1. BÖLUM

579 97 32
                                    

   "Erva nerde bunlar bulamadın mı daha"  Erva bilgisayardan başını kaldırmadan "Yok Elis valla herkese sordum kimse bilmiyo"   "Peki Bora o bara falan hiç gitmemiş mi?"   "Yok 2 hftatır kayıplarda"   "Offf Erva delircem nerde bunlar iki haftadır"  Erva bilgisayara biraz daha gömülüp elindeki çikolatadan büyük bi parça ısırdı. Anlaşılan Erva yine dünyadan soyutlanmıştı. Oflayıp aşşağı Selma ablanın yanına indim. Mutfağa girdiğimde Selma abla cilveli cilveli tlf konuşuyodu. Muftak tezgahına yaslanıp kollarımı göğsümde birleştirip Selma abla yı dinlemeye başladım. "Olur cnm niye olmasın"   "...." Selma abla alt dudağını ısırıp benden tarafa döndügünde başımla 'hayırdır' işareti yaptım eliyle 1dk yaptıktan sonra "tmm sonra görüşürüz"  diyip tlf kapattı. Selma abla 32 yaşındaydı fakat bizden daha enerjik ve elımlıydı. 18 yaşındaki kızlardan farkı yoktu. Selma abla tam konuşmaya başlıcağında tlf çaldı. Arka cebimden tlf çıkartıp kimin aradığına baktım ve 2 haftadır görmek istediğim ismi gördüm.

   "Aras nerdesiniz olum siz 2 haftadır. Hayır bari haber verin dimi."   "Elis bi sakin ol be kızım. Süprizimiz var dedik ya."   "Ne süpriz anasını satıyım 2 haftadır ayarlıyamadınız " Elis dinlicen mi kapatıyım mi?   "Tmm tmm söyle ne o meşhur süpriz"  Erva jet gibi merdivenlerden inip "Mete mi arıyoooo!"  diye bağırdı Selma abla "Çığırma kız"  diyince " Ya bi durun Aras haa söyle dinliyorum"  "Mert bu akşam kafes dövüşünde"  Mert in adını duyunca bi an durdum "Şu bizim 3 senedir beklediğimiz Mert mi? "  " Evet ikiz o Mert"  Erva " Ohaaa ciddimisiniz"diyip elimden tlf aldı saçımı geri atıp Selma abla ya baktım. Bizim için endişelensede bizim Merti bitirmeden rahat etmiceğimizi bildiğinden bi şey demiyodu. Erva tlf kapatıp" Hadi Elis spor salonuna inelim bu akşam mış dövüş anca ısınırsın" dediğinde bşımla onayladım. Yukarı odama çıkıp siyah tayt ve bol bi tişört giydimsaçlarımı art kuyruğu şeklinde toplayıp ellerime siyah bez bandajları sardım Erva da siyah spor şort ve gri bol bi tişört giydi gri saçlarınıda at kuyruğu yapıp kenardaki cips ve geri kalan 2 çikolatasını alıp "Hadi Eso" diyerek en alt kata yani spor katına indi...

    45 dk dan sonra Erva "Eso yeter akşama gücün kalmicak. Valla acıdım kum torbasına. Elis kime diyorum."  diyince son bi kez daha kum torbasına yumruk atıp durdum. "Şükür. Kızım ellerin maf oldu"  omuz silkip yavaşca bandajları açtım gerçekten ellerimin buğumları kızarmıştı ama artık acıya okadar alışmıştımki hissetmiyodum. Selma abla "Kızlar hazırlanın çocuklar yarım saate gelicekmiş"  diye yukardan bağırınca Ervala hemen banyoya koştuk o benim odamdaki banyoya girerken ben evin ortak banyosuna girdim. Tişörtümü çıkartıp yere attım ve sol omzuma aynadan baktım. 3sene önce Mert in işkencelerinden kalama bi iz......

   "Elis Elis Elis. Sana neler yapa bilceğimi bildiğin halde ne bu dik başlılık haa"  kollarımdan tutan çınar yarmalarına bakıp "Söyle ln itlerine bıraksınlar beni"  Mert piskopatça bi kahkaha atıp "Ooooo küçük sürtüğe bak sen. Bırakıcaklar elbette ama ilk önce bi işimizi halladelim öyle deil mi?"  diyip "Döndürün bakalım kahraman kızımızı" dedi katı bi sesle saniyesinde sırtımı ona dönderip tişörtümü açtılar. Mert elindeki plastik şişe parçasını ateşta eritip "Bak küçük sürtük bunu ben buldum harika bi eziyet yöntemi"  dedi daha ne olduğunu anlamadan sol omzumun üstüne dik bi şekilde bastırdı. Vucuduma yayılan acı o kadar farklıydıki tarifsiz bi şeydi. 3 kere daha şişe parçasını sırtıma bastırdığında artık kendimi hissetmiyodum. Tek duyduğum ise Mert in kulağıma "Eğer küçük sürtük elimden kurtulursan veya bana gücün  yeterseki ımmmmm bunların ikisinede ihtimal vermiyorum benden intikamını al" ....Gözlerimi açtığımda başımda gri saçlı bi kız vardı yanımda ise ikizim Aras yatıyodu tam tamına 1 hafta boyunca aralıksız uyumuş. Hayat belirtisi vermediğimden bahs ettiler...
   Sıcak suyu ayarlayıp alimi sırtımdaki yanık izi olan M harfinde gezdirdim daha 15 yaşındaydım. Yaptığım hata ise dövdüğü çocuğu elinden almaktı.  Mert bana anlamadığım şekilde takıktı ve bildiğim kadarıyla çift karakterliydi. Yani kötü halini hatırlamıyodu. Erva ve Mete Aras ın kadrosunda bizden başka bi bölgedeydi. Aras dan öğrendiğim kadarîyla onada benden Berk haber vermişti. Ve biz bgün Mert ten bize yaşattıklarının intikamını dediği gibi alcaktım....

   10 dk lık bi duştan sonra siyah kot bi pantolon ve bol borda bi tişört giyip aşşağıya indim. Erva Selma ablanın hazırladıklarını tırtıklarken Selma ablada mutfaktan bi şeyler taşıyodu. Tmm Selma ablanın yanına gideceğim zmn kapı çaldı. Erva hemen "Meteeeee"  diyerek kapıya koşturduğunda bende peşinden gittim. Kapıdan ilk Aras girdi hemen akabindende Mete. Ben Aras a sarıldığımda Erva da Mete nin boynuna atladı. "Ooo kızlar çok özlediniz galiba" diyince Aras tan ayrılıp Mete ye de sarıldım. 3senede kardeşten öte olmuştuk. Erva ve Mete öz kardeş deillerdi. Ama öz kardeşleri kıskandırcak bi bağlılıkları vardı. Yemek faslı bittikten sonra salona geçtik. Aras tekli koltuğa kendini attığında bende ayaklarının ucundaki mindere oturdum Mete ve Erva büyük koltuğa kurulduklarında Selma ablada Arasın karşısındaki tekli koltuğa oturup ayaklarını masaya uzattı. 5dk lık bi sesizlikten sonra Selma abla"Eeeee çocuklar Bora nerde? " " Dövüş mekanında. Malum Mert'in mekanı olduğundan kaçmamız kolay olsun diye ayarlamalar yapıyo. " Erva Aras'a dönüp" Ben ne zmn kameraların anasını ağlatcam"  Aras hafif bi tebessüm edip"Orda bağlancaksın dövüşden hemen sonra ana avrat gira bilirsin" Erva başıyla onayladığında Selma abla can alıcı soruyu sordu"Şimdi kim tam olarak dövüşcek" Hemen lafa atlayıp "Selma abla bu 7 ay öncesinden belli. Ben dövüşcem yaa"  Tabi Aras susar mı? "Elis bak ben Mete vark....." ayağı kalkıp "Aras daha öncede konuştuk bunu. Bak bu sefer onun işi bitcek. Yarım bıraktığım işi tamamlicam. Merak etmeyin."   Aras ta ayağı kalkıp tam karşıma dikildi "Elis bizim seni onu yenip yenemiceğinden bi şüphemiz yok ki. Sadece ben varken sen niye zarar görüyosun. Sen zaten çok acı çektin ve ben hiç birinde yanında olamadım bırakta bari bunda ben zarar göriyim."  Saçlarımı elimle geri atıp gözlerimi kapattım ve derin bi nefes aldım gözlerimi tekrar açtığımda "Bak Aras anlıyorum zarar görmemden korkuyosun eyvallah. Ama unutma onun elinde ben yetiştim. Bana dövüşmeyi o öğretti. Zayıf noktalarını biliyorum. Ve nerdeyse o 3senedir tedavi görüyo. Sağ ayağı zayıf. Hemde ham bense şu 7 aydır nerden baksan 6 kafes dövüşü yaptım. Eminim benim bildiğim kadar onun unuttukları vardır. Sadece bırakta sırf ona yalvarıyım diye ağlıyım, aciz düşiyim diye bana yaşattıklarını bi nebzede olsa ben ona yaşatıyım. Haa Aras bana bunu çok görme" dediğimde Aras oflayıp ellerini saçlarından geçirdi tmm haklı ola bilirdi ama benim açımdanda bakması gerekiyodu. Aras sırtını bana dönüp "Gece 3 de hazır ol. O saate kadar dinlen.  Tam 4 te dövüş başlicak"  dediğinde birşey demeden yukarı çıktım.

     Yatağa uzanıp gözlerimi kapattım. Geçmişteki acılarımı hatırladıkça nefretim kinim büyüyodu. Ve nasılki bi vampirin yaşama kaynağı kansa benimkiside bu iki etkendi. Geçmiş geldikçe aklıma daha çok nefretle dolup daha hissizleşiyodum. Yetimhaneden kaçışımız, sokak çetesinden çektiklerimiz, bu eve gelişimiz dudak uçuklatan bi farklılıktaydı. Ve bu sadece ben ve Aras ın serüveniydi. Erva'nın, Mete'nin, Bora'nın onlarınsa hikayesi daha farklı acılar, yaşamlar. Biz birbirimize dayanarak ayakta kaldık ve şu kahpe dünyanın bizlere oynadığı oynun kurallarını gerek doğru gerekse yanlış şekilde bozduk. Bundan sonrada durmaya hiç niyetimiz yoktu. Bize bu acıları yaşatanlardan, karanlığın dibine itenlerden intikamımızı alıcaktık. Bunada bu gece Mert ile başlicaktık.....

  İnş beğenmişsinizdir. İlk kitabım diye bildirmeme gerek yoktur heralde. Multide baş karakterlerr...

GEÇMİŞİN KARANLIĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin