bir durumdu şuan.. 




Bir saat önce olanların izleri bedenimde hâlâ yerini korurken bir de o notta yazanlar tam olarak bir boşluktaymışım gibi hissettiriyordu..


 Bu sefer bu işten sıyrılmış olabilirsin ama bu burada bitmeyecek Eymen Efendi! Kız kardeşime yaptıklarının hesabını vereceksin.. Ve karın gercekten güzelmiş, umarım elinden uçmaz, dikkat et!

Kenan..



Bu Kenan da kimdi? Notta 'kız kardeşime yaptıklarının hesabını vereceksin' yaziyordu bu da ne demek oluyordu böyle? Eymenin bir kizla gecmisi mi vardi? Ah tabii! Eymeni hâlâ hayalimde ki gibi düşünüyor olmam ne kadar da aptalcaydı.. Kim bilir kaç kızla gezmiş tozmuş eglenmişti.. Onu zaten tanımıyordum ki bütün bunları tabii ki yapmıştı..




Düşüncelerim ile yuzlesirken ofke damarlarımda yol almaya başladi ve kendimi tutamayarak bagirdim..



" Defol git tamam mı? Seni gormek istemiyorum! Beni rahat bırak! "



Hızla soluk alıp verirken bir taraftan da kapının ardındaki sese odaklanmış gibiydim.. Hiç ses yoktu. Bekledim biraz daha. Gitmiş miydi? Sanırım..


Lavaboya yoneldim suyu acip yuzumu yıkadım.. Aynada ki yansımam ile bakışırken zihnimin icindekiler birbirlerine savaş ilan etmiş gibiydiler.. Artık dün yaşananları düşünmek istemiyordum, belki buna engel olabilirdim fakat yuregimdekiler... Onlar susacak gibi degillerdi..



Ne yapmalıydım? Bu evde yasamak istemiyordum, onunla aynı evde aynı havayı solumak içimi yakıyordu.. Mantigimın ve yuregimin celiskilerini oturup izleyemezdim oyle degil mi? Ondan, buradan uzak olmalıydım..

Kapının ardından gelen ayak sesleri ile dusuncelerimden sıyrılırken gozlerimi oraya yonlendirdim.. Kapiyi acmami bekliyorsa yaniliyordu cunku aksama kadar burada kalabilirdim.. Kilit sesi kulagima ulastiginda bu dusuncem bir toz bulutu oldu ve anında kayboldu.. Ayaklarım arka arkaya giderken yüzüm endise ile kırıştı..



 Yedek anahtarı nasıl olurda dusunemezdim..



Kapı hızla açılıp duvara çarptığında oldugum yerde sıçradım.. Yine başlıyorduk iste..



Iki adımda dibimde bittiginde gozlerimi korku ile kirpistirdim.. Onun yanında kendimi savunmasız hissetmekten gercekten nefret ediyordum ama bu yaşadığımız şuanı degistiremiyordu iste..



" Kendini buralara kitleyerek mi benden uzaklaşabilecegıni zannediyorsun? Bu cok çocukça..! " sesindeki firtina oncesi sessizlik bedenimi esir alirken savunmaya gecmem gerektiginin farkindaydim.. Benim icin dogru olan onun için olmuyordu ve bu işimi daha da zorlaştırıyordu.. Onun karşısında böyle ezik ve pisirik gibi durmak beni sinirlendiyordu.. Cunku ben hakliydim!..





LABİRENT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin